Taehyung bize gelmişti. Kolları sarılı bir şekilde akşama kadar birlikte zaman geçirmiştik. Akşama kadar Taehyung'un yanından ayrılmadım ayrılmayı da düşünmüyorum. Ben kollarını açması için ısrar etmiştim ama göstermek istememişti hiç bir şey anlatmamıştı ve bu benim canımı yakıyordu bana güvenmiyor muydu?
"Taehyung lütfen anlat."
"Tamam ama üzülmek yok başlıyorum babam sevgilim olduğunu öğrenmiş nasıl bilmiyorum sonra annemin evine gitmiş orada olan odamda ikimizin fotoğrafı var onu görmüş Jennie adresimi söylesin diye tehdit falan etmiş sonra yanıma geldi bağırdı çağırdı elinden ne geliyorsa yaptı ben sadece dinledim neden bu kadar sinirlenmişti bilmiyorum dediği şeylerden biri 'sen sevilmeyi hak etmiyorsun sen sevilme diye elimden geleni yaptım ama yinede seni seviyorlar ama şunu bil hepsi sahte seni bırakıp gidicekler kimse senin gibi bir adamı sevmez' dedi ağladım sadece ağladım ve aklıma gelen ilk şeyi yaptım o zaman doğru gelmişti bıçak aldım ve bileklerimi kestim sonra yanlış olduğunu anladım ve sana yazdım Yoongi geldi kollarıma baktı bir kumaş parçası bağladı iki bileğimede ve kan kaybından ölememi engelledi."
"Taehyung... Lütfen bunu yapma zarar verme kendine bu bir kaçış yolu ya da en iyi yol gibi gözükebilir ama değil annen veya baban seni sevmiyor olabilir ama ben seviyorum arkadaşların seviyor ya o gün ölseydin ne yapardık bir düşün."
"Ağlayıp bir kaç güne unuturdunuz."
"Hayır unutmazdık sana şunu söyleyebilirim kendimden örnek vererek ben ölen kimseyi unutmam Taehyung o acıyı ilk günkü gibi yaşarım açar o kişiden kalan anılara bakarım fotoğraflara bakarım bazen öyle bir özlerim ki yanına gitmek isterim yanıma gelmesini sarılmasını burada olduğunu söylemesini ortaokulda ölen bir arkadaşım vardı hala kendisi ile olan resimlere bakıp ağlarım Taehyung hemde her gün her saat aklımdalardır asla çıkmazlar ve zamanında yanına gitmek icin intihar etmeye çalıştım bana bir söz ver ve bir daha bunu aklından bile geçirme tamam mı?"
"Söz veriyorum."
Dedi kaldırdığım serçe parmağımı tutarken. Sinirlenip omuzuna vurmaya başladım şaşkınlıkla beni izledi.
"Ben... çok korktum Taehyung beni bırakmandan."
"Bebek."
Dedi ve sarıldı. Ben değil 10 yaşındaki Jungkook korkuyordu terk edilmekten yalnız kalmaktan o yaşında hem annesini hem arkadaşını kaybeden Jungkook korkuyordu haklıydı tam bir bebektim çekmecemde yaşayamadığım çocuğun oyuncakları vardı fotoğraflarıyla beraber küçük yaşta olgunlaşıp babasını toparlayan ve kardeşine anne-babalık yapan Jungkook'un eşyalarıyla doluydu. Kollarından ayrıldım ve çekmeceyi açtım.
"Konuşan arabalar oynayalım mı?"
Kahkaha attı ve ona uzattığım küçükken yanımdan ayırmadığım her şeyi anlatığım mavi arabayı aldı ve olumlu şekilde kafasını salladı.
"Evet oynarım bebek tavşan!"
Dedi ve dağınık olan saçlarımı dahada dağıttı. Şaka maka saatlerce araba oynamıştık. Uykum gelmeseydi devam etcektik ama esnememi gören Taehyung anne edasıyla uyumam için ısrar etti yalan söyleyemem hoşuma gitmişti.
"Bir varmış bir yokmuş bir lotus çiçeği varmış hmm birde?"
"Yusufçuk!"
![](https://img.wattpad.com/cover/336610509-288-k5847.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus Çiçeği | Taekook
FanfictionSen benim Lotus çiçeğimsin Jungkook ne olursa olsun her zaman çok güzelsin.