Hayatınız boyunca yalnızca bir kişi için yolunuzu değiştirdiniz mi? Belki de daha önce hiç başınıza gelmeyen duygular,güzellikler bir kişide toplanmış olabilir mi? Bazı sorular cevapsız kalmamalı.Aşka karşı kendinizi teslim etmeden önce kalben duyun...
Sonunda maaş günü geldi çattı.İlk maaşımla yapmak istediğim ilk şey sevdiğime hediye almak olacak.Bugüne kadar ona hiç hediye almamıştım.
Ha bu arada bahsetmedim biliyorum ancak hikayenin başından beri cinsiyet belirtmedim.Bu kısma kadar kadın veya erkek düşüncesi ayrılsın istemedim.Ama birkaç sözümle anlamışsınızdır benim erkek olduğumu.
Kadınlar çok narin canlılardır ve çiçektirler aynı zamanda.Demem o ki çiçeğine iyi bakmazsan bir gün solup gider ve öyle bir gider ki arkasında bakakalır diyecek tek bir kelime bulamazsın.Artık cinsiyet belirttiğime göre biraz daha rahat konuşalım değil mi.
''Kadınlar çiçek gibidir,çiçekleri soldurmayın''
Maaşımı çektim ve şimdi sevdiğime hediye almaya gidiyorum.Onun küçücük şeylerle bile mutlu olduğunu biliyorum ve hediyenin büyüğünü küçüğünü aramadığını,konunun maddiyat değil, anlam taşımasını istediğini çok iyi biliyorum.Şimdi pahalı bir şey alsam ne gerek vardı bu kadar para verdin daha ilk maaşın sende kalsın diyecek.Bende kendini mahcup hissetmesin diye böyle bir şey yapmadım ve ona geçen gün dükkanın yanından geçip gördüğü ve beğenip hiç belli etmediği kolyeyi aldım.Kolyenin içinde şu yazıyordu:
''Aşk bir bulmaca gibidir''
Bu söz çok hoşuma gitti ve aslında gerçekten orda yazan gibi bir şey aşk.Aşkta düz yol yoktur.Eğer düz yol varsa o işte bir sıkıntı vardır.Hayatta öyle aslında.İşiniz düz yolda ilerliyorsa bilin ki yarın biri çelme takacaktır.O yüzden aşkta böyle bir şeydir.
Kolyeyi paket yaptırdım ve dükkandan çıktım.Yine heyecan içinde yürümeye başladım.Bu benim hem ona aldığım ilk hediye hemde kendi paramı kazanıp harcadığım andı.Bu his erkekler için çok değerlidir sevgili hanımefendiler.
Evlerinin önüne geldim.Okuldan eve geldiği zaman tekrar dışarı çıkması güç oluyordu o yüzden onu aşağı inmesi için telefonla aradım. O da beni kırmayıp 10 dakika aşağı indi.Onu gördüm,yine kalbim çarpmaya başladı ve kızarmıştım.Bu durumumu anlayıp sakin ol dedi ve bu sefer daha fazla kızarmıştım.Keşke söylemeseydin iyiydik böyle dedim ve gülüştük biraz.Sonra bana:
''Hayırdır önemli bir şey mi oldu'' dedi.
Bende,hayır olmadı sadece seni görmek ve sana bir hediye vermek için geldim dedim.Hediyeyi duyduğu gibi kekelemeye başladı.Ne hediyesi ya dedi ve onu derken yüzündeki ifadeden anlaşılıyordu çok heyecanladığı.Bende hediyeyi çıkartıp,ilk maaşımla sana hediye almak istedim dedim.O da mahcup yüzüyle ne gerek vardı çok para verdin mi buna dedi.Bende meraklanma çok para değil,olsa bile sana değer dedim.Hediyeyi ilk defa erkek eli yani benim elimin dokunduğu narin elleriyle açtı ve kolyeyi gördü ve ilk dediği şey inanamıyorum,ama sen bunu istediğimi nereden anladın ki dedi.Bende gülerek anladım işte dedim.Kapının önünde olduğumuz için sarılamadı ama gözlerindeki teşekkür ve mahcubiyeti anlamak için ağzından bir söz çıkmasına gerek yok çünkü duymaya değil hissetmeye gerek var.
''Ben senin gözlerinin ne anlattığını anlayarak sevdim''
Hediyeyi verip eve dönerken yolda telefonda konuştuk biraz ve beni çok sevdiğini söyledi.Bende seni çok seviyorum geleceğim.
Demem o ki düz yolda giderseniz engeliniz bol olur ancak arada sağ veya sol yola sapmayı tercih ederseniz engeliniz daha az olur belki de.O yüzden önünüze çıkan her yola atlamayın.Tercihler yapın bulmaca çözün.Aşkınız için hep bulmaca çözün.Çözemediğiniz sorular için hep çabalayın.Çabalayın ki bir gün karşınıza aşkı tanımlayabileceğiniz biri çıkarsa acaba neydi bu demeyin.
''Aşkınız için bulmaca çözmekten çekinmeyin''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
