Sayfaların Arasındaki Dünya

Bölüm Üç

Merhabalar. Ben yazarınız Cileklerinavukati 😊 . Üçüncü bölümümüzle tekrar beraberiz. Haftada iki bölüm olarak güncellemeye çalışacağım. Referans olarak Vita'nın lisenin başında böyle görüneceğine inandığım bir resmi galeriye ekliyorum | >.< | Hikayeyi geliştirmek için yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar. \ ^^ /

-Bölüm Üç-

"Ah çocuklar, size zaten söyledim. O gün resim dersim var, gelemem."

"Hadi ama Vita senin her zaman resim dersin var. Tabiki gelebilirsin."

Vita Lillian'ın cümlesi sanki başına bir ağrı girmesine sebep olmuş gibi alnını ovuşturdu. Ah o gün doğum günü partisinde bu çocuklarla samimiyeti fazla kaçırmış olmalıydı. Yoksa neden 4 yıl boyunca ayrılmadan, bitişikmiş gibi bir arada gezsinlerdi ki? Vita, ekibin ayrılmaz parçası olan Lillian ve Liam'a baktı. Ve bazen aralarına katılan, küçük Benjamin'e.

 Doğum günü partisinden sonra Liam nasıl olduğunu fark etmedikleri bir şekilde ekiplerine dahil olmuştu. Sakin mizacıyla, genelde aralarındaki sorunları çözer, tüm konuların çözüme kavuşmasını sağlardı. Ah, yardımcı erkek liderin aurası, küçük çocukların problemlerinde bile işe yarıyordu.

"Neden bu seferlik izin akmıyorsun Vita, biliyorsun bu Lillian için önemli."

Tek bir sorun vardı. Bu yardımcı lider, açıkça Lillian'ı kayıran taraflı bir utanmazdı. Nasıl her olayda sadece Lillian 'ı savunabilirsin Liam. Açıkça ona karşı birleşen bu ikiliye bakarken Vita düşündü. Bu hikayenin nesi vardı. Lillian'ın kitapta evlenebilmek için her şeyi yaptığı adam yanında duruyordu ama Vita bir kez bile Lillian'ın Benjamin'e ilgiyle baktığını görmemişti. 

Pekala, bu henüz çocuk olduğu için olabilirdi, fakat açıkçası ne Lillian ne de Benjamin şu anda kitapta anlatılan karakterlerdi. Vita bunun biraz tuhaf olduğunu düşünmeden edemedi. Benjamin kitapta öfkeli, her şeyi yıkan bir karakter iken, Lillian sürekli Benjamin'in arkasında koşan bir karakterdi.

Vita, köşede sessizce gülümseyen Benjamin ve sanki bu her şeyi çözermiş gibi Liam'a tutunan Lillian' a baktı. Sahi bu çocuklar nasıl bu kadar değişebilmişlerdi. Nasıl bakarsa baksın mantıklı görünmüyordu. Normalde hikayeyi değiştirdiği için böyle olduğunu düşünüp rahatlaması gerekirdi ,değil mi? Ancak, neden Vita sanki bir şeyler ters gidiyormuş gibi hissediyordu? Sanki çok önemli bir şeyi gözden kaçırıyordu.

"Vita. Vita. Gitsek, olmaz mı? Bende gitmek istiyorum."

Vita büyük bir ciddiyetle hafifçe kolunu tutan sessiz çocuğa baktı. Aman tanrım! Bu çocuk sahiden bazen çok tatlı oluyordu. Sonra kafasını kaldırarak diğerlerine baktı. Benjamin'i Vita'ya baskı yapmak için kullanan Lillian , Liam'ın arkasından ona dil çıkarıyor, Lillian'ı hafifçe örtmek için çabalayan Liam sanki başka bir çaresi yokmuş gibi hafifçe ellerini iki yana açıyordu. Vita, bu çocuklarla ne yapacağından emin olamıyormuş gibi görünerek çocuklara baktı ve sanki çaresizmiş gibi görünerek hafifçe başını iki yana salladı.

"Ah, zavallı ben. Sizinle gerçekten baş edemiyorum."

Lillian'ın sevinçle çığlık atarken, Vita küçük Benjamin'in yanaklarını hafifçe sıktı. Pekala, bunun Benjaminin yanaklarının çok yumuşak olmasıyla bir ilgisi yoktu bu sadece intikamdı. Daha sonra kırmızının çeşitli tonlarına bürünmüş Benjamin'in elinden tutarak diğerlerinin yanına ilerledi. Ah peki, bilirsiniz, hayatta bazen arkadaşlarınızın hayal ettiği liseye kabulünü 3. kez kutlamak için dersinizi ekmeniz gereken zamanlar olabilir.