🐱Suga
Yatağın üzerinde oturmuş elimde telefonu evirip çevirdim. Duyduğum şeyleri sindirmek o kadar zordu ki.
Jiyu'yu buraya getirdiğim için pişman olmuştum. Diğer yandansa yaşanması gereken bir yüzleşme olduğu konusunda da hemfikirdik."Yoongi hyung ?"
"Gel maknae."Jungkook elinde bardakla içeriye girdi.
"Sana çay yaptım , iyi gelir."
Uzattığı bardağı kavradım.
"Teşekkür ederim , her zaman çok düşüncelisin."
"Hyunglarım benim için değerli , biliyorsun. Jiyu nasıl aradın mı ?"Derin bir nefes alıp verdim.
"Aradım açmadı. Mesaj attım , uyuyor olmalı hala. "
"Yanında kalsaydın keşke. "
"Bang Shi-hyuk yurda dönmemi istedi."
"Öyle mi ? Neden ?"
"Orada kalmam yanlış haberlere yol açarmış. Madem ayrılmışız , öyle davranmalıymışım falan."
"Sen de ona hakverdin ki buradasın hyung."
"Haksız sayılmaz tabi ama burada olmamın asıl sebebi , Jiyu'nun anne ve babasının yanında olması. Bana ihtiyacı yok şuan."
"Bence Jiyu seni orada görse çok mutlu olur. Yanında olmandan güç alırdı. Benim fikrim tabi. "
"Öyle mi dersin ?"
"Hı hı. Anlarım kızların duygularından. "
"Bak sen ! Bizim maknae büyümüş ha ?"Güldü. Sonra da odadan çıktı. Jiyu'nun yanında olmak isterdim ama garip bir şekilde utanıyordum da.
Bağırışı , ağlayışı gitmiyordu gözümün önünden.
Neyse ki gecenin sonu mutlu bitmişti.---
Jiyu
"Bu yüzden mi getirdin beni buraya ? Onlarla konuşmak isteseydim , şirketteyken konuşurdum Suga."
Suga da şaşkındı , bu işle bir ilgisi olmayabilirdi.
"Ben , bilmiyordum Jiyu. Onların burada olacağını bilmiyordum."
"Tabi , kesin bilmiyordun."Arkamı dönüp gidecekken Namjoon önüme geçti.
"Suga'nın haberi yoktu Jiyu , o haklı. Bilmiyordu. "
"Kimin başının altından çıktı bu ? "
"Ben istedim burada olmalarını. Kırmayıp geldiler , ben Suga'nın seni buraya getireceğini düşünmemiştim. Bu da beni şaşırttı tabi ama neyse iyi oldu gelmen."
"Namjoon , onlarla konuşmak istemiyorum ! Bunun neyini anlamıyorsunuz ? "
"Jiyu , sen benim için değerlisin. Benim kızkardeşim gibisin. Sen de bunu anla. Sebep ne bilmiyorum ama yine de konuşabilirsiniz. En azından dene. Onlar senin ailen. Ben o gün senin şirketten öyle çıktığını gördüğüm de uyuyamadım bütün gece. Aklım sürekli sende kaldı. Üstüne bir de hasta oldun. Bunun psikolojik olduğunu biliyorum. Geçmesinin tek yolu da konuşmak. "
"Namjoon haklı Jiyu-shi , konuşmayı denemelisiniz. İstemiyorsan yine görüşme ama en azından konuş. İçinde tuta tuta hasta oluyorsun."Taehyung 'u ya da diğerlerini kırmak istemiyordum ama içimden de pek gelmiyordu.
"Daha önce konuşmayı denedim ve sonuç elde edemedik. Bana inanmadılar. Şimdi dinleseler ne olur ki ? Geçmiş zamanda geriye dönüp telafi edebilirler mi ? Hayır. Farklı cevap verebilecek olan var mı? Yok değil mi ? Gerçek tektir çünkü. "
Annem en başından beri ağlıyordu zaten. Babam da mahçup şekilde duruyordu. O benim gözümde hep güçlü bir adam olmuştu. Böyle görmek canımı yaksa da benim kadar canı yanıyor olabilir miydi emin değildim.
"Kızım... Jiyu... Bize kızmakta çok haklısın. Geçte olsa hatamızı telafi etmeye çalıştık , biliyorum geç kalınan şeyin önemi olmuyor ama... Biz de cahildik , bilemedik. Çok üzgünüz. "
"Ben de üzgündüm baba.' Onu eve almayın , bana zarar vermek istiyor' dediğim de ben de üzgündüm. Sen 'saçmalama kuzenin o senin' dediğinde ben daha da üzüldüm baba. "
"Ah Jiyu..."
![](https://img.wattpad.com/cover/337956044-288-k898984.jpg)