-twenty nine -

125 9 0
                                    


🐱

Kahve içmek için buluştuğumuz akşam ne eğlenceli bir akşamdı.
Dışarda benim bulduğum mekanda kahvelerimizi içip güzel bir sohbet ettik. Birkaç saat hızla geçmiş ve farkına varamamıştık bile. Ben saate bakınca ne kadar geç olduğunu farkettim.
Ona gitmemiz gerek diyerek saati hatırlattım ama gitmeye niyeti yoktu. Uzun zaman sonra yanımda gergin değildi. Gülüyordu ve sürekli konuşuyordu.

"Yoongi , bu kadar neşeli olmanı neye borçluyuz ?"
"Kendimi hafiflemiş hissediyorum ,o yüzden sanırım. "
"Hmm... Birşey mi oldu ?"
"Hayır, düşünce olarak bazı şeyleri kafamda çözdüm. En büyük etken bu."
"Güzel , kendini iyi hissediyorsan sorun yok."

Masanın üzerinde duran elimi kavradı.

"Hissediyorum , hem de çok. Jiyu ben çok düşündüm. "

Gerildim.

"Ne konuda ?"
"Bizim hakkımızda."

Yutkundum. Elim buz kesmiş olmalıydı, gülümsedi.

"Gerilme. Güzel şeyler söyleyeceğim. Sana kızgındım biliyorsun , öyle değilim desem de kabullenmek zor oldu benim için. Arkanda bırakıp gitmeni , bir sebeple beni ikinci plana atmanı... Değersiz hissettim , ne bileyim... Beni sevdiğinden o kadar emindim ki. -"
"Emindim derken ? Ben seni her zaman çok sevdim ve seviyorum Suga."
"Bak yine geriliyorsun , sakin ol. Tamamlayınca göreceksin. "

Boğazını temizleyip devam etti.

"Hastanede seni görünce elim ayağım titredi. İçimden geçen koşup sana sarılmaktı. Yapamadım Jiyu , öfkem ağır bastı. Gelmedim yanına. Ama inan bana düşünmediğim bir an yoktu. Sonra Kore'ye döndük. Seninle karşı karşıya gelince tek istediğim şey sarılmaktı. Ama tekrar güvenmek benim açımdan oldukça zordu. Bana hak verirsin diye düşünüyorum. Beni tekrar bırakıp gitme ihtimalin vardı. Bu düşünce yedi beynimi. Bu yüzden kendimi geri çektim. Geçmişte de güven problemleri yaşamış olmak benim için aynı durumun tekrarı oldu. Ama sonra neden kendime bunu yaptığımı sorguladım. Uzak kalmaya çalışmak daha çok canımı acıtıyordu. Sonra ailen ortaya çıktı , ağladığını gördüm. Canım acıdı Jiyu , ben seni seviyorum. Kendime daha fazla bu işkenceyi yapmayacsğım."

Dikkatle bana baktı. Ben şokla onu dinliyordum.

"Yani... Söylemek istediklerim bunlar. Birşey beklediğimden dolayı değil de bil diye söyledim. "

Elini geri çekecekken tuttum.

"Yoongi, bunları duymayı ne kadar bekledim biliyor musun ? İnanamıyorum şuan ! Beni affettin yani ?"
"Affetmek değil Jiyu , geçti gitti. Geçmişi geçmişte bırakacağım. "
"Teşekkür ederim Yoongi , bana yeniden güvenmeyi seçtiğin için. "
"Kalkalım mı artık ?"
"Olur."

Arabada giderken beni eve bırakır diye düşünüyordum. Ancak kendi evinin önünde durunca benim de inmemi istedi.

"Gelsene Jiyu , sohbet ederiz biraz. Hem belki burada kalırsın ?"

Elimden tutarak içeriye götürdü. Kapıyı açınca girmem için bekledi. İçeriye girdim . Hemen ardımdan girip kapıyı kapattı. Sırtım ona dönüktü , hızlıca beni kendine çevirip öptü.
Şaşırdım , tepki veremedim. Sonra geri çekilip bana baktı. Karanlıkta gözlerinin parıltısı yetiyordu.
Öylece bekleyince ben boşluğu kapatıp öptüm. Sonra ilerledi , yeniden ayrıldığımızda üstüm çıplaktı.

Sonrası malum...

---

ChangJiyu8

ChangJiyu8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Contract || Suga of BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin