-Baku'nun Shoto'ya zorbalık ettiği zamanlardan bir kesit...-
Shoto'nun ağzından:
"Görüşürüz abla."
Her zamanki gibi okula gitmeden ablamın yanağını öpmüş beslenmemi almıştım. Bu sefer farklı türden bir sandviç yapmıştı.
Gayet memnun bir şekilde parka yürüdüm. Katsuki'siz olduğum tek yerdi. Bunun için gerçekten mutlu ve rahattım. Dayaktan uzak kafamı dinleyebildiğim tek yer burasıydı çünkü...
Her zamanki oturduğum banka rahatça oturdum. Etrafı son kez kontrol ettim ve beni tanıyan kimsenin olmadığını anlayınca rahatça yemek kabımı açtım.
Sandviçimden bir ısırık aldığım zaman boynumda biten nefesle irkildim. Cidden mi... Sadece yemek yemek istiyordum.
Katsuki tam dibimdeydi. Yanıma oturdu ve sırıttı, "Her sabah bunu nasıl yapıyorsun bıkmadan anlayamıyorum."
Cevap vermedim. Görmezden gelmek en iyisiydi. Ağzımdaki lokmayı çiğnerken kayıtsız gözlerle ona baktım. Çünkü cidden bıkmıştım.
Ama bir fark vardı... Gözleri... Bana normalde olduğundan daha farklı bakıyordu... Eğer onu tanımasaydım sevgi ve şefkat derdim kesinlikle. Sevecen bir şekilde elini uzattı,
"Bende sandviç istesem?"
Yaptığını cidden garipsiyordum. Birkaç saniye yüzüne baktım. Hala aynı duruyordu. Gözlerinde bir alay ya da kandırma yoktu.
Bir ayı olduğum için 3 sandviç yiyordum. Kalan 2 taneden birisini ona uzattım. Teşekkür edip aldı. Ve ısırdı, beğenmiş bir edayla sandviçten ısırık aldı, yemeye başladı.
Bana baktı. Şahsen bende ona bakıyordum. Kıkırdadı,
"Şaşkınlığın yüzünden okunuyor."
"Evet çünkü her gün böyle değilsin."
"Olabilir. Belki de tek ve sondur. Tadını çıkart."
"Neden böyle davranıyorsun?"
"Tek bu yanım yok çünkü."
Gözlerine baktım. Hala inanmıyordum. Anlam veremiyordum. Hafifçe homurdanarak önüme döndüm.
O ise bana sırıttı. Huysuzluğuma aldanmadan benimle normalce konuşmaya başladı. Başta yüz vermedim. Ama bu hali inatla devam edince bende yavaş yavaş konuşmaya başladım.
O anlarda bana çok samimi ve masum gelmişti. Eğer tanımasaydım öyle birisi olduğuna kesinlikle inanabilirdim.
Aklından neler geçtiğini cidden merak ediyordum.
Sandviçlerimiz bitip kalktığında benimle beraber yürümeye başladı. Hala konuşuyordu. Ve bende ona ayak uyduruyordum. Bir anlığına gerçekten bana o korktuğum Katsuki'yi unutturmuştu. İçim sebepsiz bir umutla doldu.
Hafifçe yanaklarım kızardı ve kalbim neden olduğunu bilmediğim şekilde hızlı bir şekilde atmaya başladı.
Anlam veremezken kızardığımı fark eden Katsuki sırıttı, "Neden kızardın?"
"S-sadece sıcak.. Aniden çok sıcak geldi..."
Bana bir su şişesi uzattı. Hafifçe ona bakıp su şişesini aldım ve içtim. O ise muzipçe sırıttı,
"Yemekler senden, içecekler benden olsun bari."
Hafifçe sırıttım, "Senin neden yok?"
Omuz silkti, "Gerek duymadım."
Keşke inanmasaydım o laflara. Keşke kanmasaydım. Keşke o gülüşlerine kapılmasaydım. Başıma ne geleceğimden habersiz okula doğru yürüyordum.
Yolda gerçekten fazlasıyla terlemeye başlamıştım. Nefeslerim yavaşlamıştı. Katsuki ise konuşmuyordu artık. Paniklemeye başladım.
Vücudum hafifçe titremeye başladı. Ve tüm bedenimin yandığını hissettim. Sınıfa girdiğimde Katsuki güldü. Ama alayla güldü. Beni sırtımdan iterek dizlerimin üstüne düşmeme yol açtı.
Nefes nefese düştüğümde kalbimi tuttum. Tüm bedenim titriyordu. Alt tarafımda hareketlenmeler hissedince gözlerim dolmuştu.
Katsuki'nin dışında kahkaha sesleri duyunca başımı korkarak kaldırdım. 4 tane erkek vardı hiçbirini tanımıyordum ve hiçbiri de bana iyi bir şekilde bakmıyordu.
Acizce titrerken birisi bana yaklaşıp çenemden tuttu... Korkuyla Katsuki'ye bakınca onun parlayan karanlık yakut gözlerini gördüm.
O an anladım ona asla güvenmemem gerektiğini. O an anladım onda kalp olmadığını. O an anladım...
Ve o gün... Tam o gün hiç unutmadığım bir gün yaşadım. İçimden kendime sözümü verdim. Bir gün...
Bir gün ben ona bu günün bedelini ödetecektim.
~~~
Shoto'ya ne olduğunu anladığınızı farz sayıyorum. Ve Shoto'nun işkencelerinin neden böyle olduğunu da...Tabi afedilebilir gibi değil, ama Katsuki de öyle değildi. Çok garip bir kitap hayatımda yazdığım en garip kitaplardan birisi.
Çok farklı bir kurgu ve benim için çok ayrı yeri olan bir kurgu. Bu bir özel bölümden çok bir yan bölüm aslında. Çünkü size çok geçmişte yaşanan bir olayı anlattım yansıtmak istedim en azından kitaba biraz daha anlam katıp ışık tutacağını düşündüğüm için.
Şu anki zamanları da yayınlayavağım kısaca şimdiki zamandan 3 tane daha özel bölüm var.