Jin hyung 7 aydır yavaşça beni alıştırmaya çalışıyordu, şimdide önüme kap koymuştu, içi su doluydu, içine karabiber attı, sabunu yanıma koydu ve oturdu "hoseok bu çocuklara temizliği anlattığım bir kaç örnekten biri ama sana tam olmasada diğer yüzünü göstericem" dediğinde kafamı salladım.
Sıvı sabunu elime döktü "ellerini sabunla" dediğinde dediğini yaptım "şimdi parmağını suyun içine sok" dediğinde koydum karabiberin büyük çoğunluğu gitsede hala az da olsa vardı, jin hyung "elimizi ne kadar temizlesek de, her yeri ne kadar iyice temizlesekde şu kalıntılar gibi mikroplar hayatımızda olucak, mikroplar bize zarar verdiği kadar bizi korur" dediğinde suya baktım.
Elimi tuttu "hoseok mikroplar bazen bizi iyileştirir, bazıları evet nezle olmamızı sağlıyor ama bunun yanında bağışıklılığımızı güçlendiren mikroplar da var, beni anladın değil mi bebeğim" dediğinde kafamı salladım "anladım" dediğimde güldü "evdeki eşyalara temiz olmasada dokunabiliyorsun, bunu aştık, bizim de elimizi tutabiliyorsun" dediğinde kafamı salladım.
Jimin ve jungkook geldi, taehyung "markete gidicem gelen" dediğinde jin "hoseok dışarıya alışma vaktin geldi" dediğinde yutkundum "ama hyung" dediğimde güldü "seni zorlamıycam sadece küçük şeyler" dediğinde kafamı salladım "anladım" dediğimde kapı çaldı.
Taehyung açmaya giderken bizde kalktık, namjoon "taehyung içeri alsana amk salağı" dediğinde güldük, taehyung "yav biz dışarı çıkıcaz amk asıl salak sensin" dediğinde jungkook "arkadaşlar sakin, namjoon biz dışarı çıkıyoruz" dediğinde namjoon göz devirdi.
Hazırlandık eldivenlerimi taktım, jin namjoon'un elini tuttuğunda taehyung'da benim elimi tuttu, diğer elimi de jungkook tuttu, jimin önden "savaşaa" dediğinde gülerek evden çıktık.
Markete girdik, herkes dağıldığında jin koluma girdi "paketli gıdalara ne dersin" dediğinde kafamı salladım "sen biliyorsun" dediğimde güldü "o zaman hadi cips alalım" dediğinde ilerledik.
Cips lerin yanına geldik, jin bir tane aldı "eldiven? Çıkartıcak mısın?" dediğinde kafamı salladım "bilmiyorum" dediğimde güldü "bana bir şey yapmıyor, naylon parçası hoseok, naylon parçası sana bir şey yapmaz" dediğinde yutkundum.
Jin hyung güven ile gülümsüyordu, eldivenimi çıkarttığım da gülüşü büyüdü, namjoon geldi ve merak ile bakmaya başladı, jin hyung poşeti uzattığında korkarak aldım, vminkook üçlüsü bağırarak "başardı" dediğinde korkmuştum.
Bir kaç kişi bize baktığında kafamı eğdim, rezil olmuştuk, jungkook sanki gol atmış gibi seviniyordu, kafamı salladım, etrafa bakarken yoongi ile göz göze geldiğimde hafif gülerek bakıyordu.
Namjoon'un arkasına saklandım, jimin "hoseok başardın" diyerek sarıldı, gülerek bende sarıldım, onlar olmasaydı başaramazdım.
Taehyung sinir ile "bu çocuğu öldürücem, hala bize bakıyor" dediğinde jin "kim bakıyor" dediğinde taehyung "yoongi karşıda, hoseok'a bakıyor" dediğinde jin sinir ile ona döndüğünde kolunu tuttum "gidelim" dediğimde güldü "hadi gidelim bu günlük yeter, birşeyler istiyormusun" dediğinde elimdeki cipsi gösterdim.
Taehyung da alacaklarını aldığında ödemeyi yaparak marketten çıktık, eve geldik ve jin hyung'un dediklerini hatırlayarak ceketimi asarak eldivenlerimi çekmeceye koydum , ellerimi yıkamadan içeri geçtim, bu alışmamı biraz daha kolaylaştırıcakmış ve ben cidden o kadar çok rahatsız hissetmiyordum.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope - you
FanfictionYoongi hoseok'u bıraktığı için pişman olur ve kendini affettirmeye çalışır