Jin, jimin, taehyung ve jungkook ile oturmuş tatlı yiyorduk, jin hyung "hoseok anlat hadi" dediğinde kafamı salladım, tabağı masaya koydum "ayrıldık" dediğimde kaşlarını çatarak baktılar, jimin "anlamadım" dediğinde yutkundum "yoongi ile ayrıldık" dediğimde taehyung "ama ilişkiniz iyiydi, neden" dediğinde kafamı salladım "elini tutamadığım için, arkadaşları her zaman bizim aramızda olan bir sorundu ve sonunda başardılar, bizi ayırdılar" dediğimde jungkook "hah birde 'seni böyle seviyorum hoseok, birlikte aşıcaz hoseok,aramıza kimse giremez hoseok' palavracı" diyerek muzlu sütünü içti.
Jin "üzülmüşe benzemiyorsun" dediğinde kafamı salladım "duygularımı ifade edemediğimi biliyorsun" dediğimde ellerini uzattı "hadi ama hoseok ellerimizi yıkadığımızı gördün" dediğinde yutkundum, geri çekti "önemli değil, belkide bir yerden başlamak gerek ha, nedersin" dediğinde yutkundum "haklısın" dediğimde güldüler.
Jin "namjoon'a bunun hesabını sorucam merak etme" dediğinde kafamı salladım "namjoon beni koruyordu jin onun suçu yok" dediğimde kafasını salladı "diğer ayyaş arkadaşları, hepsi bir avuç mal" dediğinde taehyung "evlerini kundaklayalım, ne dersiniz" dediğinde jungkook ve jimin "yapalım" dediğinde göz devirdim "saçmalamayın" dediğimde kafalarını eğdiler.
Jin'in telefonu çaldığında baktı "namjoon arıyor" dediğinde kafamızı salladık, açarak hoparlörü de açtı, namjoon
+jinnie
-efendim namjoon
+yoongi ayrıldıklarını söyledi, vazgeçirmeye çalıştım, barışmasını söyledim ama beni dinlemedi, gereksiz wooshik ve salak tayfasını dinledi, hoseok iyi mi
-iyi, yanımda oturuyor, yoongi'ye inandığı için kendini suçluyor
Şaşkınca baktım, ben öyle birşey demedim ki, sessizce "uydurma jin" dediğimde sus işareti yaptı
Namjoon
+ ama onun suçu yok ki, hatta ikisininde suçu yok, diğerleri yoongi'nin aklını çeldi, yoongi hoseok'a gerçekten aşık ama diğerleri hoseok'un hassaslığı ile dalga geçip yoongi'yi manipüle ettiler
-namjoon, salak olan yoongi, hoseok daha iyi ve anlayışlı insanlara layık, zeki, çalışkan, dürüst ve yetenekli, senin arkadaşın salaksa bizim yapacağımız gram birşey yok bana onu savunma
+ama aşkım onu savunmuyorum sadece aralarındaki sorunun ne olduğunu söyledim, üzgünüm
-bebeğim üzgün olması gereken kişi sen değilsin, şimdi neredesin?
+ben şimdi dışarıdayım, kafe'de oturuyoruz
-boşver onları bizim yanımıza gel, yoongi ne bok yiyorsa yesin, bokunda boğulduğun da anlar hoseok'un kıymetini
+tamam, geliyorum, görüşürüz aşkım
-görüşürüüz
Telefonu kapattı, gözlerim doldu, jimin "hoseok ağlama yoksa sıkıca sarılırım" dediğinde güldüm "belkide bir yerlerden başlamalıyım" dediğimde güldüler, jin hyung'un elini tuttum, elimi sıktığında diğerleride uzattı, onlarınkini de tuttum, en azından gözümün önünde ellerini temizledikleri için rahattım.
30 dakika sonra kapı çaldı, jin hyung açmaya gitti, 10 dakika sonra namjoon "temizim hoseok" dediğinde güldüm "otur namjoon" dediğimde kafasını salladı, jimin elimi bırakmamıştı hala.
Namjoon "ben yanlış görüyorum değil mi" dediğinde jimin "yoo yeni sevgilisi benim kıskansın yoongi" dediğinde güldük, namjoon "ilerliyorsun" dediğinde kafamı salladım "yavaşça yenmeye çalışıcam" dediğimde güldü "bizde yanında olucaz, galiba o rezalet gruptan ayrılma vaktim geldi" dediğinde jin "şükür namazı kılıcam" diyerek ellerini açtı.
Namjoon "abartma jin" dediğinde jin "sus bakayım, neyse ki bizim ilişkimizi bilmiyorlar, bizim de aramıza girerlerdi" dediğinde kafamı eğdim, haklıydı keşke bizde ilişkimizi gizli tutsaydık belkide şuan yoongi'nin elini tutuyor olurdum.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope - you
FanfictionYoongi hoseok'u bıraktığı için pişman olur ve kendini affettirmeye çalışır