Gece

382 42 8
                                    

"Jungkook."

"Hmm."

"Liderin oğlunu kim kaçırmıştır sence?"

"Ondan ziyade neden kaçırdılar sorusu daha önemli bence."

"Ya illa ki vardır bir düşmanı koskoca sürü lideri sonuçta."

"Onun koskocalığına sıçayım. Bugüne dek başardığı tek şey oğlunun varlığını gizlemek olmuştur heralde."

"Harbi be."dedi jimin.
"Onu niye sakladı acaba ?"

"Günlerdir düşünüyorum bunu."

Yorulduğundan olsa bir ağaç köküne yasladi sırtını sarı saçlı. Jungkook ise kendinin aksine hala dinamikti.

"Tarihte yöneticiler erkek evlatları olsun diye tüm mal varlığını feda ederken bu da saklıyor."

"Acaba omega falan mı?"

"Bizimle yaşıt olmasaydı haklı olabilirdin aşkım, fakat kim Taehyung da on sekizine girmemiş henüz."

"Acıktım ben."diyerek konuya bambaşka bir boyut getiren Jungkook güldürdü jimini.

"Hadi o zaman çantamızda ne var ne yok bakalım."

Bulundukları yere çökerken engebeli ve taşlı olması hiç sorun değildi o an. Çünkü bilirsiniz daha büyükleri problemleri vardı ikilinin.

Derken bir ses duydu Jungkook. Ağzına götürmek üzere olduğu sandviçiyle kaldı öylece.

"Of çok az -"

"Şşt."

"Noldu ?"

"Bir ses duydum."

Jimin korkuyla çevresinde göz gezdirirken, sesin geldiği tarafa doğru hareketlendi Jungkook. Çok değil yalnızca iki ağaç ötesindeydi kıpırdayan yapraklar.

"Jungkook gitme !"

"Korkma, burada beni bekle."

Yanında hiçbir savunma aleti olmadan neyine güvenerek gidiyordu bilmiyordu ama yaklaştıkça gerginliği daha da artmıştı.

Yalnızca birkaç adım kalmıştı ki bir anda karşısına çıkan kocaman kurtla olduğu yerde kalakaldı.

Gece karası tüyleri ve kan kırmızısı gözleriyle öyle korkutucuydu ki içinden bildiği tüm duaları etmeye başladı beyaz tenli.

Bugüne dek hiç bu kadar büyük bir kurt görmemişti ki ormanda yaşayan vahşi kurtların varlığından da şüpheliydi. Şuan karşısında ki bu devasa yaratikla göz göze olmak her ne kadar korkutucu olsa da atın ölümü arpadan olsun diyerek araladı dudaklarını.

"Nesin sen ?"

Kurt hırlayıp kendisine daha çok yaklaştığında
"Şey yani, kurtsun onu demek istemedim hem ben de kurdum yemin ederm bak sadece türümü bilmiyorum. Demek istediğim neden bu kadar büyüksün sen ? Sakin yanlış anlama hakaret etmiyorum büyük olmak güzeldir keşke bende büyük olsam böyle kocaman hrr."diyerek durumu kurtarmaya çalışsa da başaramadığını anlayıp çaresizce kapadi gözlerini.

Ölecekti. Şuan bu yaratık kendisini parçalara ayıracak ve gezisine kaldığı yerden devam edecekti.

"Geleceğimi hiç böyle hayal etmemiştim ya, ulan lider bozuntusu senin ağzına sıçayım şerefsiz ! Oğlunun da seninde canın cehenneme !"

İşte o an hiç beklemediği bir şey oldu. Yabancı bir ses ilişti kulaklarına önce. Ardından omzunda hissettiği dokunuşla araladı gözlerini.

Az önce kendisini öldürecekmis gibi bakan kurt gitmiş yerine arka ayaklarının üzerine oturmuş benimle oynasın diye bekleyen yavru köpek gelmişti sanki.

Noire | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin