söz konusu omega

175 21 2
                                    

"Bırak beni ! Bırak beni diyorum sana duymuyor musun salak herif!"

Eskimiş tahta bir sandalyeye oturtulmasıyla ellerinin bağlanması aynı anda gerçekleşti. Şerefsizler o kadar sıkı dolamıştı ki ipleri bileğini dahi çeviremiyordu içinde.

"Ya siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz tanrı aşkına ! Evime baskın yaptığınız yetmiyor bir de gelmiş böyle suçlu gibi, SANA SÖYLÜYORUM PIC HERIF CEVAP VER-"

Yüzüne hatta tam da ağzının üstüne atılan yumruk acıyla inletti.

"Seni bir böcek gibi ezerim çocuk. Daha fazla sabrımla oynama benim."

"Kimsin ki sen ?"dedi ağzında ki kanı tükürürken.
"Eminim, liderin önüne kemik atıp oyunlar oynadığı pek sevimli köpekçiklerdensin sende."

Bu kez karnına yediği tekme sandalyeyle birlikte geriye savururken bedenini, nefesi kesildi sanki. Haykırmaya bile gücü kalmadı. Sert zemine değdi başı, gözlerinin önü karardı birkaç saniye.

"Kaldırın şunu."

Her iki yanından askerler gelip dediklerini yaptı sarı saçlının.

"Bizde sizi bekliyorduk efendim."

Tam o sırada güçlü adım sesleri ve beraberinde getirdiği gölgelerle kaldırdı başını Jungkook. Lider, dowoon ve birkaç askeri daha karşısındaydı şimdi.

"Neden buradayım?"dedi az öncekine nazaran daha sakin bir sesle.

Nitekim az önce aldığı darbeler sersemletmişti omegayı.

"Bunu bize sen söyleyeceksin Jungkook."

Tanrı biliyor ya hiçbir bok anlamıyordu söylenilenlerden. Tek bildiği yatağında otururken apar topar buraya getirilmesiydi.

"Ben hiçbir şey anlamıyorum şuan."dedi yutkunarak.
"Hyung, sen söyle bari."

Dowoon sert yüz ifadesini bozmadı, liderine çevirdi gözlerini. Bir nevi izin istedi konuşmak için fakat lider cevap verdi onun yerine, konuşası var gibiydi bu gece.

"Baban, esaslı adammış."

"Ne ?"

"Kapıma dayanıp haber vermeseydi eğer, nereden bilebilirdik kaçıp gideceğini ?"

Vücudunda ki tüm kanı çekildi sanki. Lider kuvvetle yakasından tutup kendine çektiği çocuğun gözlerine dikti kırmızılarını. Öfkesiyle yakmak istiyordu ama, öncesinde öğrenmesi gereken şeyler vardı.

"Delta nerede ?"

"N-ne ?"

"Şuan burada bir sıkımlık canını alır, parçalarım seni."dedi hırlayarak.
"Bana Taehyungun yerini söyle."

"Ben neden bahsettiginizi bilmiyor-"

Boğazına sarılan eller kesti nefesini. Şerefsiz herif öyle bir sıkıyordu ki jungkook ölüme ,ikinci kez, bu denli yakın hissetti kendini.

"Onu bulmuşsun, onunla konuşuyorsun hatta yanına gitmek için plan bile yapmışsın."derken ölümüne öfke doluydu sesi.
"Tüm bu haltları yerken hiç mi korkmadın benden? Hiç mi düşünmedin lider beni bulursa diye?"

Gözlerinin içi kanlanmaya başlamıştı jungkookun. Hala nefes alamıyordu, boğazına sarılı parmaklar gram gevsememişti.

"Deltam mi diyorsun ona ?"derken kahkahalarla güldü.
"Duydun mu dowoon, Taehyung büyümüş ve birilerinin deltasi olmuş."

Boğazında ki parmaklar yerini boşluğa bıraktı neden sonra. Jungkook hunharca öksürdü ve ağladı.

Ağladı, bu gece ve daha sonraları için kurduğu güzel hayallere.

Noire | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin