şeytanın ortağı

340 41 16
                                    

Kasabaya dönmüştüm, tıpkı Onun istediği gibi.

Bana bıraktığı veda öpücüğünün ardından hızlıca kurt formuna dönüşmüş ve uzaklaşmıştı bulunduğumuz yerden. Baştan çıkarıcı feromonlarını da beraberinde götürdüğünden kontrolü kaybeden kurtlar nihayet kendine gelmiş ve beni emir aldıkları üzere kasabaya getirmişlerdi. Min sürüsü varisinin beni ne sebeple aradığını bilmesem de bir yanım mutlu olmuştu zira asla umursanmayacağımı düşünmüştüm.

Beni sırtında taşıyan kurt şifahanenin önünde indirdiğinde daha fazla dayanamamış ve bilincimi kaybetmiştim. Uyandığımda jimin ve Hoseok yanımdaydı. Jimin çıldırmış gibi özür dilerken Hoseok sadece ağlıyordu.

Annem ve babam ise yoktu.

Haberlerinin olmadığını düşündüm zira aksi halde burada olurlardı. Biricik evlatlarıydım sonuçta. Hekim hareket etmememi ve hala hayatta olduğum için şükretmem gerektiğini söylediğinde güldüm.

Bana bilmediğim bir şey söyle ihtiyar.

"Jungkook ben gerçekten öz-"

"Ay yeter içim şişti !"

Anlık yükselişim hoseoku güldürmüş, jimini ise susturmaya yetmişti.

"Ne olduysa oldu bitti düşünme artık."

"Öyle olmuyor işte !"

"Niye olmasın ? Bugüne kadar hep bunu yapmadık mı biz  ?"

"Yaran cok derin."dedi korkarak dokundu sargı bezinin kapattığı yarama.
"Vicdanım susmuyor."

"Acımıyor."

"Hayatta inanmam."dedi Hoseok.

"Ciddiyim, hissetmiyorum hareket etmedikçe."

Bir müddet sessizlikten sonra hoseoka çevirdim gözlerimi.

"Annem nerede ?"

"Toplantı var bugün."diyerek jimin cevapladı beni.
"Tüm köy halkı orada ama haber verdik merak etme gelirler bir iki saate."

"Neler olduğunu anlatacak mısın ?"

"Yaralandım ve beni bulan askerler getirdi buraya."

"Bu kadar mı ?"

"Ne bekliyorsun ?"

"Şey,"dedi jimin.
"Yoongi bir kokudan bahsetmişti, askerleri kendini kaybetmiş hatta."

Bütün vücudum kaskatı kesilirken yutkundum.

"Bilmiyorum ben."

Arkadaşlarıma söylediğim ilk yalandı bu. Bir sebebi yoktu lakin sanki söylersem taehyungun başına bir şey gelecekmiş gibi hissediyordum. Lanet çocuk yalnızca birkaç saat içerisinde bu kadar bağlamamalıydı kendine.

"Sessizsin."dedi Hoseok bakışlarını üzerimde gezdirirken.
"Bu hiç normal değil."

"Ormanda yaşamak beni olgunlaştırdı."diyerek şakaya vurmak istedim fakat görünen o ki Hoseok buna inanmamıştı.

"Ormanin böyle bir meziyeti olsaydı senden önce jimin olgunlaşırdı beyefendi."

"Yeterince olgunsam demek ki."diyen jiminle kahkahayı bastım.

"Şuan gidip okul öncesine kayıt açtırsan kimse neden diye sormaz lan sana."

"Abart !"

"Neyse,"diyerek ayaklandı Hoseok.
"Biz kalkalım sen dinlen. Bir şeye ihtiyacın olursa kulübenin dışındayız haberin olsun."

Noire | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin