Tokat

67 11 14
                                    

Tüm gece gözüme uyku girmemişti,bir o yana bir bu yana dönüp durmuştum.Yatağın içinde cenin pozisyonunda yatıyordum ve battaniyemi kafama kadar çekmiştim.Bir yandan yakalandığım için kendime kızıyor bir yandan da bu kadar katı olduğu için babama kızıyordum.Kafa yorduğum başka bir konu ise bana yazan kişinin kim olduğu,neden bana yazdığı ve dün bir anlık gözümün önüne gelen kişinin kim olduğuydu.Bunları gerçekten merak ediyordum.Fakat ne kadar düşünürsem düşüneyim bir sonuç bulamıyorum.Duvardaki saate belki bugün içinde yüzlerce kez baktım ancak saat hâlâ 15.30,ya zaman yavaşladı ya da bana öyle geliyor,bilmiyorum.En sonunda yatağımdan çıktım ve odamın köşesindeki boy aynasına baktım.Saçlarım dağılmış ve silmediğim makyajım yüzüme bulaşmıştı.Dün hızlıca giydiğim pijamamın üst kısmını yanlış giydiğimi,hatta ayağımdaki çorapların birinin mavi birinin beyaz olduğunu gördüm.Umursamadan pencerenin önüne geçtim ve peluş ayımı kucağıma alıp dışarıyı izlemeye başladım.Babam bugün diğer günlerden farklı olarak eve daha erken gelecekti.Haftanın bu günlerinde daha erken geliyordu.Tam sokak bomboş diye perdeyi çekecektim ki küçük bir kız çocuğu göründü kaldırımda.Arkasından da bir kadın geliyordu,annesi olmalıydı.Kız hoplayarak hızlı hızlı yürüyordu ve annesi de peşinden koşturuyordu.En sonunda kız yere kapaklandı ve annesi gerçek bir telaşla kızın yanına koşup onu yerden kaldırdı,sonra da kucağına alıp sıkıca sarıldı.Küçükken,ben düştüğümde kimse kaldırmak için yanımda olmazdı,hep yere tutunur,kendim kalkardım.Aslında biri hatırlıyorum,beni yerden kaldıran fakat anılar o kadar silik ki bunun küçükken kendimi avutmak için uydurduğum bir şey olduğunu düşünüyorum.Burukça gülümseyip anne kızdan gözümü ayırdım ve perdeyi çekerek yatağıma oturdum.Tahmin ettiğim gibi babam gelmişti.Aşağıdan kapı açılma sesi ve ardından Ayşe Teyze'nin sesini duydum.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbuldum.Ada ne yaptı?"
"Sesi soluğu çıkmadı yavrucağın."
"İyi,hatalı olduğunu anlasın."
"Ama bari okula gönderseydiniz,böyle olmaz ki,yazıktır günahtır."
"Sen karışma Ayşe."
Göz devirdim.On dakika sonra kapım açıldı ve içeri babam girdi.Yüzüme bile bakmadan konuştu.
"Karnın açsa aşağı in yemeğini ye ve geri çık.Bugün dışarı çıkmak yok."
"Telefonumu verir misin baba?"
"Hayır bir süre telefonu unut,zaten derslerine daha iyi odaklanman için bunu yapıcaktım."
Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp sinirimi kontrol ettim.
"Baba,ben on yedi yaşındayım.Yakında on sekize gireceğim.Ayrıca derslerim zaten yeterince iyi.Her zaman birinci oluyorum.Telefonumu alamazsın öylece."
"Gayet de alırım Ada."
"Baba.Telefonumu ver."
"Vermiyorum."
Elinde olan telefonumu almaya çalıştım.
"Baba sana telefonumu ver dedim."
"Sen kimsin bana emir veriyorsun?"
"Yeter!"
Diye bağırdım.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?Sırf sen üzülme diye her gün uykusuz kalıp köpek gibi çalışıyorum.Her zaman birinci oluyorum en kötü ikinci.Hayatımı tamamen sana göre yaşıyorum.Sürekli bu aptal elbiselerle günümü geçiriyorum,rahat edemesem bile.Sürekli senin o aptal iş arkadaşlarını ağırlıyorum,hizmet ediyorum resmen.Yediğim yemekleri,giydiğim kıyafetleri,arkadaşlarımı,konuşmalarımı bile sen seçiyorsun.Buna rağmen ben iyi bir evlat olmaya çalışıyorum.Ama asla yeterli olamıyorum.Annem gittiğinden beri çok değiştin.Sen iyi bir baba olmaya çalışıyorsun ama her şeyi mahvediyorsun.Tüm hayatımı mahvediyorsun!"
Konuşmam biter bitmez yüzüme bir tokat yedim.Hem de çok ağır bir tokat.Sarsıldım ve yatağıma düştüm.Yanağımı tutarak ona baktım,babam bana tokat atmıştı.Şimdiye kadar ilk defa.Hiçbir şeyin canımı acıtamayacağı kadar acıtmıştı canımı.Gözüm doldu ve anılar beynimi ezerek bana kendini hatırlattı.

Kız daha 6 yaşındaydı,diğer çocuklar gibi özgürce koşup oynamak istemişti.Fakat annesinin aldığı bembeyaz elbisesi çamur olmuştu.Üzüntüyle kalktı ve annesine gözükmeden eve girdi.Merdivenlerden çıktı ve kendi odasına girecekken yan  taraftaki anne babasının odasının kapısının aralık olduğunu farketti.Aradan baktı,annesi aynanın karşısında oturuyor ve bir şeyler mırıldanıyordu.Bir süre sonra ise saçlarını yolmaya başladı.Kız endişelendi annesi için,hemen annesine koştu. Babası annesini böyle gördüğünde yanına asla gitmemesini söylemişti ama kız bunu düşünmedi.Annesini böyle bırakamazdı.İçeri girdi ve annesinin yanında durdu.Annesi onu farketmedi bile,eline bir tarak alıp aynaya vurmaya başladı.Çok geçmeden ayna kırıldı ve kadın kırılan cam parçalarından birini alıp elinde tuttu.Kızı gelmese kendine zarar verecekti.Kız bunu anlamasa da kötü şeyler olacağının farkındaydı.Annesine bağırdı,annesi duymayınca yanına gitti ve kolunu çekiştirmeye başladı.Kadının elindeki cam,kızın narin koluna bir çizik bıraktı.
"Anne bırak lütfen."
Kız camı elinden almaya çalıştı,en sonda annesi kızına döndü ve donuk bir şekilde baktı.Ayağa kalktı ve kızdan kolunu kurtardı.Camı da elinden bıraktı,yere attı.Kız annesine sarılmaya çalışınca ise annesi onu kendinden uzaklaştırarak elbisesini tuttu.
"Bu elbiseye ne yaptın?"
Kız mahçupça kafasını aşağı doğru eğdi.
"Özür dilerim anneciğim,çamur oldu."
"Çamur oldu öyle mi?"
"Ayşe Teyze onu temizler.Çamuru gider.Olmaz ?"
Kadın bir anda kızın elbisesini yırttı ve kızın üstünden elbisesini sertçe çıkararak kızının iç çamaşırlarıyla kalmasına neden oldu.Sonra ise elbiseyi paramparça yaparak kahkaha attı.
"İstiyorsan temizlesin."
Kız sinirle ve üzüntüyle annesine baktı.
"Ne yapıyorsun!"
Kadının yüz ifadesi değişti,bu sefer sinirle bakıyordu.
"Sana bu elbiseye dikkat et demiştim sen ise çamura buladın.Cezanı çek."
Kız hâlâ elbiseye bakıyordu ağlamaya başladı ve annesine bağırdı.
"Elbisemi düzelt!"
Kadın kızına sertçe bir tokat attı,kız parçalanmış elbisesinin yanına düştü.Küçük kız daha çok ağlamaya başladı ve babasına bağırdı.
"Baba!"
Babası kızının sesini duydu ve koşarak odaya daldı.Kadına bağırdı ve parçalanmış elbise ile cam parçalarını umursamadan kızını kucağına alarak odadan çıktı."Geçti" diye mırıldandı.Annesi ise kahkaha atarak yatağa uzandı ve tavanı izledi.Kendinde değildi.

Çilek Kız(Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin