Sürpriz

98 11 11
                                    

Dün telefonu kapadıktan sonra biraz oturup,çizim yapmıştım.Karların ortasında bir kız çizmiştim.Çıplak ayaklı,kısa geceliğiyle,uzun saçlı minik bir kız.Koşuyordu ve ağlıyordu.O kız bendim.Benim küçüklüğümdü.Hatırladığım geçmişimdi.Çıplak ayakları karın dondurucu soğuğuyla titriyor ve minik burnuna kar taneleri konuyordu.O gün doğum günüydü.Küçük kız annesi için ağlıyordu.Annesi gitmesin diye,onu bırakmasın diye ağlıyordu.Peşinden koşuyordu.Ama yetişemiyordu o küçük ve çelimsiz bacaklarıyla arkasından koştuğu kadına.Babası arkasından bağırıyordu.Fakat dinlemiyordu küçük.Anneler çocuklarını bırakmamalıydı.Annesiz ne yapardı?En sonunda annesine yetişti ve bacağına yapıştı."Anne gitme."diye sayıkladı.Annesi bir süre duraksadı ve küçük kızının gözlerinin içine baktı.Baktı,baktı,baktı ve küçük kızın duyamayacağı şekilde fısıldadı.Sonra ise bacağını kızından kurtarıp beyazların içinde kayıplara karıştı.Doğum gününde,sabahın erken saatlerinde,kızını karların içinde terk etti.Küçük kızı annesini hep bekleyecekti ama onu asla affetmeyecekti.
♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎
Kahvaltı masasından kalktım ve çantamı omzuma geçirerek kapıya yöneldim.Ardından iki saniye duraksayıp babamın yanına dönerek yanağına minik bir öpücük bırakıp kapıdan çıktım.Şoför beni bekliyordu.Kapıyı açtım ve arabaya bindim.
"Gidebiliriz Fatih abi."
Araba çalıştı ve yaklaşık on dakika sonra okula gelmiştik.Teşekkür edip arabadan indim ve okul bahçesinde gezinmeye başladım.Hava hafif esiyordu ama güzeldi.Sınıfa çıkmak istememiştim,beni boğuyordu.Bir banka oturdum ve yere düsen yaprakları izledim,dersin baslamasına daha 30 dakika falan vardı.Telefonumu cıkarttım ve mesaj gelmiş mi diye baktım.Fakat ondan gelen hiçbir bildirim yoktu.Telefonumu geri kapatıp çantama koydum ve ayağımın dibinde gördüğüm karartıyla bir anlık irkildim.Tekrar bakınca bunun turuncu,tatlı bir kedi olduğunu gördüm.Bana baktığını farkedince ellerimle kucağıma hafifçe vurdum.
"Gel bakalım."
Kedi beni anlamış olacak ki önce banka atladı ve sonra da kucağıma yayıldı.Onun başını okşarken kendi kendime konuştum.
"Keşke bir kedi olsaydım,ne derdim olurdu ne tasam."
Kedi yerinde kıpırdanıp homurdanınca dediklerimin umrunda olmadığını ve sadece ilgi ihtiyacını karşılamam gerektiğini anladım.Biraz daha sevmeye devam ettim.
♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎
Okulun bitmesine bir ders kalmıştı.Su ile oturuyorduk.
"Yani sana yazan çocuğun bizim okuldan olduğunu mu düşünüyorsun?"
Omuz silktim.
"Bir ihtimal."
"Belki de seni tanımıyordur ve öylesine yazıp bir şeyler sallıyordur."
Başımı iki yana salladım ve saçımı kulağımın arkasına atarak tekrar söze başladım.
"İmkanı yok,hakkımda çok şey biliyor.Hepsini sallıyor olamaz."
Su kaşlarını çattı.
"Çok garip..acaba niye sana yazdı."
Bilmiyorum anlamında iki omzumu aynı anda kaldırıp indirdim.Her düşündüğünde yaptığı gibi sarı saçlarını tek parmağına dolayarak oynamaya başladı.İlginç bir düşünme yöntemi vardı.
"Neyse,boşver yakında ortaya çıkar ne de olsa."
"Aynen öyle."
İkimiz de sıralarımıza dağıldık ve zilin çalıp,hocanın gelmesiyle tekrar derse başladık.
♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎♡︎
Okul bitmişti ve arabada eve gidiyordum o sırada duyduğum mesaj sesiyle telefonumu çantamdan çıkardım.

Bilinmeyen numara: Okuldan çıkmış olmalısın. 16.01

Ada: Evet? 16.01

Bilinmeyen numara: Sana bir sürprizim var. 16.02

Ada: Nedir o? 16.02

Bilinmeyen numara: Minik bir hediye. 16.03

Çilek Kız(Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin