Adam beni gördüğü an -" Se..sen" dedi ve kekeledi.
-" Evvet doğru bildin ben" dudağım kenarı alayla kıvrıldı baya korkuyordu
-" Ben birşey yapmadım" kendini kurtarmak için patronunu diğer arkadaşlarını satan şerefsiz itin tekiydi bu
-" KES! yapıp yapmadığını sormadım"
Gözleri korkudan açılmıştı-"şimdi o patronun olucak it silahlarımı nereye götürdü "
Bu itin Celal olucak patronu benim silahlarımı dış ülkelere çalarak götürmeye çalıştı silahları da hayatınıda ondan aldım tüm itlerinin kökünü kurutmuştum o çatışmada sadece bu kalmıştı onunda celale ne kadar sadık olduğunu anlamak için geri aldığım malların yerini bilmiyormuş gibi yaptım.
-"Be...ben bilmiyorum b..bana nereye götürdüklerini söylemediler"
Doğru söylüyor gibiydi çünkü korkak insanlar hemen gerçeği istemeden olsada söylüyorlar.
Arkama dönüp çocuklara baş işaretiyle işini bitirmelerini söyledim.
Saate baktığımda on buçugu gösteriyordu toplantıya yarım saat kalmıştı.
Ordan çıkıp karanla birlikte geri şirkete döndük dönmemiz yirmi dakika sürmüştü.Celal le yaptığımız silah anlaşması olumlu gitmemişti . Celal den sonra pars da teklif etmişti bir kerede onunla iş birliği yapicaktim. Ona guvenmiyordum ama olsun yanlış yaptığı an ALAZ ERDEM kimmiş görsünler.
Toplantıya üç dakika kalmıştı Karan la toplantı odasına gidip oturduk
-"Her şey hazır abi sadece parsın gelmesini bekliyoruz"
Başımı sallayarak onu onayladım
Buraya kadar ağzını açıp tek kelime etmemişti.
Bir süre sonra kapı çaldı Rana içeri girip -" pars bey geldi efendim" ve kapının önünden çekilip pars ve iki adamına yol verdi. Onlar içeri girdikten sonra Rana gitti-" Hoşgeldin pars" imayla söylediğim bu cümle sinirini bozmuş olmalıydı
-"hala aynı korkutucu ve imali konuşmalar yapıyorsun " diyip elini uzattı bende elimi uzatıp selamlaştım
-" Hoşbuldum ALAZ ERDEM"
Elimle oturmasını işaret ettim gidip çaprazımdaki sandalyeye oturdu
-"evet alaz uzatmadan konumuza gelelim. Silahları yurt dışına çıkarıcam sen silahları ordaki adamlarına ulaştırıcan bende karımı alıcam işimiz bittikten sonra da bir daha bir birimizi görmüycez."
Direk konuşması iyiydi çünkü geveleyen insanlardan hoşlanmam.
-" kabul. Eğer yanlış bir hareketin olursa o zaman tekrar görüşücez" son cümlemi tıslayaka konuştum
-" Sakin ol alaz yanlış bişey olmuycak" bunu dedikten sonra ayağa kalktı ve elini uzattı
-" tekrar görüşücez, görüşüne kadar kendine iyi bak"
Uzattığı eli sıkarak
-"eyvallah" dedim. Karan bu süreçte hiç konuşmamış bizi dinlemişti o pars'ı yolcu ederken geri yerime oturuo başımı sandalyeye dayadım karan da gelip eski yerine oturdu tam bişey diycektiki telefonum çaldı-" konuş" adamlarından cenk aramıştı
-"patron kız kaçtı " sert bir şekilde ayağa kalktığım için sandelye tok bir sesle yere düştü karanda eş zamanlı kalmıştı
-" noluyor abi " diye sordu-" nasıl kaçtı lan" çok sinirlenmiştim
-"patron pencereden çarşaf sarkıtarak kaçmış"
-"oraya diktiğim adam ne bok yapıyordu "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun yüreğim
General FictionBabası tarafından durmadan şiddet gören, yaşama sebebi elinden alınan ve gördüğü şiddete rağmen herkese gülen Ecmel Kaya Herkese soğuk ve sert davranan kimseye ikinci bir şans tanımayan Alaz Erdem öldürdüğü bir adam yüzünden onu gören kıza vurul...