"Gerçekten, onları bir araya getirmenin iyi bir fikir olduğunu hiç düşünmüyorum." demişti Yaprak, en son birkaç ay önce hepsi aynı ortamda bulunmuştu ve olanlar olmuştu.
Altay sıkıntıdan uyumuş, Dorukhan ve Talha birbirlerine girmiş, Mert ise onları sakinleştirmeye çalışırken canına tak etmiş olacaktı ki kalkıp gitmişti.
Anlayacağınız asla anlaşamıyorlardı, nedeni de bilinmezdi.
"Son bir kez daha, bence Dorukhan ve Talha birbirini çok sevecek." demişti Simay, öyle umuyordu.
"Talha, çocuğa Eskorthan dedi ya, Eskorthan.."
Hepsi aynı anda gülmeye başlamışlardı, Dorukhan'ın geçmişini hepsi biliyordu.
"Talha sadece onun iyiliği için söyledi, o şekilde devam ederse bir yere varamayacaktı Dorukhan."
"Dorukhan da çok umursadı ya, bir kulağından girdi diğer kulağından çıktı." diye yanıtladı Yağmur, Simay'ın dediğini.
"Peki Altay'ın uyuması.. Hepimiz birazdan burası patlayacak modundaydık, ama Altay üçüncü rüyasını görüyordu."
dedi Sevgi, bu durum onu güldürmüştü.
"Altay'ın umursamazlık seviyesine bitiyorum, Ali Koç'tan ders almış galiba."
"Anma şu uğursuzu Yağmur, valla başımıza göktaşı bile düşer." dedi Yaprak, olabilirdi de canım.
"Ali Koç başkan, Bahtsızbahçe'm dışında herkes şampiyon.." diye yanıtlamıştı Yağmur, Sevgi ise onu teselli eder gibi omuzuna dokunmuştu, sonra aklına gelen soruyla konuştu.
"Sen şu aşkın olayımdan kurtuldun mu, en son dm atıyordu sana ya?"
"Wanda yakaladı galiba, iki üç gündür tek bir mesaj almadım."
"Hangi aşkın olayım ya?" diye sormuştu Yaprak, aklına yine Weghorst gelmişti.
"Sizinki değil ya, bizimki de değil aslında.."
"Eyvah, yine mi şu ırz düşmanı.." demişti Simay bıkkınlıkla, muhtemelen gruptaki herkese yürümüştü.
"Necip'le Mert Hakan'a söylesek, bir kale direği monte etseler?"
"Yok yavrum, akıllanmaz ki bu, kale direğine bile yürüyecek."
"Aman aman, bırakın şu aşkın olayımı da, ne zaman nerede buluşuyoruz?" dedi Sevgi, Altay'ı kesin ikna ederdi, genelde istemese bile Sevgi'yi kıramazdı hiçbir konuda.
"Bize gelebilirsiniz aslında, Dorukhan Trabzon'a gitmişti birkaç günlüğüne, döndüğünde sürpriz olur, bir şeyde diyemez. Simay sen de Talha'ya Dorukhan'ın olmadığını söyle, o şekilde kabul ettir. Kalkıp gidemez zaten Dorukhan gelince de."
"Mantıklı da, ben Mert'i nasıl getireceğim?"
"Ay iki cilve yap işte, kanmıyor mu?"
"O son olaydan sonra kanacağını sanmıyorum."
"Of gerçekten, benim bile gelesim gelmedi açıkcası." demişti Simay, o sıralarda telefonuna bir mesaj gelmişti, uzun süre bakakalmıştı aslında. Böyle bir şeyin nasıl olduğunu düşünüyordu, daha doğrusu gerçekliğini sorguluyordu. Gözlerine inanamamıştı, bir telefon şakası olabilir miydi diye geçirdi içinden.
Bilinmeyen numaradan, oldukça kötü içerikli bir mesaj almıştı. Mesaj ise şuydu,
"Arkadaşlarına gerçekten güveniyor musun, onlar senin gerçek arkadaşların mı? Eğer gerçeklerse, içlerinden birisi neden Talha ile görüşüyor.. Düşün Simay, süren gittikçe azalıyor. Tik tak."
Simay'ın yüzü bembeyaz olmuştu, öylece duraksıyordu telefona bakarak, Yaprak onu dürtmüştü, bir tepki gelmediğinde telefonunu almak istemişti, ama Simay o sırada ekranı kapattı.
"Noldu?"
"Daldın öyle, bembeyaz da olmuşsun?" diye sordu Yaprak.
"Yok ya, bankadan gelen mesajı inceliyordum. Belki işime yarayabilir diye."
Hiçbirine bundan bahsedemezdi, kendi öğrenmeliydi gözlemleyerek. Gerçekliğinden bile emin değildi ama aslında, arkadaşlarına çok güvenirdi bu zamana kadar. Ama bu mesaj, her şeyi altüst etmişti.
"Ee anlaştık değil mi, herkes geliyor cumartesi günü?"
"Evet, evet. Ben Talha'yı kandırıp getireceğim." dedi Simay bir şey belli etmemeye çalışarak.
"Altay da gelecek muhtemelen, biz okeyiz."
"Tamam tamam, Mert'i de bir şekilde ikna edeceğim, ama getiremezsem küsmek yok."
"Tamam ya, yok."
Hepsi gülüşmüştü tekrardan, Simay hariç.
•
♡
•okyanushuzuru merkezenokta yaprakyetoo
bölüm hakkında düşünceleriniz,
ne diyorsunuz?mesajı atan kişi, bir kaos yaratmayı mı hedefliyor, yoksa gerçekten böyle bir şey var mı?
öpüyorum çok çok aşklarım, muaah. 🫶🏻🫶🏻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
real friends, interactive.
Fanfictioni'm always blamin' you, but what's sad, you're not the problem. || tamamlandı.