·12·

406 21 8
                                    

Doğaç'ın ayak sesleri kapıya doğru yaklaştığın da geri çekilmeye başlamıştım. İçerdeki diğer ses Doğaç ' a seslendiğinde ayak sesleri kesilmişti.

'' Kızımı bana getirdiğin için ödülünü alacaksın Doğaç Tüzün. ''

###

Onları dinlerken gözlerimde ki yanma hissiyle yaşlar dudaklarıma doğru akmaya başlamıştı bile. Nasıl bir oyunun içindeydim ki böyle gün geçtikce , yeni kişiler girdikçe daha da zorlaşmaya başlamıştı herşey. Tesadüfen evine gittiğim adam bile bu zorlu hayatımda yer edinmişti. Ben sadece beni isteyen adamla yüzleşmek istiyorken , o ana hazırlanırken kendi ellerimle hazırlıksız geliyordum.

Ah hayat çok boktansın !

Elimle göğsümü bastırırken bi yandanda beynimi saran düşünceler ayak sesleriyle korkup dağılmışlardı. Ayaklarımı zoraki hareket ettirerek hızlı adımlarla rastgele bi odaya girmiştim. Kapının aralığından bakarak dışarı çıkan adamı merdivenlerden inene kadar gözlerimle takip etmiştim. Diğer adamında çıkacağını beklerken kapının kilit sesiyle adamın dışarı çıkmayacağını anlamıştım. Içeriye baktığımda çift kişilik siyah nevresimli ve demirle daireler çizilmiş bi yatak ve beyaz halı vardı. Elimi cebime doğru götürerek telefonumun yerinde olup olmadığına baktım. Ve diğer cebime de " Tabi olmayacaktı adamlar keriz felan değiller Afra ".

Elimi alnıma koyarak derince nefes alıp bıraktım. Buradan nasıl çıkacaktım ben ? Odanın içerisinde dolanıp durmaktan başka yapacak birşeyim kalmamıştı. O adamlarla aynı evde bulunmak ve aynı havayı solumak midemi bulandırıyordu. Pencereye doğru yürüyerek aşağıya baktım. Yüksek felan da değildi atlayabilirdim ama bu ıssız yerde nereye gideceğimi de bilmiyordum. Yatağın köşesine geçerek oturdum. Doğukan buraya gelecekti adamın lafına göre.

Ah be Doğukan nerdesin ?

Kapının açılmasıyla kalp ritmin hızlanırken kimin geldiğini görmek için kapıya doğru kafamı çevirdim.

Ne !

Gökdem mi ?

Bi an Gökdem' i gördüm sanmıştım bu imkansızdı. Gözlerimi tekrardan kapatıp açarak kapıya doğru tekrardan baktım. Bu bu .. imkansızdı onun burada ne işi vardı ? İki elini kapının çerçevesine koyarak eğdi kafasını kaldırıp bana gülümsedi. Ellerini kapıdan çekip bana doğru yaklaşmaya başladı. Ellerini birbirine sürterek önüme geldi. Dizlerini çökerek önümde öylece durdu ve bana baktı.

'' Merhaba Afra ''

Boş gözlerle önümde diz çöken Gökdem'e bakıyordum. Onu en son 1 ay önce görmüş olmalıydım. Saçlarını uzatmıştı. Açık kahverengi sakallarıyla çok değişmişti. Ama ses tonu ve ne ima ettiğini üzerinden aylar geçsede anlayabilirdim. Zar zor '' Gökdem ? '' diyebilmiştim. Tanrım bunun gerçekten ne işi vardı ki burada. '' Uzun zaman oldu Afra . ''

'' Neden burdasın . ''

Tüm dişlerini göstererek boğuk bi kahkaha attı. '' En son - ayağa kalktı ve yüzüme doğru eğildi- seninle yaşadıklarımızın - o bana yaklaştıkca arkaya doğru yaslandım - yarım kaldığını düşündüm ve - ellerini omuzlarımdan bir kaç santim üzerine koydu ve bir dizini kırarak üstüme tamaman geldi - onun için tekrar geldim. Yani seni özledim. '' Dudağını dudağıma yaklaştırırken kafamı sol tarafa çevirdim. Dudakları ilk yanağıma sonra boynuma doğru yol izledi. Boynuma geldiğinde ufak öpücüklerle aşağıya doğru gidiyordu. Ellerimi Gökdem'in iri vücudunu vücudumdan itmek için Gökdem 'in belini tuttum ve iteklemeye başladım. Gökdem kafasını kaldırarak gözlerimin içine baktı ve gülmeye başladı. Ellerimi tutarak yukarıya doğru kaldırdı ve yatağın başlığına doğru yaklaştırdı. ve kafasını tekrardan eğdi.

 MAFYA KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin