27

33 5 2
                                    

3 Ay sonra

Artık o büyük gün gelmişti. Sonunda jimin'le evleniyordum. Arkam dönük bir şekilde aşağıda ki hazırıklara bakıyordum. Omzumda hissettiğim ellerle gülüşüm büyümüştü , elimdeki bardağı masaya bırakıp ona döndüm. 

'Çok yakışıklı olmuşsun.'

"Çok yakışıklı olmuşsun."

Aynı anda konuştuğumuzda gülmüştük ikimiz de, fırsattan istifade yaklaşıp dudaklarına öpücük kondurdum. O da sanki bunu bekliyormuş gibi öpüşmemizi alevlendirmişti. Öpüşmemizi jungkook'un yalandan öksürük sesiyle bölünmüştü.

-Yiyişmenizi bölüyorum ama artık başlasak mı?

"Hmm başlıyalım ben artık sabırsızlanıyorum."

Beni belimden kendine çekip boynumu öpmüştü. Bu hareketlerine bayılıyordum, o küçük bedeniyle beni sarması fazla hoşuma gidiyordu. Jungkook çıktığı gibi bana baktı, parlak gözlerinde heyecanı görüyordum.

"Gidelim park taehyung"

'Gidelim park jimin'

Kore'de soyad değiştirme gibi bir işlem yoktu ama ben böyle olmasını istedim. Bütün yaşadığım şeylerin kim taehyung olarak kalmasını, bundan sonra jimin'le yaşayacağım mutlu anıların park taehyung olarak devam etmesini istedim. Düşüncelerimden jimin'in kenetli ellerimizi kaldırıp öpmesi ile ona döndüm. Çok aşıktık, birbirimize olan derin bir bağımız vardı. Kimsenin aramıza giremeyeceği güçlü bir bağ. Durmuştuk beni kendine döndürüp yüzüme öpücükler kondurdu.

"Niye bu kadar dalgınsın yada ne düşünüyorsun bilmiyorum."

"Ama hepsini gece sana unutturucam."

"Şimdi herşeyi burda bırakalım tamam mı prensim?"

Kafa sallamıştım sadece dudaklarıma öpücük kondurup,

"Sana çok aşığım"

'Sana çok aşığım'

10 Sene sonra

Mutlu bir hayatımız vardı. Kore'de gezmediğimiz, anılarımızı bırakmadığımız yer kalmamıştı. Şimdi ise kendimize şirket kurmuş ufak ufak onu büyütmeye çalışıyorduk ikimiz, tabi birde evde bakmamız gereken küçük bir fıstık vardı. Evet evlat sahiplenmiştik 4,5 yaşında minik bir kızımız vardı. Babası gibi sevimli insanı eriten bir tatlılığı var. İşten erken çıkmıştım kızımız nedeniyle uzaktık. Arabadan inip bagajı açtım içinden paketleri alırken kapının açılıp çıplak ayakları ile koşan kızıma baktım.

-Babacımmm

Paketleri alıp bagajı kapattım diğer elimle onu kucağıma alıp doyasıya öpmeye başlamıştım.

'Prensesim'

'Naptınız bugün babayla'

-Kurabiye yaptık sonra bıcı bıcı yaptık

'Oh siz şimdi mis gibi kokuyorsunuzdur.'

Kapıda bekleyen eşime baktım, yıllarca aşkımız artmıştı gözlerimizdeki ışık, heyecan ilk gün ki gibi aynıydı. Ona yaklaşıp dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum. Ayakkabılarımı çıkarttıp içeri girdim arkamdan kapıyı kapatıp omuzlarımdan tutup ceketimi çıkartmıştı. Küçük sıcacık bir evimiz vardı, 4 kişiden oluşuyorduk. Ben, jimin, mina ve tan, jimin elimde ki paketleri alıp mutfağa doğru ilerliyordu. Onu süzüp peşinden ilerledim.

'Aşkım yu jin'ler mina'yı özlemiş.'

'Bu gece bizde kalsın mı diye sordular.'

-Baba bende halamları özledim~

"Olur hayatım, ben çantasını hazırlıyım."

'Ben hazırlarım sen yorulma'

Ona öpücük atıp mina'nın odasına ilerledim. Mina'yı yatağa oturtup dolabını kapağını açtım. Kenardan çantasını alıp bir kaç takım koyup sevdiği oyuncaklarından ve kitaplarından koydum. Çantayı kapatıp omzuma taktım mina'yı kucağıma alıp odadan çıktım.

'Aşkım biz çıktık!'

"Tamam sevgilim!"

Jimin

Onlar evden çıktığı gibi masayı hazırlamaya başlamıştım. Yemeklere bakmadan beni yiyecekti biliyordum ama yinede masayı güzelce süslemiştim. Aldığım hediyeyi de masaya bırakmıştım. Yoğunluktan bugün evlilik yıl dönümümüzü unutmuş olabilirdi. Masanın tamamlandığını görünce yukarı çıkıp sadece onun gömleğini giymiştim. Kapı sesiyle gülerek odadan çıkıp yavaş adımlarla aşağı indim.

'Hayatım ben geldim!'

'Aşkı-'

Beni görünce susmuştu. Yanına gelip kollarımı onun boynuna sardım.

"Hoşgeldin sevgilim"

Dudaklarına öpücük bırakıp ellerimi omzundan yavaşça gömleğinin düğmelerine götürüp açmaya başladım. O da fırsat kaybetmeden beni kucağına alıp boynumu öperek odamıza doğru ilerliyordu. Odamıza girip beni yatağa yatırıp ellerimizi birleştirmişti.

'Evlilik yıl dönümümüz kutlu olsun bebeğim'

Şaşırmıştım unuttuğunu sanıyordum. Tam ağzımı aralayıp konuşacakken avucuma koyduğu anahtarla gözlerimi yeniden onun gözlerine sabitledim. 

"Ama taeh-"

'Aması yok kocamın ben yokken metrobüslerde sürünmesine gönlüm razı vermedi.'

"Taehyung sana çok aşığım"

'Jimin sana ölüyorum'

Gülerek dudaklarımızı birleştirmişti.

Evettt! Sonunda bitirebildim. Biraz saçmaladım biliyorum ama ilham gelmeyince çok boşladım. Neyse fazla okuyucu yok ama çok yakında diğer kitapları düzenleyip yb atmaya başlıcam. Sizleri seviyorum iyi okumalar güzellerim❤️

LİGHTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin