jeongguk, ısrarla çalan telefonunun ekranını kendine doğru çevirip arayan kişinin kim olduğuna yüzde yüz emin olarak çağrıyı reddettiğinde bakışlarını halen konuşan annesine çevirmişti. ''bir de telefonlarını açmıyorsun adamın. bizim bu evliliğe ne kadar ihtiyacımız var haberin yok tabii...'' kırklı yaşlarının sonundaki kadının sitemkar konuşması jeongguk'u iyiden iyiye germişti. tam da bu yüzden oturduğu yerden usulca doğruldu ve yemek masasının üzerinde bulunan sürahiyi doksan derece eğerek bardağına soğuk suyu doldurmakta buldu çareyi. beyni zonkluyordu. iki gündür sarhoş geziyordu ve bugün bünyesi bunu kaldıramıyor gibi hissediyordu. her şeyin üstüne annesinin dırdırı onu sinir küpüne çeviriyordu.
''sana konuşuyorum, jeon. senin gerçekten de hiç umurunda değiliz biz.'' jeongguk, büyük yudumlarla kafasına diktiğinden çabucak boşalan bardağı sertçe masanın üzerine bırakırken öfkesini sesine yansıtmaktan çekinmedi. ''belki de taehyung sizin para damızlığınız olmaktan yorulmuştur, anne, ne dersin? ya da belki ben senin bu nankörlüğünden bıkmışımdır?'' yaşlı kadın, kaşlarını hızla çattı. ''ne demek istiyorsun? taehyung'a iyi davranmıyor gibisin, jeongguk. eğer öyleyse bu senin hatan zaten. bana nutuk çekemezsin.''
jeongguk, bu sinir bozucu ithamlara karşı ağzını yeniden aralamak üzereydi ki taehyung yeniden telefonunun çalmasına neden oldu. jeongguk, arka cebinden telefonu çıkardı ve bu kez annesinin gözüne sokarak kökten kapatmayı uygun gördü. kadının onaylamaz söylenmeleri eşliğinde geniş salonlarından, hemen ardından da sofadan geçerek çıkış kapısına ulaştı. vakit epey geç olmuştu ve jeongguk artık evine dönmek istiyordu. burada daha fazla kalmaya katlanabileceğinden şüpheliydi zira.
annesinin ardından seslenişlerini pek de önemsemeden süs havuzunun yanına park ettiği arabasına ilerledi ve şoför koltuğuna oturur oturmaz torpidoda bulunan sigara paketine uzanarak bir dalı tutuşturdu. arabanın camını hafifçe araladı ve gaz debriyaj yaparak aracı kaldırdı. seri bir şekilde bahçeden otoyola döndüğünde radyoda çalan parça onu düşündürdü.
valse..
bu piyano solosu taehyung ile ilk tanıştıkları derste eşinin uzun parmaklarıyla sese dönüştürdüğü parçaydı. hatta taehyung'u telefonuna öyle kaydetmeyi uygun görmüştü çünkü kim taehyung'un sanatı en iyi icra eden insanlardan biri olduğuna inanıyordu. o duygularına aşkı sokuşturmaya çabalamıyordu lâkin ona hayran olduğunu asla inkâr etmezdi. bu parçanın arka plan müziğine dönüşmesiyle birlikte içi iyiden iyiye sıkıştı. sinirleri inanılmaz bozuktu. kendi hayatının içerisine sıkışmış hissediyordu.
sigarayı dudaklarına zimmetleyip gözlerine duman kaçmaması adına kapaklarını hafifçe kısmış, direksiyonu kırarak evlerine giden sokağa sapmıştı. taehyung yüksek ihtimalle evdeydi ve evet, eşi ona iki gecedir ulaşamıyordu. jeongguk, son işittiklerinden sonra onun bunu pek umursayacağını düşünmüyordu. bu sebepten arabasını garaja rahatlıkla park etti ve el frenini de indirerek arabadan indi. kapıyı büyük bir bıkkınlıkla çarptıktan hemen sonra kilitlemek için anahtarı çıkardı ancak hiddetle isminin seslenildiğini işitmesi onu duraksattı.
''jeongguk!''
taehyung, üzerine geçirdiği gri yün hırkasına iyice sarınarak kapıyı açmış, çatık kaşları ve endişe dolu gözleriyle eşine bakıyordu. jeongguk, omuzlarını dikleştirdi. adeta rolüne bürünürcesine mimiklerini ifadesizleştirdi ve duraksadığı işi devam ettirdikten hemen sonra eve doğru ilerledi. taehyung'un gözlerinin en içine bakarak eşiyle kapı arasındaki boşluktan usulca içeri süzülüp esmer tenli adamı gerisinde bıraktığında, taehyung'un endişesi öfkeye dönüşür gibi oldu. yaşça büyük olan bunu engellemek adına gözlerini birkaç saniye kapattı, kapı koluna tutunan parmakları sıkılaştı ve derin, uzun bir soluk çekti ciğerlerine. onun kalbini kırmak istemiyordu ancak jeongguk öylesine sınırları zorluyordu ki, bu durum taehyung'un gururuna, otoriter kişiliğine ve en çok da aşkına zarar veriyor; küçük kağıt kesikleri atıyordu. sakin olmaya çalışarak kapıyı kapattı ve arkasına dönerek jeongguk'un yorgun hareketlerini izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BKNYB
Fanfiction[🤵🤵] [married taekook x düzyazı] çünkü sen tek hayran olduğum kişiydin şimdi sana bakamıyorum bile bunu kendime neden yapıyorum bilmiyorum