Gülizar
Aysu abla ile biraz Muhabbet ettikten sonra geri Bahçeye döndük
ve Yerlerimizi aldık. Diğerleri hala koyu bir Sohbetin içindelerdi. Ev Kapısından Dedemin Bahçeye girmesi ile Sohbet yarıda kesildi ve tüm Gözler Dedemi buldu "Gül kızım bir gelir misin" oturduğum Yerden kalkıp Dedemin yanına geçtim diğerleri ise Sohbete geri dönmüştü, bir Kişi hariç Ahmet Hoca bakışları bizim üstümüzdeydi."Bir şey mi oldu Dede" diye sorduğumda "Çardağa geçelim anlatırım Sana" dedi ve ardından Abimi de yanına çağırdı, Abim Yerinden kalkıp yanımıza geldi beraber Çardağa geçtik, Dedem oturduğunda Bizde oturduk. Abim "Bizimle konuşmak istediğin Konu ne Dede" diğerek Söze girdi
Dedem ise ardından Sorusunu cevapladı "Şöyleki bu Mahallede bir genç Delikanlı bana bir Konudan bahsetti, kendisi benim Gül kızıma talipmiş" Dedemin bunu demesi ile Şok geçirmiştim kimdi bana talip olan, Dedem beni tanımadığım birine verirmiydi?
Abime baktığımda sinirden Kaşları çatılmıştı "Kim peki bu Talip?" diye bir Soru daha yöneltti Abim "Emre"
Ne? Emre ile hayatta olmazdı, sevmediğim hiç kimse ile bi evlilik olamazdı, Emre'yi küçüklükten beri tanıyordum bana karşı böyle Duygular beslediğini bilmiyordum."Sen ne dersin Gül kızım?" dedi Dedem, Abimin sert bakışları beni buldu. Oldu olası Emre'yi sevmezdi bir çok kez Birbirleri ile Kavga edip Dövüşmüşlerdi "Ben bu Duruma karşıyım Dede" dediğimde Abimin sert bakışları gidip yerine bir tebessüm yerleşmişti "Öyleyse Yarın istemeye geldiklerinde bu izdivaca karşı olduğumuzu bildiririz" dedi Dedem "Seni istemediğin birine vermem Gül kızım" dediğinde gülümsedim. Abime baktığımda hala sinirliydi Yarın Abimin Kavga çıkarmasından korkuyordum.
"Dede haber edelim istemeye gelmesinler, madem Kardeşimin ne Gönlü nede Rizası var gelmeleri ne Hacet?" dedi Abim sert bir Ses tonuyla "Gelin Yarın Kızı isteyin Kararı o zaman söyleriz dedim Oğlum, Laftan geri dönmek olmaz" "Kızımızın Gönlü yok deriz yollarız" dedi Dedem ve oturduğu yerden kalktı Bizde ardından Ayağa kalktık.
Dedem İçeriye girdiğinde Bizde Abimler diğerlerin yanına döndük. Ama Abim hala sinirliydi, yerimize oturur oturmaz Ahmet Hocadan Abime bir Soru geldi " Hayırdır ne bu Surat" "Hayır değil Şer mübarek" diye cevapladı Abim "Ne oldu?" diye Soru yönelten bu sefer Aysu Abla oldu "Emre Şerefsizi Gülizara talipmiş, Dedem ilede bu Konu hakkında konuşmuş Dedemde gelin Yarın isteyin Kararımızı o zaman söyleriz demiş".
Tüm Gözler Beni bulduğunu hissettiğimde Yerdeki bakışlarımı kaldırdım, ilk gördüğüm sorgulayıcı ve meraklı Gözler Ahmet Hoca'ya aitti. Hakan Abinin Sorusu ile ona döndüm "Kabul ettin mi?" hayır anlamında Kafamı saladığımda herkesin gergin Bakışları kayboldu ve hepsi rahatlamıştı. Buradaki hiç kimse Emre'yi sevmiyordu.
"Kabul etseydi bile Ben o Şerefsiz Ayaşa Kardeşimi verir miyim?, gider içer Sarhoş olup gelir sonra Kardeşime eziyet çektirir, sanki bilmiyorum ben onu" dedi Abim sinirli bir şekilde ama Bana baktığı an Siniri kayboluyordu, Sinir ile değil onun yerine bana İçtenlik ve Sevgi ile bakıyordu.
Abim beni kendine çekip bir Kolunu Omzuma attı ve Başını eğerek Şalımın altındaki Saçlarımı öptü.
🐚
Gülizar
Bugün Emreler beni istemeye geleceklerdi, içimde bir huzursuzluk vardı ya Dedem kararından vazgeçip beni ona verirse. Babamda bir şey yapamazdı ne de olsa Dedem onun büyüğüdü.
Bugün Cuma olduğu için Camiye uğrayacaktım Kafeden çıktıktan sonra, Meydanda küçük bir Kafem vardı Kızlarla işletiyorduk. Ben ve Selenay Gastronomi okumuştuk ve geçen Sene yeni Mezun olmuştuk Babam da bunun üstüne bize bir Dükkan hediye etmişti.