23

1.4K 84 5
                                    




Medya; Alp Şekercizade

(Alp'in modeli sevgili yapmış ve instagramdaki bütün fotoğraflarını kaldırmış😭. Fotoğraf bulmakta zorlandım. İyi ki Pinterest var da bulduk iki bir şey.)

...

Sadece ay ışığının yansıdığı odada yatağıma uzanmış, tavanı izliyordum. Sırtüstü uzanmıştım. Öylece hareket etmeden bekliyordum. Üzerimde bir gerginlik vardı.

Oflayarak kalktım ve sırtımı duvara yasladım.

Gerçekten gelip beni çıkarırlar mıydı buradan?

Ya da buradan çıktığımda Doğukan'ın babası beni saklayabilir miydi?

Babam bu sefer ne yapardı bana? Fazla kızar mıydı? Sonuçta sinirlerini çok kontrol edebilen biri değil.

Havanın fazla karanlık olması gece yarısını çoktan geçtiğimizi gösteriyordu. Bu da geleceklerine dair olan inancımı azaltıyordu.

Kafamı duvara yaslayarak gözlerimi kapattım. Fazla yorgun olan vücudum bunu bekliyormuş gibi uykuya dalmıştı hemen.

...

"Ege, kalk." Kolumdan dürttü biri. Ofladım ve yan dönerek uykuma devam ettim. Seslenen kişi bu sefer de sırtımdan ittirerek fısıldadı. "Kızım plana sadık ol ve kalk." Tek gözümü açtım. "Plan kim ya?" Kıkırdadı. Karanlık olduğu için kim olduğunu anlayamıyordum. Hem de fısıldayarak konuşuyordu. Bu yüzden sesinden de çıkartamıyordum.

"Lan kalksana!" Arkadan başka bir ses duydum. Bu ses fısıldamamıştı ve çok tanıdıktı ama ben de uyku sersemiydim. Beynim içindeki tüm isimleri birkaç dakikalığına sıfırlamıştı sanki.

"Bağırma lan kıza, pezevenk." Oflama sesi duydum. "He Doğukan, bağırmayayım da uyanmasın değil mi? Çünkü ses böyle mırıldanmaya devam edersen daha çok uykuya dalacak gibi gözüküyor." Bir gürültü geldi. "Ne vuruyorsun lan orospu?" Gülme sesi geldi. "Bana orospu dediğin her an ciddiyetimi kaybediyorum salak."

Gülüştüler. "Ne oluyor ya?" Dedim ben de fısıldayarak. "Günaydın." Bağırarak konuşan kişiyle elimi havada savurdum. "Ah, gözüm. Parmaklarını gözümün en iç kısmında hissettim Doğuş. Su getir, bez getir, bir şey getir."

"Barış sen misin?" Diye fısıldadım. "Barış iptal." Diyerek kahkaha attı biri. "Doğukan sen misin?" Gülme sesi kesildi. "Evet, güzelim. Gelecektik ya hani." Kafamı salladım. Karanlıkta pek görüneceğimi sanmıyordum açıkçası.

"Hadi kalk, çıkalım hemen. Babam kapıda bekliyor bizi." Elimi uzattım. "Tutsana." Diye sinirle söylendim. "Görmüyorum ki." Dedi tatlı ama sitem eden bir sesle.

"Lan cilveleşmeyin gözümün önünde." Biri beni kolumdan tutarak hızla ayağa kaldırdı. "Kalk kız sende!" Dedi. Barıştı bu. Abartmıyorum o hızla beni tutmasa yere yapışırdım. Ufak sarsıntılarla atlattık çok şükür.

"Abi yürü hadi yürü. Babam arayıp duruyor. Zaten çok ses yapıyorsun biri gelecek." Barış'tan bir ses geldi. Sanki bir yerine vurmuştu. "Ben mi ses yapıyorum?"

Kapıya doğru çekildi bedenim. Ses etmeden önümdeki Barış'ı takip ettim. Koridoru sadece pencereden gelen ufak ışıklar aydınlatıyordu. Tabii buna aydınlatmak denirse.

Köşedeki yangın merdivenine girdiğimizde sensörlü ışık yüzünden ortam aydınlandı. "Hay sikeyim. Bir ışık eksikti." Yanımdan gelen sesle başımı çevirirken Barış'ın siyah kar maskeli yüzüyle çığlık attım. Gözleri büyürken bir küfür mırıldandı ve elleriyle ağzımı kapattı.

Ege'den TarafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin