Baş belası / Yeongyu

2- Gez babam gez

(Medya Yeonjun ve Beomgyu'nun birbirlerine ultra romantik anlamlı sözleri)

Beomgyu,,

Evet, şuan annemi üzmemek için daha dün tanıştığım sapık bir varlığa sarayı gezdirmek zorundaydım. Ulan hayat, anca bana yüklen zaten.

Arkadamdan neşeli neşeli koşturan bedene döndüm. "havalanma hemen. Sadece hızlıca gezdireceğim.

"Koca saray, hızlıca?"

"Ne sandın sen beni." Demiştim tüm günümü buna harcayacağımı bilmeden. Salak Beomgyu.

"Neyse, şuan bulunduğumuz kat giriş. Az önce çıktığımız yer, yemek odasıydı." Yeonjun o kadar salak değilim bakışları atarken sırıtıp büyük salona girdim, Yeonjun da peşimden girdi. Annem ve babam içeride bir şeyler konuşurken bizi görmezden gelmişlerdi. Bu büyük salon evin en görkemli kısmıydı. Kral ve kraliçe koltuğu, gelen misafir büyükleri için özel mekanlar. Düğün salonuymuş gibi döşetilen taşlar, mumlar, kocaman bir cam, büyükçe bir perde bulunuyordu. Çok parlaktı. Ayrıca görkemli.

"Burası büyük salon işte görüyosun." Yeonjun meraklı meraklı etrafa bakarken bu haline gülmeden edememiştim. "Duvardaki taşlar çok göz alıcıymış. Cidden o koltuk altından mı? Acaba altna oturmak nasıl bir şey? Oh! Bu perde buraya nasıl takılmış!?" Meraklı çocuklar gibiydi. "ya ne çok soru soruyorsun! Normal işte ya. Hadi gel daha çok yer var."

Zar zor gözlerini salondan ayıran Yeonjun peşimden gelmeye devam ediyordu. Hemen yandaki kapıya doğru ilerledim.

"Her odanın içine girersek çok uzun sürer kapıdan bakıp bakıp çıkalım. Daha giriş kattayız alt katlar ve üst katlar artı bide bahçe var." dedim. Bence gayet mantıklı.

Sapık şövalyem buna bir şey demedi sadece kafa salladı.

Evet.

Artık ona sapık şövalyem diyeceğim.

Hem sapık hem benim şövalyemdi ne de olsa.

"Burası da bar. Normal düz bar. Babam burada arkadaşlarıyla takılır yada soylu kraliyet aileleriyle burda takılırler bazen."
Ben konuşurken bir yandan hem bana hem de etrafa bakıyordu dikkatlice.

Etrafı iyi bilmesi gerekiyordu nede olsa beni koruyacaktı. Götümüzü emanet ediyoruz şurada. Adam olsun.

Oradan çıkıp tekrar koridorda yürümeye başladık. " Biraz ilerde de toplantı odası var. Diğer odaları bende çok bilmiyorum gerekli değiller zaten boş oturma odaları yada masa sandalye olan odalar. Önemli olanlar sana gösterdiklerim." Dedim. Toplantı odasına da baktıktan sonra oradan da çıktık ve merdivene doğru yürümeye başladık.

"Niye bu işi yapıyorsun? " Diye sordum. Merak etmiştim ne var bunda.

"Yapmamda bi sakınca mı var? Olmak istedim ve oldum aslında. Çok sorgulamanı gerektirecek bir hikaye yok altında." Diyerek ne kadar mutant biri olduğu göstermişti. Yavaş yavaş merdivenlerin başına geldiğimizi görünce ona dönüp sordum.

"Aşağı katı mı gezelim yoksa üst katı mı?"

Oda merdivene bakıp birşeyleri kafasında tarttı ve bana dönüp "Aşağı katta neler var ?" Diye sordu.

"Hemen bir altımızda yani -1. Katta mutfak, kiler, çamaşır odaları ve birde yatakhaneler var. Yani hizmetlilerin sarayda çalışanların çoğunun yattığı yer. Genel olarak bunlar var.
-2. Katta ise aslında orası çok karmaşık bir yer küçükken orda çok kaybolurdum. Bir yere saklanmak istediğimde oraya giderdim çünkü beni bulmaları çok uzun sürerdi.
Neyse orası full depo olarak kullanırız tüm kullanılmayan eşyalar fazlalıklar her şey ordadır. Zırh odası filanda var orda.
-3. Kat en sıkıcı olan yer. Zindanlar var."