Bölüm pek içime sinmedi. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınız bekliyorum. İçime sinmediği için biraz daha uzun tutmaya çalıştım. Bu nedenle bir gün gecikti. Üzgünüm ❤️🥺
***********
"Jungkook..." Jimin bahçede gazete okuyan Jason'ın yanına elindeki kahveyle gelmiş, gazetesini birden kendine çekerek onun dikkatini dağıtmıştı.
"Seninle terapi yapmaya geldim."
"Jimin git başımdan. Görmüyor musun? Gazete okuyorum."
Jimin dudak bükmüş, yukarıdan aşağı Jungkook'u süzmüştü. Elindeki gazeteyi tamamen çekti ve arkasına fırlattı. "Bu ne böyle? Kaç yılındasın sen? Haberleri tabletinden takip etmiyor muydun sen?"
Jason omuz silkmiş, sinirle Jimin'i süzmüştü ancak bir şey diyememişti. Jungkook onun yerinde olsa Jimin'e kızmazdı çünkü.
Jimin onun eline zorla kahvesini sıkıştırdıktan sonra yanına oturmuştu. Ayağıyla yavaşça oturduğu yeri öne arkaya sallamaya başlamıştı. Bu salıncağı Taehyung'la betaber yaptırtmışlardı. Hafifçe gülümsemişti kendi kendine Jimin. Taehyung gerçekten yakın bir arkadaş olmuştu ona.
"Sorunun ne? Bana her şeyini anlatmanı istiyorum. Seninle gerçek terapilerdeki gibi değil de samimi bir şekilde dertleşmek istiyorum."
"Sorunum yok."
Jimin derin bir iç çekti ve göz ucuyla yanında oturan ve parmaklarıyla oynayan Jason'ı süzdü.
"Geçen gün annen hakkında bir şeyler mırıldanarak bahçede koşmaya başladın. Deliriyorsun Jungkook. Bunu daha önce çokça kez gördüm. Geçmiş travmaların ortaya çıkıyor."
Jason omuz silkmişti yavaşça. Kahvesinden bir yudum almış salıncağı ayaklarıyla biraz daha sallamıştı. "Sen sanki delirmedin. Şu haline bak. Ciddi psikiyatrist Jimin'den Yoongi'nin sürtüğü Jimin'e dönüştün."
"Sürtük falan değilim. Biz Yoongi'yle evliyiz." Jimin, Yoongi'nin ona söylediği sözü bir başkasından duyunca sinirlenmiş, kendini savunmak istemişti.
"Minjae ve Taehyung'u özlüyorum. Duymak istediğin bunlar mı?"
"Onları kendi ellerinle uzaklaştırdıktan sonra bunu söylemen çok ikonik." Jimin gözlerini devirirken Jason sinirle ona dönmüştü. "Bir de psikiyatrist olacaksın! Beni yargılamamalısın terapi sırasında."
"Taehyung'u aldattığın ve ölüme terk ettiğin için gayet de yargılarım. Ben kurtarmasam..." Jimin susmuştu. Yüzü ifadesizdi. Onun bile kanı çekiliyordu arkadaşına olacaklar aklına geldikçe.
"Üzgünüm. Düşünemedim oradan kurtulamama ihtimalini."
"Minjae çok üzüldü biliyor musun? Seni o kadınla öpüşürken görmüş. Benim yanıma geldi ve her şeyi anlattı. Bir şey diyemedim bile. O çocuğa yazık değil mi Jungkook?"
Jungkook omuz silkmişti. Onun için büyük bir travma değildi. Küçükken daha kötülerini görmüştü. Babası bir mafya olarak bütün işlerini bu evde yapmıştı. "Minjae zeki bir çocuk. Taehyung ona olanları uygun bir dille anlatmıştır."
"Son günlerde onu yeterince benimsemediğin hakkında bir düşünce sardı beni. Biyolojik olarak senin değil de Taehyung'un onun babası olması sanki seni yaralıyor gibi. Daha önce böyle bir şey yoktu neden şimdi böyle oldu?"
Jimin biraz da kendi kendine sorgularken Jason donup kalmıştı. Taklit yaptığı belli olmuştu. "Ben... Yanlış oynadım!" Birden kendi kendine şaşkınlıkla mırıldanırken Jimin ona dönmüştü hızla.
![](https://img.wattpad.com/cover/333667522-288-k173661.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost in You ~Taekook
FanfictionTaehyung, yeraltı dünyasına kök söktüren kocasının yaptığı bir hata yüzünden onu bırakıp oğluyla beraber kendini güvene almak için kaçmıştı ¡Yetişkin içerik! ¡BxB!