Bölümü kontrol edemedim. Çok eksik ve saçma yerler olabilir kusuruma bakmayın ❤️İyi okumalar...
***********
"Asıl soru... Jason'ı akıl hastanesinde kimin serbest bıraktığı. Çünkü eminim ki güçlü güvenlik önlemleri almıştı."
Jerome'un sorusuyla Taehyung elini çenesine yaslamış, diğer eliyle de yeşil çayının olduğu kupasını dudaklarına yaklaştırmıştı.
"Canın sıkkın..."
"Fazlasıyla... Jungkook yanımda değil. Minjae bana garip davranıyor. Bir derdi var ama söylemiyor."
Jerome kahvesinden bir yudum aldı ve sessizce kendisine bakmayan Taehyung'u inceledi.
"Jungkook meselesini halledeceğiz. Minjae ise... Küçük bir çocuk. Ne olduğunu eninde sonunda açıklayacaktır. Sen aklını meşgul etme. Çekimlerin var."
"Evlendiğimden beri Jungkook'suz ilk çekimim olacak."
Taehyung iç çekerek bardağını kendinden uzaklaştırmıştı. "Her şey berbat."
"Hep seninle gelir miydi?"
"İnsanların karşısında kendimi pek öz güvenli hissetmiyorum. Jungkook her zaman arka tarafta olup bana destek verirdi." Elindeki yanağını çekip bardağının iki elini de birleştirdi. "Özledim..."
Gözleri çayın üzerinde gezerken Jerome sessizce onu dinliyordu. "İstersen ben gelirim."
"Beni o hâlde görmen doğru değil. Eşimin kardeşinin önünde yarı çıplak çekimimi yapamam."
Taehyung açık sözlülükle konuşmuş daha sonra nazikçe Jerome'a teşekkür etmişti.
"İki gün oldu daha... Biraz daha dayanmalısın Taehyung. Henüz ikinci günden özleminden bayılacak gibisin."
"Evden kaçtıktan sonra onu özlesem de içindeki nefret bunu dışa yansıtmama izin vermiyordu. Ama şimdi... İçimde saf özlem var. Onu çok seviyorum Jerome."
Jerome sessizce kafasını sallamıştı. Diyecek bir şeyi yoktu. Taehyung mükemmel bir eşti ve kardeşinin şansı yaver gitmişti.
"Minjae'ye odaklan şimdilik. Sıkıntısı neymiş onu çöz. Jungkook'la biz ilgileneceğiz."
Taehyung kafasını sallamış, boş bardağını mutfağa götürmüştü. Minjae ile en yakın zamanda konuşması gerekiyordu.
***********
"Jimin..." Jimin arkasında hissettiği bedenle hızla doğrulmuş, Jason'dan uzaklaşmıştı.
"Jungkook... Ne işin var burada?"
"Yoongi'den uzakken seni yakalayabildiğim tek yer burası." Jimin, Jason'ın korkunç saplantısına karşı yapmacık bir şekilde gülümsemiş, bahçe eldivenlerini çıkarmıştı.
"Yoongi bahçeyle uğraşmayı sevmez."
Yoongi bahçeye girmekten çekiniyordu. Jimin her çeşit zehirli bitkisi gerçekten insan sağlığına zarar verecek türdendi.
"Çok şey kaybediyor. Çiçeklerin çok hoş gözüküyor."
"Sağ ol..."
Jimin eşyalarını bahçenin girişindeki sera tarzı camla kaplı yapıya bırakmak için ilerlemeye başlamıştı. Jason onu takip ediyordu. Jimin'in tek temennisi Yoongi'nin onları görmemesiydi.
"Bana geçen yaptığın çay çok iyi geldi. Hemen uyuyakaldım."
"Yine yaparım o hâlde."
Jimin tamamen kapalı hiçbir şekilde ışık almayacak şekilde çevrili olan odanın kapısını anahtarıyla açmış ve kendini içeri atmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/333667522-288-k173661.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost in You ~Taekook
FanficTaehyung, yeraltı dünyasına kök söktüren kocasının yaptığı bir hata yüzünden onu bırakıp oğluyla beraber kendini güvene almak için kaçmıştı ¡Yetişkin içerik! ¡BxB!