Arkadaşlar bol bol yorum atın ki satır aralarında düşüncelerinizi öğrenip daha güzel bölümler yazabileyim...
İyi okumalar...
**********
"Düşündüm ki... Minjae'yi Kore'ye götürebilirim." Jerome mutfakta Taehyung'un da içebileceği bir detoks suyu hazırlarken konuşmuştu. Kendisi içeri girer girmez konuşmaya başlayan Jerome ile Taehyung biraz şaşırmış olsa da onu dinlemiş, kendi fikrini de öne sürmüştü. "Aslında ben de Kore'ye gitme fikrini gözden geçiriyorum. Minjae ile beraber gidebiliriz. Sana yük olmak istemiyorum."
"Bana yük olmazsınız. Zaten uzun süredir Kore'yi ziyaret etmek istiyordum. Bana da iyi olacak." Jerome bardaklara detoks suyunu doldururken konuşmaya devam etmişti. "Hem sen Minjae ile yalnız gidersen bu tehlikeli olur. Ben Minjae'yi babasıyla görüştürürüm. Sen de o sırada gezersin."
Bu fikir Taehyung'un aklına yatmış olmalı ki Jerome'un yaptığı planın üzerine kendininkini de eklemişti. "Bana modellik teklifi geldi. Sen Minjae'yi babasına götürürken belki ben de çekimlerimi halledebilirim?" Taehyung kaşlarını kaldırıp onu süzdüğünde Jerome şaşkınlıkla bardağından bir yudum almıştı. "Çekimlere devam mı edeceksin? Tehlikeli olmaz mı?"
"Her zaman yaptığım ekiple çekim yapacağım. Onlara güveniyorum ve yaptığım işi ben yayınlanmasını kabul edene kadar saklamada iyiler." Taehyung, Jerome'un ona uzattığı bardağın içindeki detoks suyu yudum yudum içmeye devam ederken Jerome onun aklını karıştıracak olan o soruyu sormuştu.
"Jungkook... Ne kadar kötü? Sırf sana ulaşmak için MinJae'yi kullanmaya çalışır mı? Minjae'ye zarar verir mi?" Jerome'un sorusu ile Taehyung anında kafasını iki yana sallamıştı. "Jungkook'u sen de tanıyorsun Jerome."
"Evet ama..." Jerome bir elini boynuna atıp nasıl açıklama yapacağını bilemeyerek konuşmaya devam etmişti. Oldukça gerildiği ellerinin üzerinde belirginleşen damarlardan belli oluyordu. "Eğer... Genetik olarak hastalığı başladıysa, Jason'daki gibi, böyle şeyler olabilir. Yani eğer hastalığı ilerlediyse..."
Taehyung gözlerini kapatıp kafasını geriye atmış ve duvara yaslamıştı bedenini. Düşünmek istemiyordu. Jungkook'un akıl hastası olduğunu ve git gide zihnini kaybedeceğini düşünmek istemiyordu...
"Hayır. Jungkook bu sonuçta. Minjae'ye çok düşkündür. Ona zarar vermez." Taehyung, Jungkook'un Minjae'ye zarar verme ya da Taehyung'u yanına çekmek için MinJae'yi kullanmak isteyeceği riskini göz önünde bulundurmak istemiyordu. Jungkook öyle bir insan değildi. Yapmazdı. Kabullenemiyordu.
Gerçi onu boşayıp yeraltı dünyası içinde yalnız ve korumasız bırakan, o yoklen oğluyla ilgilenmeyen Jungkook kesinlikle bildiği Jungkook değildi. Bunları yapan Jungkook, Minjae ve kendisine de zarar verebilirdi.
"Jason'ın hareketleri de böyle başlamıştı. İlk önce babamın ona çakı almasını istedi. Daha 6-7 yaşlarındayken. Babam ona çakıyı verdiğinde ise kendi kendine çakıyı öğrenmeye başladı. Çakıyla ağacı çizer, elma falan keserdi..." Taehyung, Jerome'un anlattığı hikayeyi Jungkook ile bağdaştırmadan dinliyordu. Jerome'un ise yüzü ifadesizdi. Sanki bu yaşanmışlıkları kabullenmişti.
"Bir süre sonra okula başladık. Normalde babam bizi okula göndermek istemiyordu ama Jungkook çok ısrar etmişti. Bize babamız yüzünden çok fazla zorbalık yapılıyordu. Jason ise çakısıyla milleti tehdit ederek bizi koruyordu." Taehyung sabır dilenircesine derin bir nefes aldı. Bunun Jungkook'la ne alakası vardı. Elindeki gücü ile ailesini koruyan bir çocuk profili çizmişti Jason için. Bu kötü bir şey değildi ki.
![](https://img.wattpad.com/cover/333667522-288-k173661.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost in You ~Taekook
FanfictionTaehyung, yeraltı dünyasına kök söktüren kocasının yaptığı bir hata yüzünden onu bırakıp oğluyla beraber kendini güvene almak için kaçmıştı ¡Yetişkin içerik! ¡BxB!