•Özlem

116 28 43
                                    


Geç de olsa sonunda geldim... Kusuruma bakmayın yoğunum bu sıralar❤️

Güzelce okuyun yorumlarınızı bekliyorum... Teşekkürler ❤️

***********

Deli kardeşi yüzünden hayatı kararmıştı. Şimdi ise fazla zaman kaybetmemek için Yoongi'nin odasına gidiyordu. Jason'ın az önce Minjae'yi aradığını anlamasını istemiyordu. Psikopat kardeşinden her şeyi beklerdi. Onu izlemiş olması bile mümkündü bu süreçte. Ki eğer böyle bir durum varsa şu an yaslanabileceği tek kişi Yoongi'ydi.

Yoongi'nin odasına ilerlerken ne kadar büyük bir krizin yaşanıyor olduğunu tahmin etti. Jason'ın anlattığı kadarıyla Jimin'i öpmüştü. Yoongi çıldırmış olmalıydı.

Kapıyı çaldığında kapının hemen açılmasıyla bocalasa da duruşunu bozmamıştı. Yoongi boya kokan odasında sinirle onu süzmeye devam ederken Jungkook onun odadan çıkmak üzere olup olmadığını düşünüyordu. Sanki hissetmiş ve kapıyı açmıştı.

Yoongi ile bakışmaları sürerken kendini yakalarından tutulup duvara yapıştırılmış hâlde bulmuştu. Yoongi'nin beyaz teni kızarırken nefretle bağırmıştı yüzüne. "Seni öldüreceğim! Bu sefer aşırı ileri gittin!"

Yoongi gözü dönmüş bir şekilde yüzüne iki üç yumruk çaktığında tepki vermemişti Jungkook. Sonuçta kardeşi bir hata yapmıştı ve cezası çekilmeliydi.

"Sen benim kardeşimdin! Nasıl kocama o gözle bakabilirsin? Ne zaman bu kadar aşağılık bir adama dönüştün? Yoksa Taehyung'u da bu yüzden mi bıraktın?"

Genç adam, çocukluk arkadaşından iğreniyormuş gibi yüzünü ekşitirken yumruklarını durdurmamıştı. Daha yeni eşini terk etmiş bir adamın başkasının kocasına sulanması çok iğrenç bir manzaraydı.

Yumrukları yüzünden Jungkook patlayan dudağındaki kanı silerken Yoongi bulduğu zaman aralığından yararlanıp odasının kapısını kilitlemişti. Jungkook'u kimse elinden alamasın istiyordu.

"Jimin belki de bu yüzden Taehyung'u kurtarmak için çok çabaladı! Hepsi vicdan azabından dolayıydı değil mi?"

Sinirden gözü dönen adam kocasını da suçlarken Jungkook itiraz etmek istedi. Jimin'in hiçbir suçu yoktu. Onun fazlaca hassas olduğunu biliyordu ve Yoongi'nin bu sözleri onun yüzüne söylememiş olmasını diledi. "Hayır..."

"Bir de yüzsüz yüzsüz cevap veriyor!" Yoongi Jungkook'a kafa atmış, onun tepkisini beklemeden yatak odası ile bağlantılı olan çalışma odasına ilerletmişti.

"Beni kandırdınız. Taehyung'u o şerefsiz mafyanın elinde bıraktın. Bu sayede Jimin'le olabilecektin. Jimin ise vicdan azabından dolayı Taehyung'u kurtardı." Yoongi kafasında kurduğu senaryoya her sesli şekilde dile getirdiğinde biraz daha inanırken Jungkook onun sözlerine odaklanamamıştı.

"Taehyung'u kurtarmak mı?" Yoongi sinirle Jungkook'un sorusuyla onu çalışma odasında duvara yaslayıp boğmaya başlarken elleri arasındaki adam çırpınamamıştı bile. Az önce duyduğu şey dışında başka bir şey düşünemiyor gibiydi. Yavaş yavaş nefesleri tükenirken Yoongi onu boğmanın yeterli olmadığını düşünmüş olmalı ki onu bırakmış, parmaklarını şakaklarına bastırmıştı.

"Taehyung'u nasıl kurtardı tam olarak Hyung?" Jungkook, Jason'ın Taehyung hakkında bir şeyler zırvaladığını duymuştu. Hatta onun evde olmadığını söylediğinde kurtarmaya gitmediği için sinir krizi geçirmişti. Bu olayın ayrıntılarını Yoongi'den öğrenmek istiyordu.

"Bıraktın ya kocanı o sikik orospu çocuğunun elinde. Bir de bilmiyormuş gibi davranıyor."

"Bilmiyorum Hyung... Gerçekten." Jungkook ne dediğinin farkına bile varamıyordu şu an. Taehyung'un başına gelmiş olabilecekleri düşündükçe çıldırıyordu.

Lost in You ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin