•Kavuşma

112 23 6
                                    

İyi okumalar....

******"*

Arabanın dışındakileri umursamadan araba tam durmadan kendini dışarı atmıştı Taehyung. Jerome şaşkınlıkla araba durmadan atlayan Taehyung'a bakarken arka bahçeye doğru koşan adamı izlemişti.

"Amca... Babam!"

Minjae endişeyle ne yapacağını bilemezken Jerome arkaya dönüp onun kemerini çözmüştü.

"Jin hyung ve Jimin hyungunun yanını bırakmayacaksın... Bana söz ver."

"Söz."

"Hadi gidelim biz de." Jerome arabadan inerken Jimin Minjae'nin kapısını açmış ve ona kocaman sarılmıştı.

"Küçük adam!!! Benim boyuma gelmişsin!!"

Jerome Jin'e sarılırken Jimin Minjae'yi kucağına almış ve arka bahçeye doğru ilerlemeye başlamışlardı.

"Babamı çok özledim!"

Jimin Minjae'nin alnını öpmüş, kafasıyla onaylamıştı. Minjae'nin babasına ne kadar düşkün olduğunu biliyordu.

Jimin'le Minjae bahçede yavaşça ilerlerken Taehyung çoktan koşarak ağaçlı alana girmiş, artık görüş açısında olan ağaç eve doğru koşmaya devam etmişti.

Onun yere sertçe çarpan adım sesleriyle ağaç evde bir takım hareketlenmeler olmuş, ağaç evin küçük camından bakan Yoongi gelenin Taehyung olduğunu görünce şaşırmıştı. Jin ve Jimin'in aksine Taehyung'un şimdi geleceğinde ne Yoongi'nin ne de Jungkook'un haberi vardı.

Taehyung hızla merdivenleri tırmanırken ağaç ev içindeki Jungkook ise şaşkınca aşağıya bakan Yoongi'yi izliyordu.

"Yoongi? Kim gelmiş? Söylesene."

Yoongi ona dönüp zorlukla yutkunmuş. Sorusuna cevap vermemişti. Taehyung'un her şeyi öğrenmiş olduğunu anlamıştı. Aksi takdirde böyle heyecanla koşarak Jungkook'a gelmezdi.

Taehyung ağaç eve giriş yaptığında onun sadece heyecanlı değil aynı zamanda da ağladığını görmüştü Yoongi. Ağaç eve sonunda tırmanan Taehyung içeriyi hızlıca taramış. Gözleri Jungkook'la buluştuğunda ise ağzından hıçkırıkları dökülmeye başlamıştı.

"Taehyung... Aşkım..."

Jungkook'un kaşları düşüp bakışları hüzünle dolarken Taehyung kendini Jungkook'a kollarına atmıştı resmen. Ağlayarak onun dudaklarına dudaklarını bastırmış, göz yaşlarının eşinin yüzüne akmasını sağlamıştı.

"Kook... Özür dilerim."

Öpücükleri arasında Jungkook'u öperken az önce koştuğu için nefes nefese kalmış olmasını önemsememişti. Eşinin kolları belini bulmuşken ondan ayrılmak istemiyordu.

"Taehyung... Pisim. Sarılma bana."

Jungkook günlerdir ağaç evden dışarı adım atmamıştı ve gerçekten her tarafı pisti.

"Umrumda değil!" Taehyung ağlayarak Jungkook'un yüzünü avuç içine almış, onu incelemeye başlamıştı.

"Zayıflamışsın... Göz altların çökmüş..."

"Çirkinim... Keşke gelmeden önce söyleseydin en azından kendime çekidüzen verirdim."

Taehyung onun yanağını öpmek için ona sarılırken Yoongi sessizce mırıldanmıştı.

"Bacağına dikkat et..."

Jungkook'un kucağına çıkan Taehyung yorgun gözlerle Yoongi'nin ikazı için ona bakmış, ardından hızla Jungkook'un kucağından kalkmıştı.

Lost in You ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin