"Gitme diye bağırmak istedim dizlerimin üzerine çöküp ömrüm boyunca hiç dökmediğim göz yaşlarını dökmek istedim,onu vazgeçirebileceğimi bilsem bunu yapardım ama o gitmeye kararlıydı,geç ay ışığına gitme diyordu peki ya ay ışığı."
Bu bölümü bulunduğum bölgede oturan , itlerle savaşırken şehit olan UZMAN ÇAVUŞ ALPAY ARAS'A hitaben yazıyorum başımız sağolsun 🇹🇷❤
Baskın yapacağımız bara gelmiştik bir sokak geride inmiştim derin yırtmaçlı kırmızı ve göğü dekoltesi olan bir elbise giymiştim açıkçası yakışmıştı görünmeyen ayağımın baldır kısmında sadece çakı vardı ismim sahteydi ece soylu bu isim çoğu bar kapılarını açmaya yeterli bir isimdi ünlü bir iş adamının bilinmeyen kızı olarak rol üsteliniyordum gerçek kızı şuan ingilterede olmasına rağmen babasına ve kızına asla bir bilgi ulaşmayacak özellikle kendi kızının adıyla girmem konusunda.
Bar görüş açıma girince şöyle bir etrafa baktım tenha bir yerdeydi biraz ilerde kokoyin çeken bile vardı,adımlarımı kapıya yönlendirip iki korumaya baktım ikiside iri yarıydı karşılarına bakıyorlardı elleri göğüslerinde bağlanmıştı,içeriye adım atacakken iri yarı adamlardan birinin kolunu uzamasıyla bakışlarımı adama çevirdim.
"Parola" tabiki bu kadar korunaklı bir yere parolasız asla girilemiyordu ad ve soyad bu günler için vardı gerçekten saçmaydı kendi ad ve soyadlarıyla istediği yerlere giren insanlar fazla basit.
"Ece soylu "ikisinde bakışları bana dönünce gözlerine meydan okurcasına baktım
Sağ taraftaki iri yarı adam hayla kolunu çekmemişti hemen çekmesini beklemiyordu kimlik soracaklardı büyük ihtimalle."Kimlik" çantamdan çıkarttığım sahte kimliği adama doğru uzattım diğer adam kimliği alıp tabletten bir kaç şey yapınca kimliği bana geri uzattı,iki adam bakışarak gözleriyle konuşunca kolunu uzatan adam geri kolunu çekti.
Kulağımdaki cihazdan ses gelince oraya odaklandım konuşan ıraz'dı.
"Komutanım iyi iş çıkardınız şu an kamera ları çökertmeye çalışıyorum ama çok sıkı korunuyor ondan dolayı sadece boza bilirim adamların işini zorlaştirabilecek bir şey düzenliyorum." Ağzımın içerisinde kısık seste konuştum."Tamam aslanım."
Adımlarımı bar tarafına yönlendirdim,bar sandalyesine oturup dikkat çekmemek için barmeni çağırdım."Bana alkolsüz özellikle üzümsüz bir kokteyli ayarlar mısın." Barmen kafasını sallayıp yandan sırıtarak başka tarafa geçti,o ağzını yırtardım da neyse,etrafıma şöyle bir göz gezdirdiğimde avımı gördüm lobide ünlü iş adamlarının yanındaydı yanındakiler de ne kadar iş adamıysa tabi. Önüme konulan bardakla bakışlarımı oraya bakmıyormuş gibi etrafta bir kez daha gezdirdim önüme dönüp barmenin bana ne hazırladığına baktım mavi renkli bir şeydi umarım içerisinde üzüm yoktur yoksa o adım üzüm suyu gibi suyunu çıkartırım.
Uzun bir sürenin ardından avımız bulunduğu konumu değiştirmeye geldi,uyuşturucu sevkiyatının başlamasına on dakika vardı tam zamanıydı sakin hareketlerle tabureden kalkıp beni iki saattir kesen adamın yanına gittim alt kata iniş için odaların olduğu taraftan gitmem gerekiyordu ve yanımda biri olmadan gitmemem oldukça dikkat çekerdi.
Adam sanki bunu bekliyormuş gibi elini belime attı ne kadar o eli kırmak istesemde biraz daha sabretmek gerekiyordu,adamın beni yönlendirmesine izin verio ezbere bildiğim koridorları geçtik öyle bakmayın ezbere biliyorum diye buranın koordinatlarına baktık onun üzerine plan yaptık.
Odaya girer girmez beni duvar ike arasına alıp boynuma gömüldü bundan istifade olarak hızlı hareketlerle adamla yer değiştirdik bu onun hoşuna gitmiş olacakki sırıttı,bende onun bu kadar saf olmasına sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♤EFES♤(DÜZENLENİYOR)
Novela JuvenilGerçek ailem kitabıdır: En büyük Ahım bana yaşattıklarnı kızının da yaşaması dizinde baba diye ağlaması, işte benim sana ahım sadece bu.. "Yastığınızı ısırıp ağlarken sizi ağlatan insanın götünü dönüp uyuması nereden bakarsan bak adaletsizliktir,çü...