10.Bölüm:Gözyaşları

546 48 1
                                    

Clara'nın gözleri isteği dışında dolmaya başlamıştı. Gözyaşları akmaya hazır beklerken o kendine lanet ediyordu.
Bu evrende neden bu kadar çok ağlıyordu ki? Bu yüzden kendi fazla aciz hissediyordu.
Tony onun dolmaya başlayan gözlerine baktı ve derin bir nefes aldı.
"Benden uzak durmanda ki sorun ne ise onu derhal duymak istiyorum."
Clara başını iki yana salladı. Bunu Tony'e anlatmak istemiyordu.
"Tony-"
"Derhal dedim." Clara hiçbir şey demeden Tony'nin gözlerine baktı, fazla ciddi duruyordu. Clara yaşların yanaklarından çenesine doğru aktığını hissederken Tony'de onu bu kadar zora sokan şeyin ne olduğunu merak ediyordu.
"Uzun zamandır buradasın ve uzun bir süre burada kalacaksın. Korkman gereken bir şey yok." Dedi Tony, haklıydı.
Herkesle yakındı ama Tony'den uzaktı, kulağa gerçekten tuhaf geliyordu.
"Tony, lütfen." Diye fısıldadı Clara. Tony gözlerini yumdu ve geri açarak ona baktı.
Ağlamasına dayanamıyordu ama ondan uzak durmasının sebebini öğrenmesi lazımdı.
"Kâbus gördüğünde yanıma geldin. Natasha'nın yanına gidebilirdin ya da Wanda'nın."
Clara ellerini iki yanında yumruk yapmış onu dinliyordu.
Artık Clara'nın emin olduğu bir şey vardı, Tony'e aşıktı.
Bunu anlamak zor değildi.
O Tony'e yaklaşıyordu evet ama Tony ona yaklaşır yaklaşmaz uzağa kaçıyordu, Tony ona dokunduğunda bu duygu pahabiçilemez derece de etkiliyordu onu. Fakat bilmediği şey ise Tony'de Clara ona her dokunduğunda böyle hissediyordu.
Clara öfkeyle ayağını yere vurdu.
"Anlamıyorsun işte Tony!" Diye bağırdı. Artık o da öfkelenmeye başlıyordu.
Tony neden onu anlamak istemiyordu?
Buna zorunda olduğunu görmüyor muydu?
Tony iç çekri.
"Anlamama yardımcı olmuyorsun çünkü."
"Bazı şeyleri yardım almadan başarmalısın Stark."
Clara şimdi hıçkırarak ağlıyordu, daha fazla Tony'nin yüzüne bakamayacağını anladığında arkasını dönerek uzaklaştı.
O sırada başından beri kapının orada onları dinleyen ekibe çarparak odasına koştu.
Natasha genç kadının arkasından baktı.
6 günde ilk defa bu kadar şiddetli ağlıyordu. Gözleri dolmuştu evet ama asla hıçkırarak ağlamamıştı.
Natasha sinirle Tony'nin önüne adımladı. Onu sertçe omuzlarından ittiğinde Steve hızla onun yanına koştu ve Natasha'yı sakinleştirmek için omuzlarını tutarak onu geri çekti.
"Ona ne dedin Stark?" Tony hiçbir tepki vermeden Clara'nın arkasından bakıyordu. Natasha'nın ona bağıran öfkeli sesiyle bakışlarını ona çevirdi.
"Hiçbir şey demedim." Diyerek kaşlarını çattı. Natasha'nın bakışlarında şu an Tony'e karşı saf bir öfke vardı.
"Neden ağladı?" Diye sordu Steve. Natasha öfkeli bakışlarını bu sefer Tony'den çekerek Steve'e çevirdi.
"Neden olacak Tony'nin aptal egosuyla onun yaşadıklarını görmezden gelerek onu zorlaması yüzünden!"
Tony için bu bardağı taşıran son damlaydı. Bu kadının yaşadıklarını umursuyordu ve kimse bunun farkında değildi.
"Hiçbir şey bildiğiniz yok Romanoff!" Natasha onun bağrışıyla birlikte bir adım geri çıktı. Steve öfkeli bakışlarını Tony'e çevirerek konuştu.
"Kendine gel Tony."
"Benden uzak duruyor yüzbaşı!"
"Neden her şeyi baştan anlatmayı denemiyorsun Tony?" Diyerek öne çıktı Bruce.
Wanda son kez onlara baktı ve hızla Clara'nın arkasından gitti. Odasının önüne geldiğinde tereddüt ederek kapıyı tıklattı.
"Gelebilir miyim?" Diye nazik bir ses tonuyla sordu. Clara hıçkırıkları arasından "gel" diye fısıldadı.
Wanda derin bir nefes alarak odaya girdiğinde Clara camın önünde, elinde sigarasıyla oturuyordu.
Wanda sigarayı görmesiyle birlikte kaşlarını çattı.
"Sen sigara mı kullanıyorsun?" Clara Wanda'ya bakmadan başını salladı.
Wanda yavaş adımlarla onun yanına geldi ve karşısına oturdu. Yavaşça eğilerek hâlâ kesik kesik ağlayan kadının yüzüne baktı.
Yüzünde ki yaralar tuzlu gözyaşlarının temas etmesiyle iyice kızarmış, ortaya çıkmışlardı. Clara dolabı işaret etti ve sigarasını içti
"Kemanımı verebilir misin?" Wanda başını iki yana salladı ve bakışlarını Clara'nın sigaradan çekmeden ayağı kalktı, dolabın yanına gitti.
Bakışlarını hâlâ sigaradan ayırmaması Clara'nın dikkatı çekmişti, galiba sigara içmesinden hoşlanmamıştı.
Wanda eline aldığı mavi kemanla birlikte tekrar Clara'nın yanına geldi.
Kemanı Clara'ya uzattığında genç kadın sigarasını dudaklarının arasına sabitledi ve titreyen elleriyle kemanı sıkıca kavrayarak çenesine yerleştirdi. Wanda'da dikkatle Clara'nın yaptıklarını izliyordu.
Şu anda bu yaptıkları üzgün olduğunda yaptığı şeylerdi, Wanda bunu anlamıştı. Üzgünken sigara içer ve keman çalardı belli ki.
Clara kemanı titreye titreye çenesine yerleştirdi. Dudaklarına sabitlediği sigarayı yavaşça çıkardı ve koluna doğru yaklaştırdı. Wanda onun bu yaptığıyla sinirle bağırdı.
"Ne yapıyorsun?
Wanda ellerini Clara'nın elinde ki sigaraya doğrulttu, kırmızı sisler sigaranın etrafını yavaşça sarıp havaya kaldırdı.
Clara durgun bakışlarla Wanda'yı izliyordu.
"Gerçekten sigarayı kolunda mı söndürecektin?"
Clara tepki vermeden kemanın tellerinde yavaşça parmaklarını gezdirdi. Gözlerini kapattı ve yayı kemanın tellerine bastırarak experience çalmaya başladı.
(Şarkı medya da var.)
Bu şarkıda sanki bütün hayatı gözünün önünden geçiyordu ve Clara bu şarkının ona verdiği bu hissi seviyordu.
Wanda hâlâ kaşları çatık bir şekilde onu izliyordu. Clara ise gözleri kapalı, huzurla kemanı çalıyordu.
Wanda, havada yanarak sönen sigarayı odadaki çöpe attı. Clara kemanı çalarken Wanda Onun elbisesinin bacaklarında açıkta bıraktığı morluklara bakıyordu, çok kötü görünüyorlardı ama Clara için bunlar sorun değildi bu yaralarla yaşamaya alışmıştı.
Clara şarkının sonunada çalarak müziği bitirdiğinde Wanda onu alkışladı.
"Harikaydın..."
"Teşekkür ederim."
Clara gülümseyerek Wanda'nın gözlerine baktığında Wanda sonunda sorularını sorabilirdi.
"Neden bize yakın Tony'e uzak davranıyorsun? Ondan nefret etmiyorsun bunu biliyoruz." Clara iç çekti.
"Kendin görmek ister misin?"
"Ne?"
"Zihnime gir...hadi." Wanda, onun bu dediğinden iyice emin olmak için yüzüne baktı.
"Ciddi misin?"
"Hiç olmadığım kadar." Wanda derin bir nefes aldı. Ellerini Clara'nın başının iki yanına yaklaştırdı ve parmaklarının arasından süzülen kızıl sisleri onun zihnine yönlendirdi, yavaşça zihnine girdi.
Clara o an sanki zihni karıncalanıyor gibi hissediyordu. Wanda onun Tony'e yanaşmamasının sebebi olan anıya geldiğinde dikkatlice anıya odaklandı. Clara, Tony'den hoşlanıyordu Wanda bundan emin olmuştu. Gözlerini sıkıca yumarak o anıya odaklanmaya çalıştı.
Clara acı çığlıklar içinde ağlayarak bir adamı kalbinden bıçaklıyordu. Adam ona yapmaması için yalvarıyordu, canının yandığını söylüyordu. Wanda anılardan çıktığında Clara'nın baş ağrısı geçmişti, gözünden bir damla yaş düştü.
"Tony'e aşıksın ve onu öldürmekten korkuyorsun."
"Çok doğru Wanda." Wanda sıkıntıyla alnını ovarak ayağı kalktı.
"Bunu Tony'e söylemelisin çünkü bence o da seni seviyor." Clara dolu gözlerini duvardan ayırarak ona çevirdi.
"Gerçekten mi?"
"Kâbus gördüğünüzde birlikte uyudunuz-" Clara şaşkınlıkla ona baktı.
"Bir dakika bir dakika, sen bunu nereden biliyorsun? Sabah kalktığımda hepiniz uyuyordunuz." Wanda gülerek göz devirdi.
"Seni kontrol etmeye geldiğimizdenJarvis bize odanda olmadığını, Tony'nin odasında birlikte uyuduğunuzu söyledi."
Clara gülerek ona baktı.
"Asla kahvaltı yapmayan Tony senin elini tutarak kahvaltıya geldi, o gerçekten seni seviyor." Dedi Wanda bazik bir sesle.
Clara'da Wanda gibi ayağı kalktı.
"Aşağı inelim, hadi." Wanda onu başıyla onayladı.
Clara gözyaşlarını sildi. Haberi yoktu ki artık gözyaşlarını kendisi değil, Tony silecekti.

Tekrardan selamlarr. Yarın bölüm gelmeyebilir o yüzden şimdiden bayramınız kutlu olsunn.
Fikirlerinizi bekliyorum eğer kitap kötü ilerliyorsa yorunlarda bildirirseniz sevinirim. Kendinize iyi bakın, sizleri çok seviyorum.🖤🖤

Different Universe/Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin