{four}

391 18 4
                                    

Sabah uyandığımda okula gitmemek için ölmeyi diledim. Annem her türlü hastalığı hasta numarası yaptığım günden bu yana kendi çabalarımla kendimi hasta ettiğimi düşünüyordu.

Yinede okula gitmiyordum ama hastaneye gittikten sonra beni okula bırakıyordu.

İşkence o zaman başlıyordu.

Anneme ve babama okulda neler yaşadığımı anlatmıyordum çünkü okula zor çabalarlar girmiştik. Zenginler direkt para vererek girebiliyordu, aslında fakir değildik ama annem kendi zekamla girmemi istemişti.

Özel dersler aldıktan sonra, sınavda 70 doğru yapmak gerekiyordu ve bende tam 70 doğruyla fazladan birkaç dakikayla kurtarabilmiştim. Tabiki de biraz para ödenmişti ama az para ödenmesine yardımcı olmuştum.

O güne geri dönebilseydim eğer, paraları çalıp sınavdan 0 almak için hiçbir soruyu yapmazdım. Ama böyle bir şansım yoktu.

Kıyafetlerimi giyip hazırlandım ve evden istemeyerek çıktım. Dün yaşadıklarımdan sonra kızların başıma her türlü belayı açacağını biliyordum.

Okula vardığımda herkes dikkatini bana vermişti. Bana bakmaları normaldi ama sanki arkamdan bıçaklı biri geliyormuş gibi bakıyorlardı.

Başımı eğerek ilerlerken sırtımda bir yumruk hissettim. Acıyla arkama döndüğümde Luke ve yine arkadaşlarıyla karşılaştım.

Hepsi bana öfkeyle bakıyordu. Başım bu sefer gerçektende beladaydı.

Yine bana vurmak için beni takip ederlerken ters bir şekilde yürüyordum. Duvara çarptığımda yere düştüm.

Başımı arkaya çevirdim.

Bittin sen!

Duvarda benim adıma yazılmış yazılar vardı.

Pişman olacaksın!

İyice korktuğumda Luke sırtıma tekrar vurdu. Bu sefer acıyla çığlık attım.

Korkum yüzüme yayılmıştı. Luke, çantamı almak için eğildiğinde aniden ayağa kalktım ve çantamı alıp koşmaya başladım.

Calum arkamdan bağırdığında beni takip ettiklerini anladım. Hızla koşuyordum, arkama baktığımda sinirle koşuyorlardı.

Nereye gideceğimi bilmeden spor salonuna girdim. İlk önce durdum ve arkama baktım.

Henüz gelmemişlerdi. Nereye gideceğime karar verirken ayak sesleri geldi.

Hızla kendimi soyunma odasına attım ve bir kabine girip kapıyı kilitlemeye çalıştım. Ayak sesleri daha gürültülü duyulduğunda kapıyı kilitlemeye çalıştım ama bir türlü kilitlenmiyordu.

Kapıyı kapadım ve açılmaması için yaslandım. Derin derin nefes alırken beni duymamaları için yavaş yavaş nefes almaya başladım.

O sırada soyunma odasına girdiler.

"Nerde bu kız?"

Luke konuşurken diğerlerinin beni aradığını anlamıştım.

"Sanırım şu kabinde."

O sırada kapım açıldığında yere kapaklandım. Ayağa kalkarken Michael omuzlarımdan tuttu ve beni yere oturttu.

Sadece Michael ve Luke vardı. Gerilemeye çalıştığımda duvardan dolayı gerileyemedim.

O sırada Calum elinde ketçap dolu paket ile geldi.

"Ketçap mı getirdin, başka birşey bulamadın mı?"

Calum başını 'hayır' anlamında salladı. Luke, her neyse dercesine eliyle bir işaret yaptı.

Bir anda Michael çantamı aldı ve içini karıştırdı. Sanırım Gwen'i ilgilendiren birşey varmı diye kontrol ediyordu.

Çantayı kapadı ve Luke'a verdi.

"Bir daha Gwen'e bulaşma."

Korkuyla gözlerine bakıyordum.

"Ezik."

Luke, çantamı karnıma fırlattığında inlememek için kendimi zor tuttum. Çantamı sağıma ittim ve karnımdaki acıyı üstelemek için elimle karnıma bastırdım.

"Çok mu acıdı?" dedi ve karnıma tekme attı.

"Bundan daha çok acımayacağına eminim."

Elimi karnıma daha çok bastırdım ve gözlerimi kapattım. Acının geçmesi için bekledim.

Luke, arkadaşlarıyla gülüyordu.Sesleri azaldığında gittiklerini anlamıştım.

Gözümü açtım ve çantama baktım.Üstüne ketçap sıkmışlardı.

Berbat kokuyordu. Ketçap, en azından çantamın içine bulaşmamıştı.

Bacaklarımı karnıma doğru çektim ve kollarımla kavradım. Eve gitmek için çantamı elime aldım.

Çantamın ketçap bulaşmamış yerinden tutmak imkansızdı çünkü her yeri sanki ketçap dolu kovaya atılmış gibiydi. Ayağa kalkıp etrafa baktığımda kimse yoktu.

Luke'u ve arkadaşlarını görmeme umuduyla soyunma odasından çıktım.

Bully || l.h.||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin