{three}

448 14 2
                                    

"Eziğin burda ne işi var?"

Natasha Ashton'a baktığında Ashton ne diyeceğine karar vermekle meşguldü.

"Resim atölyesinde... Klübe katılmak istediği için deneme yapıyordu."

Natasha yalana kanmamış gibi duruyordu.

"Sen resim çizebiliyor muydun?"

Gayet sakin bir şekilde konuştuğunda şaşırmıştım.

"A-aslında..."

Ashton durumu kurtarmaya çalışarak konuştu.

"Öğrenmek için katılıyor!"

Sahte bir gülümseme takındım ve nefesimi verdim.

"Harika! Bende klüpteyim, birlikte birşeyler yapmaya ne dersin?"

Sözleri üzerine o kadar şaşırmıştım ki, Natasha kılığına girmiş bir kız olup olmadığını kontrol etmek istedim.

"Olur."

Kocaman bir gülümseme takındı. O sırada elimdeki peruğu fark etti.

"O da ne?"

Elimdeki peruğa baktım.

"Bay Devries'in peruğu sanırım, malzeme ararken buldum."

Natasha tek kaşını kaldırdı.

"Bay Devries neden peruk takıyor ki? Saçıyla aynı bir peruk takmak aptalca!"

Gülme isteğimi içime attım.

"Her neyse, yarın farklı bir etkinliğimiz olacak. Kuş evi yapacağız, boyamaya yardım edebilirsin, kolay iş."

Göz kırptığında başımı 'olur' anlamında salladım. Gülümsedi ve el sallayarak Ashton'ın yanına ilerledi.

"Beth'e ezik dediğim günlere üzülüyorum. İyi kız."

Natasha'nın benim duymadığımı sandığı sözlerini duymak beni sevindirmişti. Sanırım birileri iyi birisi olduğumu anlamaya başlıyordu.

Natasha gittiğinde Ashton yanıma geldi.

"Az önceki bir şaka mıydı?"

Güldüm.

"Gerçek olamayacağını düşünmüştüm. O kadar eziklemesinin üstüne benimle arkadaş olması... Garip."

Gülümsedi.

"Sevgilimin seni eziklemesini istemiyordum. Sonunda seni sevebildi."

Aklıma gelen şeyle biraz düşündüm. Natasha belkide sadece Ashton istediği için benimle arkadaşlık etmeye çalışıyor olabilirdi ama gerçekten bana iyi davranıyordu, eğer bunu numaradan yapıyorsa, gerçekten harika bir oyunculuğu var.

"Beth! Gidelim."

Bir anda düşüncelerimden sıyrıldım ve Ashton'ın yanına ilerledim.

"Imm, Ashton."

Ashton bana baktı.

"Ne?"

Kapının kolunu tuttu.

"Artık onlara kendimi ezdirmeyeceğim, Beden Eğitimi'nede katılacağım."

Ashton, ağzı açık bir şekilde beni dinliyordu.

"A-, peki..."

Atölyeden çıktığımızda koridordakiler bana bakıyordu. 'Bu özgüven nerden geliyor' diye düşündükleri belliydi.

Henüz kimse birşey yapmamıştı. Kendimi çok iyi hissediyordum.

~•~•~•~•~•~•~

Beden Eğitimi dersinde, soyunma odasında şortumu giyerken aniden içeri kızlar girdi. Aralarında Natasha'da vardı.

Sonuçta artık arkadaş olduğumuz için bana birşey yapmayacağını umuyordum. Çantamı koluma takıp çıkacakken çantamı bir kız çekti, yere düşürdü.

Çantanın ağırlığıyla bende yere düştüm ve acı içinde sessizce inledim. Natasha kahkahalarla gülüyordu ve yanındaki kızlar ve Gwen'de gülüyordu.

Sinirlerime hakim olamadan ayağa kalktım. Gwen'in ayağının ucunda çantam duruyordu.

Çantamı çekenin Gwen olduğunu düşündüğümde yerden çantamı alıyordum ki Gwen ayağıyla elime vurdu.

Yine sessizce inlediğimde hepsi gülmeye başladı. Sinirle çantamı elime aldım ve kendimi tutamayıp çantamı Gwen'in karnına fırlattım.

Gwen, benim inlememden daha yüksel bir şekilde inlediğinde çantamı koluma taktım.

"Ne yapıyorsun sen!"

Natasha'yı umursamadım.

"Ben yaptım, Gwen değil!"

Natasha'nın sözleri üzerine ağzım açık kalmıştı. Gwen, yüzüme çok kötü bakıyordu, ordan kaçmak en iyi fikirdi.

Hızla kapıya koştum ve dışarı çıktım. Voleybol oynayan kızların arasından geçerek spor salonundan okul çıkışına koştum.

Çıkışa geldiğimde ter içine kalmıştım. Kenarda soluklanırken yanımdan Luke ve diğer arkadaşları geçiyordu.

Luke Gwen'in sevgilisi olduğu için korkmuştum. Beni fark ettiğinde nefesim kesildi.

Sarı saçları ve güneşte parlayan mavi gözleri, piercingi ve kıyafetleriyle mükemmel gözüküyordu.

"Ah!"

Yanağıma gelen lastiğin acısıyla bağırdım. Michael güldüğünde elindeki lastikleri fark ettim.

Arkamı döndüm ve hızla oradan uzaklaştım.

Bully || l.h.||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin