Remember me •Hyunin• ⚜️

•5•

Oy ve yorum 🌨️
•••

Hayatınızda ki en garip aktive neydi?

Bana bu soruyu sorsanız kesinlikle hayalet idolümle tatile gitmek derim.

Bir karşımda ki koltuğa baktım bir de elimde ki bilete. Tek kişilik... Şey yani bir hayalete yer alamazdım zaten ama oturmadan nasıl olacaktı emin de değildim. Oha. Fark ettiğim şeyle gözlerim büyüdü ve direk arkamda ki Hyunjin'e döndüm. "Sakın kontrolü kaybetme bak yani uçaktayız. Nesnelerin içinden geçersen düşersin tutamam yani anladın demi?"

Hostes bana garip garip bakmaya başladığında kahkaha atan Hyunjin'i boşverip gülümseyerek yerime oturdum. Ciddiydim bu arada. Düşerse naydınınaynay yani.

"Ay aslında onu da merak ediyorum. Acaba yerin altına girsem ne olur? Girebilir miyim? Çekirdeğe ulaşmak felan woaaa Jeongin ben deneyimlerim sonra gelir sana röpartaj veririm. Bilgiler sayesinde bilim insanı olabilir-"

"Hyunjin kapa çeneni ayrıca öyle bir şey yaparsan nasıl çıkmayı düşünüyorsun ki?"

"Diğer taraftan çıkarım işte. Dünya yuvarlak mı diye test de etmiş oluruz. Eğer değilse acaba nereye-"

Sesli bir şekilde nefes alıp ona baktım. Ayakta dikiyor boş boş konuşuyordu. Hayatta izin vermezdim buna. Gerçi benim iznimi taktığı da meçhuldü ancak o sevdiği omleti hir daha yiyememesiyle tehdit edebilirdim sanırım.

"Tamam tamam sustum. Kucağına oturuyorum o zaman?"

Bir şey dememe izin vermeden geldi ve oturdu. Yani bir şey hissetmiyordum. Kucağımda da değildi koltuğa oturmuş gibi olmuştu. Yutkundum. Zır deli gibi hissediyordum şu an.

"Kokun güzel innie~"

"Seninde öyle."

"Agh cidden antiromantiksin. Ne olur biraz karşılık versen?" Cama bakarken yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve kendisine bakmayı mecbur kıldı. Cidden... Tamam hissetmiyorum ama çok yakınız tamam mı? Özel alan hani. Biraz sakin ol be adam.

Yolculuğumuz böyle geçerken yanımıza biri geldiğinden yazarak sohbet etmiştim onunla. O ise konuşuyor ve kimse onu görmüyor diye rahat davranıyordu. Onda ki rahatlık kimse de yoktu sahiden.

Uçak tatil yapacağımız küçük, maliyeti fazla olmayan adaya indiğinde gülümseyerek etrafı inceledim inerek. Havası çok güzeldi. Ferah ve ılıktı sevmiştim.

"Jeju'ya gitsek daha iyiydi aslında."

"Zengin kesimin olduğu hatta idol olan sizlerin özel olarak çekime gittiği yere mi? Hah. Fiyatlara bakmalısın. Gerçi bakmasan da olur. İstediğin yere gidebilirsin." Valizi sürmeyi durdurup ona döndüm. "Harbiden gidebilirsin. İstediğin zaman istediğin uçakla hemde. Vav. Kıskandım."

Tekrar yürümeye başladığımda bir şey demeden yanımda geldi. Oysa övüneceğini zannetmiştim.

"Yanımda olmayınca ne anlamı var ki?"

---

Ayırttığım yer küçük bir oteldeydi. Tek kişilik yemeği dahil olan uygun fiyatlı bir yerdi. Biraz ara sokaktaydı ancak fiyatına göre çok iyiydi. Baya sevmiştim. Oda da yeterliydi benim için.

Evet. Hyunjin'i saymıyordum. Sayamıyordum.

Çantamı tek kişilik koltuğa koydum ve valizimi yatağa koyarak dolabımı açtım. Hemen yerleştirmem çok daha iyi olurdu. Oturursam üşengeçlik yapar ertelerdim. Biliyordum kendimi.

"Jeongin~ daha yeni geldik biraz dinlen hemen iş yapma peşindesin."

Kendini yatağa atan sarışın idolüme baktım. Oldukça baştan çıkarıcı gözüküyordu bu haliyle. Yutkundum. Kalbe zarardı bu insan ve görebilen tek kişi ben olduğuma göre direk benim kalbime zarar diyebilirdim.