26| Yoonmin 🖤

376 30 11
                                    

"Seni küçük şeytan!" Jimin arabayı park etmeden önce her ne kadar beklemem gerektiğini, birlikte girmemizin daha iyi olacağını söylese de onu dinlememiş ve önceden girmiştim eve

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni küçük şeytan!" Jimin arabayı park etmeden önce her ne kadar beklemem gerektiğini, birlikte girmemizin daha iyi olacağını söylese de onu dinlememiş ve önceden girmiştim eve. Bay Park'ın bana sinirli olduğu belliydi ve Jimin'in yanında bunları söylese kavga edeceklerini biliyordum. Kavgayı önlemek için sözleri yutmayı seçtim.

"İkiniz bir olup beni mi kandırmaya çalıştınız, ha!" Elindeki bastonu bana doğru sallıyor, belinden dolayı yerinden kalkamadığı için sadece bağırmakla yetiniyordu. Menajeri onu tutmak için çabalasa da geri çekilmek zorunda kalıyordu.

"Efendim sizi kandırmak istemedik-" cümleye başlar başlamaz sinirle bağırmış ve yarıda kesmişti.

"Sus! Amacın beni değil Jimin'i kandırmaktı değil mi!? Onun geleceği senden daha parlak! Sen kendini ne sandın?!" Arada bir nefes nefese kaldığı için duruyor, kısa süre sonra tekrar söylenmeye başlıyordu. O kadar sinirliydi ki eli bile tir tir titriyordu.

"Onun için seçtiğim o tanınmış insanlara nasıl layık görürsün kendini! Utanmaz! Sen onun çalışanısın" tam bu sırada hızlı adımlarla içeri giren Jimin'in adım sesleri yankılanmaya başladı.

"Sen de buna göz yumdun ha! Ah benim salak oğlum." Jimin biraz önüme geçmiş, beni arkasına alarak babası ile aynı derecede bağırmaya başlamıştı.

"Saçma sapan konuşma baba." Bay Park zorla da olsa ayağa kalıp bize yaklaşmıştı. "Beni kandırırken hiç mi yüzün kızarmadı! Ben seni şehzadem belledim! Tüm mal varlığımı üstüne bıraktım!"

"Biz onların hayatına karışamayız! Ben Taehyung ile görüşmek istemiyorum ve bitti."

"Dostum dediğin çocuğun yaptığı şeye bak! Senin yerinde olsam bir dakika beklemez kapının önüne koyardım o veledi!" Jimin sesinin ayarına dikkat etmeye çalışıyordu ama bu kadar sinirli ve dolmuşken bunu yapması çok zordu.

"Sen asla benim yerimde olamazsın. Ben Park holding'in yüzde yüz sahibi ve Ceo'su Park Jimin; sen ise tüm mal varlığını oğluna verip her şeyi reddeden, sadece soy adı olan ve istediği her şeyi yaptırabileceğini düşünen şımarık bir çocuksun!" Duydukları karşısında şaşkına dönmüş adam, ne yapacağını bilememişti. Böyle bir tepki beklemiyordu.

"Şirkette hiç bir yetkin yok. Benim çalışanıma da karışamazsın!" Bay Park alayla güldü.

"Şirketin yüzde yirmisi hala benim!" Bu sefer gülen kişi Jimin'di. Arkada kalmış, sadece onları dinliyordum.

"İmzaladığın şeylere dikkat etmelisin baba." Bay Park anlam veremez şekilde Jimin'i süzerken kısa bir süre düşünmüş, aklına geçen gün Jimin'in bizzat imzalattığı dosyalar gelince şaşkınlıkla bakakalmıştı. "Sen bana ne imzalattın!?"

"Sahip olduğunu düşündüğün o şirketin yüzde yüzlük sahibi benim artık. Şirket kasasındaki bütün para ise benim banka hesabımda." Bay Park'ın sendelediği sırada menajeri son anda yakalamıştı. Jimin uzun süredir çok dolmuştu ve artık anlatıp kurtulmak istiyordu.

 reunión no deseada | TaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin