Odama girip almam gereken dosyaları masada gördüğümde hızla masama yönelmiştim.
Taehyung ile Yoongi toplantı için şirketimize gelmiş hatta toplantıya başlamıştık. Az önce verdiğimiz molada onlar kahve içmeye gitmiş, ben ise gerekli dosyaları almak için odama gelmiştim. Büyük ihtimal bir süre sonra yanıma Jimin gelip hissettiği şeyleri anlatmaya başlayacaktı.
Şayet toplantı salonundaki herkes, Yoongi ile Jimin'in bakışmalarını fark etmişti.
Masaya geldiğimde dosyaları almak için haraketlenmiş, odamın kapısının açılması ile geldiğini anlamıştım. Arkamı dönmeden elimdeki dosyaların içine bakıp eksik var mı diye incelemeye başlamıştım. "Hasret giderdin mi Yoongiciğinle?"
"Tam da onun için geldim buraya." Sesi duyar duymaz dona kalmış, elimdeki dosyaları masaya geri koymuştum. Tüm toplantı boyunca beni izleyip rahatsız olmamı sağlayan Taehyung şimdi de odama kadar gelmişti.
Arkamı döndüğümde gözlerini benden ayırmadan kapıyı kapattığına şahit olmuştum. Camlarda kapalı olduğu için odayı kimse göremezdi. Kısacası beni burada öldürse kimsenin ruhu duymazdı.
"Anlamadım? Ne için geldiniz buraya?" Bay Kim diyemiyordum, çünkü bu kelime havayı bir anda dokuz ay öncesine çeviriyordu. Bay Kim kelimesi, onun çalışanı olan Jungkook'la birlikte istifa etmişti. Fakat senli de konuşamazdım. Hala benden yüksek bir rütbeye sahipti.
"Seninle görüşmek için geldim. Yanlış anlaşılan şeyler var." Adımlarını bana yönlendirmiş, yaklaşmaya başlamıştı. "Bakın, ben tüm olanları eskide bırakım ve tekrar başlamak istemiyorum."
"Sadece anlatacağım." Bana doğru gelmeye devam ederken, arkamda masa olduğu için geri gidememiştim. Yan tarafa giderek masayı arkamdan çıkarmıştım. O bana yaklaştıkça ben yana giderek kapıya yaklaşıyordum. "Konuşmaya gerek yok."
"O buluşmada söylediğim her şey yalandı." Haraket etmeyi bırakmış, dinlemeyi kabul edercesine anlatmasına izin vermiştim. Belki de buna ihtiyacım vardı. Hatta belki demeye gerek yok, buna o kadar ihtiyacım vardı ki aylardır kendimi zor tutuyordum. Gözleri gözlerime kenetlenirken, ilk defa Jimin değil de Jungkook'a bu kadar güzel bakmıştı. Uzun zaman sonra kendimi ilk defa Jungkook gibi hissetmiştim.
"Aylardır içim içimi yiyor. Sana anlatmak istiyorum. O yarışmayı hakkınla kazandın ve bundan gram pişman değilim. İşinde başarılısın Jungkook. İşinde başarılıydın." Neden bana açıklama yapıyordu ki? Bu kadar değerli miydim? Buluşmanın sonunda gördüğüm, yüzündeki üzüntü gerçek miydi?
"Dosyayı hatalı falan yapmadın. Ben intikam duygusuna yenik düştüm sadece." Hatırladıkça içim kötü oluyor, midem bulanıyordu. Aylarda depresyona girmeme sebep olan sözleri sahibinden yeniden duyuyordum. "Dinlemek istemiyorum."
Adımlarıyla yaklaşmaya devam ediyordu ama ben yerimde kalmış, yere kazınmış gibiydim. Adım dahi atamıyor sadece onu izliyordum. "Senin hakkında kötü düşünmedim. Sadece kandırılmak sinirimi bozdu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
reunión no deseada | Taegguk
Storie d'amoreJimin, Taehyung ile olan randevusuna Jungkook'u gönderir. Fakat Jungkook'un, çalıştığı şirketin Ceo'su Kim Taehyung ile buluşacağından haberi yoktur... "Gerçek Park Jimin'i değil, o gün beni kandıran yalancı Park Jimin'i istiyorum." Başlangıç |Ocak...