Bölüm 4: Öpücük

460 31 5
                                    

From by Jimin

Gözlerim sarhoş bir şekilde dudaklarına susuz kalmış halde bakarken kalp atışlarımın hiç bu kadar hevesli attığını hissetmemiştim.

Yönetimi halde zar zor elde tutarken ne ara dibine girdiğimi fakretmemiştim. Lanet olsunki şu anda dudaklarıma nefesini veriyordu ve hissedeceğim en iyi esintiydi. Susuz kalmış bir çöl vahabisi gibi aradığım nimetleri onda bulacağımı biliyordum şuanda aklım çalışmaz haldeydi.

Nerede ne halde olduğumu unutalı çok olmasada hatırlaması zor haldeydi. Gözlerine bakınca içinde parıldayan onlarca yıldız bana adımı unutturuyordu. Onu seyrederken dudağımı ne ara ısırdığımı bilmiyordum bile...

Aniden kendimi dudaklarına yapışmış bir halde buldum. Tutkuyla kendimi ona iterken dillerimiz sonu gelmez zorlu ve zevkli bir savaşa girmişti.

Yaramazdı. Fazlasıyla hemde... Dili ağzımın her yanını ezberlemek her yanını tadına bakabilmek için kıvrılıyor, kendi işime odaklanmaya çalışırken sürekli olarak ağzımdan inleme kaçırıyordum.

Gözlerimin ne ara kapandığını bilmezken benim için bir sorun yaratmıyordu çünkü yaşadığım his o kadar içten ve zevkliydi ki sonsuza kadar bu halde kalabilirdim.

İnliyordum. Açıkça dilimi emzikmişcesine içine çekerken dudağımın üstüne kondurduğu kelebek öpücükleri beni kendimden geçirmişti.

"Siktir. Kurallarımı çiğniyorsun"

"Mm çiğnemem gereken daha kaç kuralınız var"

"Kural çiğnemenin cezası ağırdır Park Jimin sizin gibiler için özellikle"

"Bizim gibiler kurallarını kendileri koyar cezalarını kendileri çeker"

"Sanırım öyle iş başındayken dikkatimi dağıttığın için seni cezalandıracağım"

Gülüşlerimiz birbirine karışırken gülmenin ona ne kadar yakıştığını farketmiştim.

"Bana öyle bakma Jeon"

"Ne? Nasıl"

Öpüşürken tutmuş olduğum yanakları hala ellerimdeyken bakışlarının aldığı hale karşı koyamıyordum. Ama bildiğim tek şey korumamla beraber olarak yaptığım hataydı. Babam görse Jungkook'u şuanda idam ederdi...

Yerimizden doğrulmaya çalışırken sırtım ağrımıştı sanki yıllardır uzanıyordum. kalkıp gerindiğimde üstümüze pek çok yaprak parçasının takıldığını farkettim, esen rüzgar bedenimi titreritirken bunu farketmişti.

Üstünden montunu çıkarıp hayvanı dürer gibi beni içine sarmıştı.

"Dağ evine kadar dayan orada ateş yakarız"

"Hey biraz kibar olur musun insanım be-"

Kollarım iyice sarılınca bi odun parçası, bir beyaz eşya veya bir kurbanlık koyun gibi omzuna almış hızlıca yürümeye devam etmişti.

"Sen cidden çok kabasın"

"Benim için bir iltifat"

"Babama beni öptüğünü söylersem hayatını bitirir"

Bilmiş bir nidayka güldü eminim omuzlarında olmasam omuz da silkerdi.

"Dudaklarıma yapışan ilk sendin ve resmen beni sömürdün'

Tanrım Jimin tahrik olamazsın kapat şu konuyu!

"Tamam kes eve gidelim sonra ne olacak?"

"Ben gidip durumu kontrol altına alacağım sonra baban buraya adam gönderir senin için"

Soldier Dad's Barbie boy // JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin