Size bu bölümde böyle ÇOOOOK büyük bi bomba vermek isterdim ama maaalsf daha büyük bi bomba var
Bi de bu yazdığım son bölüm djsjfjjqjd 4.bölümü yazmadım indaaatxıqkf
Medya: Linkin Park - Powerless
Muse - Showbiz*
Bay Kang'ın odasının kapısı hafifçe tıklatıldı. İçeriden gel sesi duyulduğunda ise kapı kolu nazikçe çevrildi ve genç içeri girdi.
Gelen Seungmin'di. Bay Kang şaşırmış bir şekilde gelene bakarak Jisung ile aynı sınıfta olan Seungmin'i beklemediğini belli ediyordu. Seungmin mahcup bir gülümsemeyle başını eğdi ve, "Merhaba hocam, müsait miydiniz?" diye sordu.
Bay Kang evet anlamında başını salladı. "Buyur gel, Seungmin. Ne oldu?"
"Hocam, ben direkt konuya girmek istiyorum aslında, sizin vaktinizi de harcamamak için."
Kaşlarını kaldırarak Seungmin'e oturmasını işaret etti Bay Kang. "Dinliyorum seni."
Seungmin hocanın işaret ettiği yere oturduğunda boğazını temizleyerek söze girdi. "Hocam, Chan'ın eski öğrenciniz olduğunu biliyoruz. Belli ki çok iyi bir öğrencinizmiş."
"Öyle de denebilir, evet." dedi Bay Kang, Chan'ın düşük notlarını hatırlayınca. "Normalde Chan bu bölüme bile isteye gelmemişti. Haliyle adapte olması biraz zor oldu ama ben öğrenim hayatı boyunca herhangi bir taşkınlığına tanık olmadım. Bir sorun yok, değil mi?"
"Sorun mu bilmem hocam ama," derken derin bir nefes aldı sarışın genç. "Hocam Chan neden müzik hakkında yalan söyledi bize?"
Bay Kang bariz bir şekilde donakaldı. Gözleri bir şeyler düşünürcesine çocuğun suratında gezinirken hafifçe yutkundu ve bir şeyler söylemek adına ağzı aralandı. "Ben... Bunu ben nereden bilebilirim ki? Bu konuyu arkadaşınla görüşmelisin."
"Hocam siz bize herhangi bir sorunumuz olduğunda gelip yardım isteyebileceğimizi söylemiştiniz." Seungmin adeta yavru köpek bakışları yollayarak bakıyordu adama. "Hem konu müzikse siz bilmeyeceksiniz de kim bilecek? Day6'in fanıydım resmen hocam, yani beni kandıramazsınız, sizi zannettiğinizden de iyi tanıyorum." Bay Kang gülerek kendisini geçiştirmeye çalışınca ise devam etti. "Chan'a müzik kulübüne katılmasını söylediğimde müzikten anlamam diye reddetti ama gitar çaldığını duydum. Aslında bu bir sırdı, kulübe katılması karşılığında bunu kimseye söylemeyeceğime söz vermiştim ama merakıma engel olamadım."
"Merakına engel olmalıydın Seungmin."
"Biliyorum ama... Yapamadım işte." Sebepsiz bir şekilde Chan'la ilgili her şey ilgisini çekiyordu sarışının. Bu ilgi duyma olayı ilk bu şekilde ortaya çıkmıştı; gitar çaldığının öğrenilmesini istemediği anda. "Yalnızca merak ediyorum."
"Bunu sana söylemem normalde uygun olmaz çünkü bu... Özele girer, lütfen anla."
"Ama hocam, belli ki sizinle konuşmuş, eskiden bassist olan, müzikle uğraşan hocasıyla dertleşmiş. 103'teki karşılaşmamızı size anlatmış olmalı ki çok tepki vermediniz."
"Anlattı, evet." dedi Bay Kang. "Ve ne kadar kötü hissettiğini de anlattı Seungmin. Onu en iyi ben anlarım."
Yaşadığı duygu değişimlerinden canı sıkılmıştı küçük olanın. Merakı azalacağına daha da artıyor, Bay Kang bu konuda hiç de yardımcı olmuyordu. "Neden kötü hissediyor peki?"
"Seungmin sana bu konuda fazla bir şey söyleyemem ama şunu bil," dedi ve çekmecesini açıp içinden küçük, kırmızı bir pena çıkardı Bay Kang. "Müziksiz insan olmaz. Hele Chan için bu asla söz konusu bile değil." Kırmızı penayı elinde evirip çevirirken burukça gülümsüyordu. Penayı Seungmin'e uzattı. "Belki bunu Chan'a verirsen o sana kendi isteğiyle bir şeyler anlatabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Castle Of Glass | Stray Kids
Jugendliteratur"Az önce o gitar akorlarını doğru bastığına yemin edebilirim Chan." "Bu mümkün değil çünkü ben müzikten nefret ederim Seungmin." * Chanmin, hyunin, minsung, changlix