9 - biraz zoraki bir yeni sayfa

259 36 10
                                    

medyaya green day'in know your enemy şarkısını koydum umarım gözüküyodur ya ACAYİP UYDU BÖLÜME DKFHVNDKFHVNKDS

*

"Yani şimdi, 1 hafta içerisinde başka bir ev bulmamız mı gerekiyor?"

Salondaki vitrinde duran kitaplarını tek tek kaldırıp tozunu silerken cevapladı onu Felix. "10 gün içinde. Bizden 10 gün içinde evi boşaltmamızı istiyor."

"Ama böyle bir şey olamaz ki, değil mi?" Jisung şaşkınlıkla ve sitemle konuştuğunda yerleri sildiği viledayı kaldırıp kovaya soktu. "Yasası falan yok mu bunun? Kiracıyı öyle pat diye çıkaramazsın."

"Kontratımız mı var sanki Jisung?" Felix, yılmış bir ifadeyle arkadaşına bakarken mavi saçlı olanın vileda sopasına çenesini yaslayıp parkeleri izlediğini gördü. "Öğrenci adama insan gibi davranırlar mı sence?"

Jisung üzgün bir ses tonuyla mırıldandı. "Biz şimdi dönem ortasında nereden ev bulacağız?"

Bir elinde Kafes tutarken ellerini bilmiyorum dercesine havaya kaldırdı Felix. O da bu kadar kısa süre içerisinde iki öğrencinin bütçesine uygun bir evi nasıl bulacaklarını bilmiyordu. Fakat manyak ev sahipleriyle polemiğe girip karakolluk olmaktansa sokakta kalmayı bile tercih edebilirlerdi.

Aradan birkaç gün geçmiş, Felix durmadan ev bakmış ve bunun için 2 günlük dersini dahi feda etmişti. Daha devamsızlık hakkı vardı ama hakkını ev aramak için harcayacağını kendisi de ön görememişti. Okula yakın bir ev bulmuş fakat kirasını hayli yüksek bulmuştu. Nitekim Jisung da evi gezince beğenmiş fakat kirası yüzünden ağlayacak gibi hissetmişti.

Evden resmen kovulmalarına 4 gün kala hala bir ev bulamadıkları için mecburen o kirası yüksek eve tekrar bakmışlardı. 3 odalı evin 2 odası yatak odası ve diğeri mutfakla birleşik salondu. Bir tane banyosu olsa da en azından odaları genişti.

Harika bir aile evi, diye tanıtmıştı emlakçı evi onlara. Yalnızca 2 öğrenci olduklarını söylediklerindeyse sorun olmadığını, temiz öğrencilere de evi kiraladığını söylemişti. Açıkçası bu zamanda öğrenciye ev kiralayanı bulmak da çok zordu.

Okulda oldukları bir gün Jisung hüzünle 103'teki tahtaya rastgele bir şeyler karalarken sınıfın kapısı açıldı ve Hyunjin içeri girdi. Tahtadaki çocukla göz göze geldikleri gibi gözünü devirirken Jisung kısık sesli bir kıkırtı salmıştı odaya.

"Ne gülüyorsun be?" diye sordu Hyunjin, ters ters.

Jisung yalnızca omuz silkip, "Aşırı kafam bozuk ve görmek istediğim son kişiyi gördüm. Ona sinirim bozuldu." dedi.

Hyunjin yine ve yine gözlerini devirirken, "Sanki ben çok farklıyım salak." diye söylendi.

Başta Jisung onun neden kötü olduğunu merak etse de kendi kendisine siklememesi gerektiğini söyledi içinden. Evet, tam olarak kendine böyle söyledi. Ardından derin bir nefes alıp tahtada çizdiği garip şekillere baktı tek kaşını çatıp.

Çizdiği şekilleri kastederek, "Karalama gibi duruyor ama bunlar düşüncelerin sanırım." dedi, uzun saçlı olan. Jisung kendisine dönüp ters bir bakış attığında ise, "Resim okuyorum ya hani?" demişti. "Duyguları resmetmek nasıl bir şey biliyorum."

"Karalama bunlar." dedi Jisung, tebeşiri tahtanın önüne bırakırken. Ellerini birbirine vurup silkeledi ve tebeşir tozunu dağıttı. "Rastgele daireler, çizgiler ve şekiller işte."

"Hayır bunlar şu anda aklından geçenler." diye diretti Hyunjin. "Bir şey canını çok fena sıkmış olmalı ki bana laf sokmadan durduğun ilk 5 dakikayı bitirdik."

Castle Of Glass | Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin