[ he is my soldier ]
01.23
Bu melodi, bu görüntü.. gerçek miydi? Tanrı şahit tüm gerçekliğimi şu an da yitirmiş durumdaydım. Karşımda kemanını çalan bu çocuk o kadar güzeldi ki ağzımı bile açamıyordum. Dudaklarımdan bir 'wow' tepkisi bile çıkamıyordu. Sadece ağzım yarım açık dudaklarım öne büzülmüş öylece bakıyordum. Daha doğrusu bakıyorduk. Jeongguk da beğenmiş gibi görünüyor. Alt dudağını dişleriyle eziyor ve gözlerini bir radar gibi çocuğun üzerinde gezdiriyordu. Neden bilmiyorum ama onun da beğenmiş olması hoşuma gitmemişti.
"Bakıyorum da ağzının suyu aktı pislik herif." Jeongguk beni tınlamamıştı bile. Hala kitlenmiş bakıyordu. "Jeongguk sana diyorum." Dirseğimle bel boşluğunu dürttüğümde nihayet kafasını bana çevirdi. "Ne, ne dedin?" Oflayarak kafamı öne eğdim. "Beğendin sanırım çocuğu?" Göz temasımızı yarıda kesip arkamızda oturan çocuğa tekrar bir bakış attı. "Beğenmek ne kelime Jungkook şaka mı yapıyorsun? Dibim düştü. Numarasını almak için her şeyi yapabilirim. Nolur yardım et bana galiba aşık oldum." Öne eğdiğim başımı kaldırıp heyecanla konuşan jeongguka buruk bir şekilde baktım.
Ona benim de beğendiğimi söylemeyecektim. Çünkü bu bir çeşit onu rekabete davet etmek gibi olur. Asla şansımın olmadığı bir rekabete girmek istemiyorum. Zaten benimle ilgilenmez. Jeongguk gibi her yönden iyi bir seçeneği varken neden beni seçmek gibi bir aptallık yapsın? Siz yapar mıydınız? Bu mavi saçlı çocuğu sadece bir kere göreceğim. Bir daha asla görmeyeceğim biri için kardeşimle aramı bozmaya gerek yok.
Evet, kesinlikle.
"Bak, sana burda taktik vermeme ihtiyacın yok jeongguk bunu ikimizde iyi biliyoruz. Oraya git ve kendin ol sadece. Eminim etkilenip o senin numaranı isteyecektir." Kardeşime destek olmak için sırtını pat patlayıp biraz cesaret vermeye çalıştım. İşe yaramış görünüyordu. Jeongguk hiç düşünmeden ayağa kalktı ve çocuğun yanına hiçbir şey demeden oturdu. Mavi saçlı çocuk şaşırmış ve 'bu ne yapıyor burda?' der gibi bakıyordu.
Boş ve anlamsızlıklarla dolu gözlerle bakarken ne kadar da sevimli görünüyor.
O an içimden geçirdiğim şeylerle gözlerimi büyütüp başımı iki yana salladım. "Hayır hayır Jungkook. Bunu yapma sadece hayatında bir seferlik göreceğin birisi." Kendi kendime sessizce mırıldanırken mavi saçlı çocuğun kıkırtısı ilişti kulaklarıma. Tanrım... sen duyduğum bu zarif gülüşten sonra bana cennetini vermesen de kabulümdür. Yemin ederim cehenneme gitmeye bile razıyım yeterki bir kez daha duyayım bu güzel tınıyı.
Jeongguk gözlerimin önünde beğendiğim çocukla gülüşüp kıkırdaşarak flört ediyordu. Bense her zaman ki gibi uzaktan bakıp imreniyordum. Nasıl bu kadar hızlı kaynaşabildi? Eğer bunun bir sırrı varsa lütfen tanrım benimle de paylaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ma fresia | taekook
FanfictionJeon ikizleri duydukları keman sesinin sahibi mavi saçlı çocuğa ilk görüşte aşık olmuşlardı. !¡semekook ¡!uketae