1

755 30 183
                                    

Merhabalar efenim yeni bir kitapla karşınızdayım. Merak doluyum bu kitap için. Şimdiden merak ediyorum tepkilerinizi. Umarım severek okursunuz. Bol bol oy ve yorum bekliyorum. iyi okumalaarrr :)))

Menajerim Hoseok odama gelip perdemi açtığında gözüme pencereden gelen güneş çarpmıştı. Yüzümü buruşturarak başımın altındaki yastığı alıp suratıma bastırdım. Tek istediğim biraz daha uyumaktı. Bu mesleği çok severek yapıyordum fakat bazı günler küfür ederek uyanıyordum. Menajerim ile çok yakın arkadaştım. Kendisi çok eğlenceliydi. Zaten birlikte aynı okuldaydık. Lisede birlikte aynı sınıfa düşmüştük. Ben seçmelere katıldığım zaman bana çok destek olmuştu. Stajyerlik zamanlarımda bile her zaman başaracağımı bu işin üstesinden geleceğimi söylemişti. Şu anda olduğum noktaya durup baktığımda başardığımı görüyordum. Dünya tarafından tanınan bir idol, Calvin Klein elçisi ve uluslararası sözcüsüydüm. Zamanında anneme kameralardan televizyona çıktım diye seslenirken, koskoca FİFA'nın açılışını yapmıştım. Gerçekten çok gurur duyuyordum kendimle. Bu zamana kadar başardığım şeylerin sayısını sayamayacağım kadar çoktu.

Hoseok kafama dayadığım yastığı bir hışımla çekip aldığında genzimden tiz ses çıkartarak yüz üstü dönmüştüm. Kafama kadar da yorganı çektiğimde tekrar uyumak için gözlerimi yummuştum. Bu seferde üzerimdeki yorganı çekip aldığında dengemi sağlayamayıp yere çakılmıştım. Ağzımdan acı dolu bir çığlık çıktığında yapışan kirpiklerimi titreştirerek araladım. Buğulu bakış alanıma giren Hoseok tepemde elleri belinde dikiliyordu. Bugün bir program için Los Angeles'a gitmem gerekiyordu. Fakat benim gözümden uyku akıyordu.

Tepemde bekçi gibi dikilen Hoseok artık beni beklemekten sıkılmış olmalı ki, kolumdan tuttuğu gibi beni bir hışımla yerden kaldırmıştı. Uyku sersemliği ile dengemi sağlayamayıp öne doğru tökezlemiştim. Ellerimi yumruk yapıp gözlerimi ovuşturdum. Biraz da olsa buğulu bakış alanımı netleştirmeye çalıştırmıştım.

"YA SEN SAATİN KAÇ OLDUĞUNDAN HABERİN VAR MI?!"

Kulaklarımı yerinden sökercesine bağırdığında yüzümü buruşturmuştum. Asla hataya tahammül edemiyordu. Aslında bu hata bile sayılmazdı. Sadece biraz daha uyumak istemiştim. Tamam kabul ediyorum çalan o kadar alarmı ve telefonu kapatıp uyumaya devam etmek istemiştim. Bu davranışım onu kızdırmış olmalıydı.

"Ya ama çok uykum vardı hoşiiikkk." Yüzümü tatlı bir sıfata sokup bir nebzede olsa onu kandırabileceğimi düşünmüştüm. Ama bu ondan işe yaramak yerine daha da sinirlendirmiş gibi görünüyordu. Sinirden çenesi kaskatı kesilmişti. Şakaklarındaki damarları belli oluyordu.

"Bana bak Jungkook seni döverim. Çabuk kalk duş alıyorsun üzerini giyiniyorsun bende senin eşyalarını topluyorum."

Orada dikilip bir süre daha beklediğimde kollarımı tutup beni sarsmaya başladı. Ve tekrardan kulaklarımı çınlatacak derecede bağırmıştı.

"SEN HALA BURADA DİKİLİYOR MUSUN? JUNGKOOK SİKTİR GİT DUŞA GİR!"

Daha fazla bağırmasını istemediğim için doğruca banyoya adımlamaya başladım. Üzerimdeki kıyafetleri kirli sepetine attım. Duşa girmeden önce suyu açıp ısınmasını bekledim. Bu sırada da kendimi aynadan süzmüştüm. Dövme kaplı sağ kolum, dudağımdaki piercingim, kulağımdaki küpelerim bana çok yakışıyordu. Vücudumu süzdüğümde ise bu halimden gerçekten memnundum. Belim incecik, kol ve karın kaslarım vardı. Bacaklarımda kaslıydı. Bedenime çok özen gösterirdim. Saçlarımı bu sıralar uzatmaya karar vermiştim. Kıvırcık saçlarım omuzlarıma değiyordu artık.

Aynada kendimi süzmeye son verip elimi suya değdirmiştim. Isındığını anladıktan sonra yıkanabileceğim sıcaklığı ayarlayıp bedenimi duşa sokmuştum. Kendimi sıcak suyun altına attığımda tüm kaslarım gevşemişti. Gerçekten duş çok iyi bir şeydi. Ama bazen duşa girmeye çok üşeniyordum ve biri beni yıkasa diye fanlarıma bile söylendiğim oluyordu.

Secret Love-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin