1, looking out for you

240 27 9
                                    

it's just the way you're glancing at me

****

hastane koridorunda bir sandalyede sessizce oturuyordu sarışın genç. boş gözlerle bakıyordu etrafa. ölü gibiydi. dağınık uzun saçları ve ütüsüz kıyafetleri ile yataktan yeni çıkıp gelmiş gibi gözüküyordu ama umursamadı. telefonuna bakmaya devam etti.

önünden geçen birinin hızla eline çarpmasıyla birlikte telefonu yere düştü. oflayarak telefonu almaya uzandığında birinin ondan önce davrandığını gördü. gözleri ellerinden yüzüne çıkarken şaşkınlıkla karşısındaki gencin suratına baktı. melek gibi görünüyordu. bembeyaz tenine zıt olarak simsiyah olan saçları, kahve gözleri ve insanları hipnotize edebilecek kadar güzel bir gülümsemesi vardı.

"teşekkür ederim," dedi karşısındakinin elinden telefonunu alıp.

"rica ederim," deyip sarışının yanına oturdu o da.

"ben jeongin. bang jeongin."

"hwang hyunjin."

"memnun oldum!"

hyunjin karşısındaki gencin bu kadar enerjik olmasına anlam verememişti. siyah ve beyaz gibilerdi, o kadar zıtlardı ki.

"kaç yaşındasın?"

"yirmi iki."

"aramızda bir yaş varmış. ben yirmi bir yaşındayım."

büyük ihtimalle sohbeti devam ettirmesi gerekirdi ama yapmadı. konuşmayı pek sevmezdi, hatta bu konuşma bile onun için fazla uzundu fakat yanında oturan kişinin onun üzerindeki etkisi çok fazlaydı nedense.

"biri için mi buradasın yoksa kendin için mi?" dedi jeongin sessizliği bozup. yeni tanıştığı birine bunu sorması ne kadar doğruydu bilmiyordu ama merak etmişti ve ayrıca sohbeti ilerletmesi de gerekiyordu.

"biri için. sen?"

"biri için."

"umarım en kısa zamanda iyileşir."

"pek mümkün değil gibi görünüyor ama teşekkürler. senin beklediğin kişi de umarım en kısa zamanda iyileşir."

"sağ ol."

hyunjin geri telefonuna döndü, kaba olduğunu biliyordu ama pek umursamadı. gece uyuyamamıştı ve yorgun hissediyordu. konuşacak hali bile yok gibiydi.

"jeongin?"

önlerinde duran kişiye çevirdi kafasını yavaşça. beyaz tenli, simsiyah saçları olan kaslı bir adamdı. jeongin'i andırıyordu biraz.

"ah, abi! geldiğine göre gidebiliriz artık."

jeongin gülümseyerek ayağa kalktı ve giderken hyunjin'e el salladı. hyunjin'in gözleri ise jeongin'in gülüşünde takılı kalmıştı.

fourth of july - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin