Yeni güne alarmın çalmasıyla başladım. Bügun hiç olmadığım kadar özgür hissediyorum kendimi. Çünkü bu sene okulumun son senesi ve yeni bir başlangıç yapmak için bu fırsatı değerlendirmem gerekiyor. Başka türlüsü olamaz zaten tek bir hakkım var.
Feride(anne) :Kızım uyan artık okula geç kalacaksın, gelirken abini de uyandır.
Annemin sesini duyar duymaz yataktan fırladım. Onu sinirlendirmek istemedim.
-Tamam anne hemen geliyoruz.
Elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittim. Aynada yüzüme bakınca anlımın ortasında kocaman bir sivilce çıkmıştı.
Olamaz asla böyle okula gidemezdim.Herkes benle dalga geçerdi. Bunun için zaten fırsat kolluyorlar.
Bu yüzden o çok sevdiğim okula bile gitmek istemiyorum bazı zamanlar.
Neyse artık kapatıcı ile hallederdim şimdi sevgili(!) abimi uyandırmam lazım nereden abim oluyorsa biz ikiziz sadece benden 1 saat önce dünyaya geldi hemen kendini abi ilan etti.
Bunu düşününce gözlerimi devirmeden edemedim. Tuvaletten çıkıp Hayatiyi uyandırmaya gittim.
Annem uyumlu olsun diye bana Hayat onada Hayati ismini verdi. O bu ismi kullanmaz sevmiyor.
O kendine sürekli Murat denmesini istiyor. Ailemde bu teklifini geri çevirmedi tabii biricik oğulları neticede.
Neyse artık.Birazcık kıskanıyor olabilirim.
Kapıyı son sürat açınca salak Hayati yataktan düştü.
Sırf gıcıklık olsun diye ben ona Hayati diyorum. Ben kahkaha atarak gülerken o bana sinirle bakıyordu.
-(M) Kızım kapıyı çalsana öyle pat diye girilir mi?
'Sanki çalsam duyucaktın da niye çalmadığımı sorguluyorsun ayrıca 2 dakika içinde kahvaltıya inmezsek annem çok kızacak yeterince geç kaldık.'
-Tamam, in sen anneme de söyle hemen geliyorum.
Ben arkamı dönüp gitmeye hazırlanırken salak kardeşim kafama yastık attı. Dengemi sağlayamayıp yeri boyadım.
-Ödeşmiş olduk sevgili kardeşim.
Ben tam yastığı ona atacakken annem seslendi.
+Hayat, murat hadi okula geç kalacaksınız.
-(m) Tamam anne geliyoruz.
Banada sadece göz devirip aşağı inmek kaldı. Annem yine döktürmüş anlaşılan. Mis gibi kokular geliyordu mutfağa yaklaştıkça.
'Günaydın annecim, deyip yanağına öpücük kondurdum. Biliyordum ki geç kaldığımız için bize kızacaktı. Bu onu yumuşatacaktı.
Ve de öyle oldu. Ben sessizce oturup kahvaltımı yapmaya başladım. Annem bir kez daha Hayatiye seslendi.
+Oğlum, hadi okula geç kalacaksın aç gitme. Çabuk olsana biraz bak hayat tüm kızartmaları bitirecek.
Böyle diyordu çünkü hayatta kızartmalarını kimse ile paylaşmayı sevmezdi. Yukarıdan koşa koşa geldi. O da benim gibi öpücük kondurup hemen kahvaltıya başladı.
Anne, babam işe gitti mi?
+Evet kızım, bugün önemli bir toplantısı var önceden her şeyi kontrol etmek için erkenden çıktı. Merak etmeyin harçlığınızı bana bıraktı.
-Aslan babam be bizi hiç unutmaz.
'Anladım, bu iş bayağı önemli anlaşılan. Kaç toplantıya bu kadar erken gitti ki.'
-Babamız önemli biri kızım tabikide gidecek.Anne harçlığımızı alabilir miyiz artık okula geç kaldıkta.
+Tabi oğlum ama baban bugün sana yarısını verebileceğimi söyledi.
-Aaa, neden anne Hayat tam alacak ama.
+Sen onu arabayı çalıp kaçmadan önce düşünecektin.
-Babamın da ne kıymetli arabası varmış. İyi bir daha çalmayız.
Ben hayretler içerisinde ona bakarken o bana göz kırptı.
'Salak, arabayı vurdun ya ona sinirlendi ayrıca senin ehliyetin yok ki yakalansaydın görürdün asıl sen. Dua et babam harçlığını tamamen kesmedi.
+kızım, nasıl konuşuyorsun kardeşinle bir daha duymak istemiyorum. Sana gelirsek oğlum bu yaptığın büyük bir hata ya sana bir şey olsaydı. Sadece 2 hafta cezalısın babanı sinirlendirmek istemezsin hatanı kabul et ve cezanı çek. Hadi bakalım okul vakti bende işe geç
kalacam.
-Tamam, güzeller güzeli annem kabul.
Başladı bizimki yalakalığa annem yukarı çıkarken kafasına bir şaplak attım.
'Annemi babamı üzme. Ayrıca okula geç kaldık. Yürü gidiyoruz.
Şaplağımı es geçip ayakkabılarını giymek için kapaya gitti. Bende çıkarken telefonumu almadığımı fark ettim.
' hayati, sen git ben tel alıp geliyorum. Bekleme beni koşarak yetişirim sana. '
-Tamam, ben gidiyorum.
Yukarı çıkıp tel aldım. Ve anneme çıktığımızı söyledim.
Kulaklığı takıp müzik açtım. Bir yandanda kızlar grupta ne konuşmuş ona bakıyordum.
Gizem yine onu aldatan sevgilisi ile barışmış onu anlatıyor. Arzu ne kadar karşı çıksada
Gizemin kalbimi kırmak istemediği için konuyu kapattı.
Diğer kızlarda aynı şekilde Arzuya hak verdi.
Deli kız aranıyor...
Alo deli kızım, neredesin selin eve yaklaştım. Beraber gideriz.
D. K:kanka, bugün okula babam bıraktı. Kantinde bekliyorum seni.
Tamam, kanka geliyorum.
Tam instaya girdim bakınıyordum ki birine çarptım. O an çok aptalca olduğumu hissettim. Salak kız önüne baksana bak adama çarptın.
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. O kadar sert bakıyordu ki korkudan 2 adım geri gittim ve hemen özür diledim.
Mert: Önüne baksana kızım arkadan nasıl çarptın bana araba mısım sen.
'Özür dilerim dalmışım'
Mert: Bu üstümdeki çeket var ya kendini satsan ödeyemezsin ve senin yüzünden üstüme kahve döküldü.
'Özür diledim ya ne istiyorsun ceketini kuru temizlemeye veririm.'
Bunu sert Bi tonda söylemiştim en azından ben öyle sanıyordum.
Mert: Bana bak küçük bana sesini yükseltme fena olur zaten başım ağrıyor seninle uğraşamam.
öyle nefret dolu ve sert Bi tonda söylediki korkum iki kat arttı ve kalbimin atışını duyabiliyorum.
Umarım o duymuyordur. Bir anda bana doğru gelmeye başladı. Ben geri giderken o geliyordu. Etrafıma baktığımda ara sokaklardan birine girdiğimi fark etmemişim.
Ve şimdi daha çok korkmaya başladım. Ellerim ve ayaklarım titremeye başladı.
Sırtım duvara değince gidecek yerimin kalmadığını anladım . Ama o durmadan üstüme gelemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın,hayatı
ChickLitHayatın üniversite hayalleri varken hiç ummadığı anda mertle karşılaşır ve hayatı değişir. Bu da yetmezmiş gibi tamamen yalnız kalır. Ailesinin ondan gizlediklerini öğrendiğinde en çok nefret edeceği kişi Mert olmayacaktı. Ya da zaten Mert nefret et...
