Selamm!
Ya ben çok kararsız kaldım şuan
diğer bölümde de söylediğim
fici yazıyorum ve bu fic yavaş
yavaş iyi bir hale gelmeye başladı.
Ama herkes hayalet okuyucu o
yüzden fic güzel mi kötü mü bilemedim🥲🥲
En azından okuduğunuz kısımda içinizden geçenleri yazabilir misiniz?
Yazarsanız çok mutlu olacağım
bebitolarım💗
Tae ve kook çoktan hazırlanmışlardı. Arkadaşlarına bu haberi vermek için hızlıca arabaya binip gitmeye başlamışlardı. Kavuşmak onları çok mutlu etmişti. Garipti ama birbirlerinden utanıyorlardı. Kook en sonunda konuşmaya karar verdi.
Kook:
Tae biliyorum çok geç ama bana bir şans verebilir misin?
Taenin gözleri büyümüştü.
Tae:
Yıllardır seni bekliyorum buna asla hayır demem sevgilim.
Kook:
Hayatıma hızlıca girip önemli bir parçası oldun ve ben bundan çok mutluyum nasıl oldu bilmiyorum ama bu kısa zamanda fark etmeden sana bağlandım sevgilim.
Tae:
İyiki o gün o iddiaya girmişiz sevgilim yoksa belki de…
Kook:
Tae duymayayayım sakın sonunu. Öyle şeylerle moodumuzu düşürmeye hiç gerek yok.
Tae:
Tamam kook'um. İleride güzel günler bizi bekliyor şimdi arkadaşlarımıza haber verelim ve onlarla da bunu kutlayalım.
Kook:
Olur bebeğim.
Taenin kalbi her böyle bir hitapta patlıyordu. O kadar çok hızlı atıyordu ki kalbi, bu adamı 3 yaşında gördüğü için tanrıya dua ediyordu.
Yolun geri kalanında hiç konuşmamışlardı. Kook yoongiye mesajla herkesin bir yerde toplanması gerektiğini söylemişti. Yoongiler de namjinin evinde toplanmıştı.
.
.
.
.
.
Jimin:
Kapıya ben bakarımm.
Açtığın da jungkook ve taeyi görmüştür.
Jimin:
Bir dakika şaka falan mı? TAEHYUNG!
Jimin taeye nefessiz kalıcak kadar sıkı sarılıyordu.
Yoongi:
Kim geldi bebeğim- TAEHYUNG!
Namjin de arkadan gelip şaşırarak taeyle özlem giderdi. Tae herşeyi özet bir şekilde diğerkilerine de anlattı. Şimdi ise sakin bir şekilde oturuyorlardı.
Jin:
Ne yani biz bu kadar büyük bir aşkı fark edemedik mi? Aishh cidden aptalız.
Jimin:
Imm… kalp kırmak istemem ama karşılıksız bir aşk seni yormaz mı? Bu konudan dolayı aranız açılmamalı.
Jungkook:
Aaa biz size söylemedik tabii. Biz sevgiliyiz. Herşey karşılıklı.
Yoongi:
Yazıklar olsun jungkook bütün ergen tavırlarını salya sümük ağlamanı ben çektim ama bunu bile herkesle öğreniyorum. Trip hıh.
Jimin yoonginin yanaklarını hafifçe sıkıp minik bir öpücük kondurdu.
Jungkook:
Ben bile daha daha doğru düzgün düşünmedim. Bir de sana haber verip büyük beynimi çorba mı yapsaydım?
Namjin:
Yorum yok.
Tae:
Off yorgunluktan bittim. Acilen dinlenmem lazım.
Jungkook:
Bendee.
Jin:
Tamam şu sağdaki oda boş biraz dinlendikten sonra gelirsiniz.
Tae seokjinin bahsettiği odaya gidip kendini yatağa fırlatmıştı.
Jungkook:
Cidden çok mu yoruldun? Dinlenmiştik biraz halbuki.
Tae:
Ölü ama canlı olmak çok yorucu tavsiye etmem.
•kısa bir bilgi yanlışıkla paylaştım. O yüzden devamı gelicek şuan okuyorsanız hihihi•
Jungkookta yorgunlukla kendini yatağa fırlattı.
Tae:
Uhh konuşmamız gereken çok şey var. Ama en merak ettiğim şey beni nasıl sevdiğin. Sen gay değildin bile noldu?
Jungkook:
Emin ol seni nasıl sevdim bende bilmiyorum. En başlarda bu hissin sürekli fotoğraflarına baktığım için olduğunu düşünmüştüm ama alakası bile yokmuş. Zaten bu ilişki için çok geç kaldık. Elinde sonunda olacak bir şeyi niye geciktireyim diye düşündüm ve şimdi senle burdayım taetae.
Tae:
Kook seni hak edecek ne yaptım hiçbir fikrim yok ama bildiğim birşey var o da seni çok sevdiğim.
Jungkook:
Biliyorum bebeğim biliyorum. Bende seni çok seviyorum hemde sonsuza kadar.
Jungkook taeye sımsıkı bir şekilde sarılmıştı. Hafif öpücükler bırakarak taenin kalbini alevlendiriyordu. Kime nasip olurdu ki yıllardır platonik olduğun kişiyle bir anda bu şekilde yakın olmak?
Sizleri bilemem ama taeye nasip olmuştu. Hemde en güzel şekilde. Jungkook ise şu anın bozulmaması için herşeyini verebilirdi. Bunca zamandır bu büyük aşkı göremeyip bu saçma olayları yaşadığından dolayı kendine kızıyordu jungkook. Ama yine de bu saçmalıkları bir kenara atıp hasret kaldığı bedene sarılmayı tercih etmişti.
Tae:
Kook'um.
Jungkook:
Efendim bebeğim?
Tae:
Ayrılmayacağız değil mi? Sadece bir heves uğruna değil bunlar değil mi?
Jungkook:
Tatlım cidden seviyorum seni. Bende heves sanıyordum ama alakası yok. Lütfen böyle konular açıp kendini üzme ben seni çok seviyorum taetae.
Kook son dediğinden sonra sevgilisinin dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu. Kooka göre şuan en tatlı varlık sevgilisiydi. Aslında her zaman öyleydi.
Ölüm yaklaşıyor gibi hissediyordu tae. Nedense mutlu olması gerekirken kötü şeyler olacağını hissedip endişeleniyordu. Belki de sadece jungkook gibi bu anın keyfini çıkartmalıydı...
Mrb.
Küsüm size. Çok kırıldım.
Yia çok uzun zamandır yazmıyorum ama kimsenin umrunda değil lütfen okuduğunuz kadar da yorum yapsanız?
Şimdiden destek verenlere teşekkür ederim bebitolarım💗
Oy vermeyi unutmayın byee💋💋
*Artık bölümleri daha kısa yapacağım kb*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maybe one day | TAEKOOK
Roman d'amourÜniversite 2 olan jungkook geniş bir arkadaş çevresine sahipti ve hayatta her zaman çok şanslıydı. Maalesef aşk konusunda çok şansız bir kişiydi ve ne yaparsa yapsın bunun düzelmeyeceğini düşünüyordu. Peki gölgesini fark edebilmiş miydi?
