İmpossible ✓ Minsung

۵²⁵ Bir Son..

8 yıl sonra..

Selam sevgili günlük. İsmim Chin-mae ve ilk defa günlük yazıyorum..

Sana biraz kendimden ve ailemden bahsediyim. Sanırım günlüğe böyle şeyler yazarlar.

İsmimi söylemiştim zaten. Kardeşim yok.. olmasını çok isterdim. 1 hafta sonra 2. Sınıfa geçiceğim. 3 tane kedim var ve onları kendimden bir parçammış gibi seviyorum..

Soonie, Doongie ve Dori..

Beni çok seven bir ailem var. Çok mutluyuz beni hiç üzmediler. Çok uslu bir çocuk olduğumu söyleyip duruyorlar. Sanırım bu benimde onları üzmediğim anlamına geliyor. Onları çooooooookkk seviyorum.

Ah bahsetmedim değil mi? Bugün benim 7. Yaş günüm! Babalarımla dayıma gideceğiz çok mutluyum! Ah bekle günlük. Dori yanıma geldi onu sevmek istiyorum.

Geldim günlük.

Hey sana günlük demek istemiyorum.. herkes günlüğüne zaten günlük diyor! Ben herkes miyim? Babam hep böyle derdi..

Senin adın Stay olsun.

Dori kolumu ısırmaya çalışıyor yardım e

---------

Yazardan

"Chin-mae!"

Kapının açılmasıyla elindeki kalemi bırakıp hızlıca babasına sarıldı küçük çocuk. "Babaa!"

"Hazır mısın? Dayına gidiceğiz biliyorsun."

"Evet biliyorumm! Ben hazırım, Jisung babam beni giydirdii."

Babası gülümseyip küçüğünü kucağına aldı. Dori'de kulağını Minho'nun ayaklarına sürtüyordu.
"Hazırım! Çıkalım hadi aşkım."

Minho eşine başını salladı ve kapıyı açtı. Chin-mae hâlâ kucağındaydı. Jisung kapıdan çıkınca Minho'da kapıyı kapatıp çıktı. "Bebeğim.. arabayı ben sürebilir miyim bu sefer?"

"Tabiiki tatlım. Ehliyetini boşuna almadık sonuçta."

Jisung Minho'ya gülümseyip sürücü koltuğuna oturdu. Minho oğlunu arka koltuğa oturtup kemerini taktıntan sonra ön koltukta yerini aldı. Kemerini taktı ve Jisung arabayı sürmeye başladı..

--------

"Hyunjin, uçma şu evde!"

"Ne yapayım sevgilim! Beşiktaş kazanmış maçı görmezden gelinecek şey değil!"

"Seninle çıktığımızdan beri bana 'Jeongin' diye seslenmeni söylemiştim."

Hyunjin, Jeongin'e yaklaşıp yüzüne doğru eğildi. "Bende bunu kabul etmediğimi söylemiştim sevgilim?"

"Aah.. ne yapacağım ben seninle?" Hyunjin aklına birşey gelmişçesine gülümsedi. Gülümsemesi büyüyordu..

"Göstereyim mi?"

Oynadıkları bu oyun Jeongin'in hoşuna gitmeye başlamıştı. "Hmhm" diye mırıldandı. Bunun üzerine Hyunjin hiç beklemeden ellerini sevgilisinin yanaklarına götürdü ve nazikçe dudağını Jeongin'in dudağıyla buluşturdu.

"Beğendin mi?"

"Bu kadarcık mı?"

Jeongin'in bu alaycı tavrı Hyunjin'i daha çok gaza getiriyordu ve Jeongin bunu biliyordu. Onunla uğraşmayı seviyordu.

"Hayır." Dedi ve dudaklarına tekrardan yapıştı. Sevgilisinin üst dudağını emmeye başladı. Öperken bir yandan elini Jeongin'in kalçalarına götürdü. Hyunjin'in, Jeongin'in kalçasındaki eli oynamaya başlayınca Jeongin'in ağzından küçük inlemeler çıktı.