Yağmur dans edip duruyordu. Bense dans edenleri seyrediyordum. O sırada Melis ve Dilanda telefonda birşeylerle uğraşıyorlardı. Kafamı çevirdiğimde Yağmur bize doğru geliyordu.
Yağmur: " Ya kızlar hadi ama oturmaya gelmedik buraya eğlenmeye kafa dağıtmaya geldik. Hadi kalkın. İtiraz istemiyorum." dedi ve çekiştirmeye başladı. Eee bizde mecburen dans edecektik. Zaten Yağmur'a itiraz etmeye kalksam iki saat susmaz. En iyisi bir iki el çırpıp otururum geri. Sahneye çıktığımızda herkes gibi bizde dansa başladık. Dans ederken birden ışıklar kapandı. Noluyordu? Her yer karanlıktı. Hiçbirşey göremiyordum.
" Yağmur , Melis , Dilan nerdesiniz ? " dememle birinin dudaklarıma yapışması bir olmuştu. Şoktaydım. Bu şerefsiz kimdi ? Hemen onu ittirdim. Dudaklarımı ellerimle siliyordum ki ışıklar geldi her yer aydınlanmıştı. Ellerimi dudaklarımdan çekip kafamı yerden kaldırdığımda beni öpen Kerem'miş. Tam karşımda duruyordu. Ve tabiki o tatlı gülümsemesiyle. Ne diyorum ben ya. Hiçbirşey dememem ve hiçbir tepki vermedim oradan koşarak uzaklaşmıştım. Eve geldiğimde ağlıyordum. Aslında bir yandan seviniyordum. Yıllardır özlem duyduğum adam beni yıllar sonra öpmüştü. Ama hala ona çok kızgındım. Siz geçmişte neler olduğunu merak ediyorsunuzdur. Hemen anlatıyım.
1 YIL ÖNCE.
Kerem: " Aşkım. Ç-çok güzeel o-olmuşsun.
" Teşekkür ederim hayatım. Diyip giydiğim gelinliğe birkez daha aynanın karşısında baktım. Gerçekten şimdiye kadar denediğim en güzel gelinlikti.
Kerem: " Zeynep. Aşkım daldın gittin? Almıyor muyuz yoksa gelinliği?
" Yok bitanem alıyoruz. Şimdiye kadar denediğim en güzel gelinlik bu. Ama senin yani damadın gelini düğünden önce görmesi uğursuzluk getirirmiş. "
Dedim ve Kerem'e sarıldım. O da bana sarıldı.
Kerem: " Bebeğim öyle birşey olmayacak. Sen böyle şeylerle kafanı yorma. Yarın ki düğünümüze odaklan. Dedi ve alnımdan öptü.
1 saat sonra
Kerem beni eve bırakmıştı. Çok heyecanlıydım. Yarın büyük gündü. Düğünüm vardı. Kapı çalmıştı. Kapıyı açtığımda Yağmur duruyordu karşımda. Hemen sarıldım ona ve içeriye geçtik.
Yağmur: " Yarın büyük gün evleniyorsun. "
" Aynen sonunda. Çok mutluyum Yağmur. Herşey çok güzel olucak. "
Düğün günü
Herşey tamamdı. Düğün salonuna gelmiştik bile. Basın mensupları da gelmişti. Kerem'in babası ve benim babamdan ortak büyük bir holding işletiyorlar. O yüzden basında vardı. Ama Kerem gelmemişti hala. Onu şimdiden çok özlemiştim. Yağmur gelmişti.
Yağmur: " Zeynebim. Çok güzel olmuşsun. Gel bi sarılıyım sana. Dedikten sonra sıkı sıkı sarıldık birbirimize.
" Sende çok güzel olmuşsun. Yağmur bugün Kerem'i gördün mü ?
Yağmur: " Yok canım görmedim. Dur bakalım kızım gelir şimdi. Akşam bol bol görüşceksiniz zaten. Dediğinde kahkaha atmaya başladık.
Yağmur salona misafirlerin yanına gitmişti. Hala Kerem gelmemişti. Merak etmeye başlamıştım. Annem gelmişti.
Demet: " Kızım Kerem nerde ? Nikah memuru geldi sizi bekliyor. " Demesiyle endişelenmiştim.
" Anne hala gelmedi. Arıyorum telefonu kapalı. İşi çıkmıştır birazdan gelir. Biraz daha bekleyelim anne. " Derken sesimin titremesine engel olamamıştım. İçimde kötü bir his vardı. Ağlamamak için zor duruyordum. Ama gelecekti gelir Kerem. Beni yüz üstü bırakmaz. Bizi bitirmez.
O sırada Yağmur gelmişti.
Yağmur: " Kerem nerde? Nikah memurunu daha fazla oyalayamıyorum.
" Kerem yok. Gelmiyor. Telefonumu açmıyor. " Bunları derken gözyaşlarıma engel olamamıştım. Hıçkırarak ağlıyordum. Kerem gelmedi. Gelmeyecekti.
Yağmur: " Misafirler dağılmaya başladı bile. Nikah memuru da gitti. Düğün iptal yani. Kerem niye böyle birşey yaptı. "
" Ben gidiyorum. Kimse peşimden gelmesin. "
Tam kapıyı açtığımda Kerem karşımda duruyordu. Üzgün gözüküyorudu. Ama nolduğu umrumda bile değildi. Bizden bizim düğünümüzden önemli değildi. Kerem' e bir tokat atıp
" Senden nefret ediyorum." Dedim ve koşamaya başladım. Arkadan Zeynep diye bağırışlarını duyuyordum. Ama umurumda değildi.
Şimdiki Zaman
O günden bugüne geçmişinden kaçıyordum. Dışarıya çıkamıyordum basın her yerde beni gözetliyordu. Kerem'i hiç dinlememiştim. Dinlemeye de niyetim yoktu.