Eda ile Mae birbirleriyle konuşmadan yürüyorlardı. 71. Kapıyı açacakken ışıklar kesildi ve tekrar geldi. Eda ince davranmış ve odadaki tek dolaba saklanmıştı.
Mae ne yapacağını bilemeden etrafına bakıyor, saklanacak bir yer arıyordu, birden vücuduna hâkim olamadı, Eda'ya duyduğu sinirlilik mi yada ölüm korkusu mu, bilinmez. Ama bir şekilde Edalyn'i dolaptan elleriyle iten Maedy kendisi dolaba girdi.
Eda hiçbir şey yapamadı, sarsılmıştı, kapının kenarında askılığın olduğunu bir köşe gördü, tek çare oraya saklamayı denedi, yaratık geldi ve Eda'ya bakmazsızın koşup gitti.
Eda nefes nefeseydi, Mae'nin tavırları bu olaylardan önce de kötüydü, ama bu taşan son damlaydı, Mae kendisin yaşaması için arkadaşını ölüme buzun üstünde sürüklemişti!
Mae ise ne yaptığının gayet farkında olduğunu gördü, ölüm korkusu değildi bu! Bu Edalyn'in yaşamasındansa benim yaşamam daha iyi olur demekti! İkiside bunu gayet iyi biliyordu..
Mae ne yaptığını bildiği için dolaptan çıkamıyordu, nefesi daralmaya başladı, kendini tutamadı ve dışarı çıktı.
Eda onun omuzlarını sertçe tutup salladı. Onu iteledi ve ağzının ortasına sertçe vurdu. Mae, ağzını tuttu ve burnunun kanadığını farketti. Eda ise ona acımadan bakıyordu, bakışlarında tatmin olmuş bir sinir hastasıyla aynı ifade vardı, memnun olmuştu ve ona çantasında peçete olduğu halde yardım etmedi, mavi ışık artarak onlara 0072'yi göstermeye başladı. Mae zar zor toparlanarak kapıdan geçti, Eda da aynısını yaptı.
Odaya girdiklerinde birşey var mı diye baktılar, Mae fenerini yaktı ama sadece kendisine ışık verecek şekilde. Eda'ya ise bir 'pist' sesi geldi, dönüp etrafına baktı ve üzerindeki çığıran canavara baktı, canavar son bir çığlık atıp gözden kayboldu.
0073 için anahtar arıyorlardı. Mae anahtarı buldu ama Eda'ya haber vermeksizin kapıyı açıp gözden kayboldu, Eda 'tık' sesini duyunca geldi. Bu odada bir ışık yanıp sönerek iki göz belirdi. İkiside bunun ne anlama geldiğini biliyordu.
Çekmecelere bakarken Mae'nin burnunun ortasına böcek sıçraması Eda'yı pek memmun etti. Devam ederken 0077'de uzun bir kolidor gördüler, Mae, "hayır, hayır, hayır" diye mırıldandı. Eda küçümser bakışlarla, "Noldu, yoksa yapamayacak mısın, istersen burda bekle de bir yaratık seni gelip yesin?" dedi, Mae kızgınlıkla, "Hâlâ suçluluk duymuyormusun!?", "BUNLARIN HEPSİ, HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN, HAYAL DÜNYANDAN ÇIK!" diye bağırdı.
Eda ilerlemeye başladı, Mae ise ağzına bir vitamin atıp devam etti. Canavar siyah bir maddeden vücud bulurken Eda onu sakince izliyordu. Mae ise birkaç adım Eda'nın gerisinde duruyordu, Eda koşmaya başladı, Mae arkasından geldi. İkiside koşuyordu.
Birden Eda planını harekete geçirdi. Mae'yi göğsünden sıkıca tuttu ve doğruca canavarın olduğu yere bütün gücüyle iteledi, Mae yankılanan bir sesle, "AAAAAH!" diye bağırdı, bundan sonra başka ses gelmedi, Eda ise, yüzünde hâkim olamadığı bir gülümseyle sırıtarak Mae'nin çantasını omzuna taktı ve koşmaya devam etti. O kurtuldu, ama Mae orada, cansız bedeniyle yatıyordu.
Eda bunu yaparken tek fark, o yaptığı şeyi gayet bilerek yapması ve korku gerekçesiyle yapmaması. O, ellerine baktı, Mae'yi iterken yerdeki ateş elini biraz yakmıştı, onun dışında gayet mutluydu. İçinde bir boşluk duygusu vardı, ama mutluydu. Bütün arkadaşları artık yoktu, ama mutluydu. Herkes gitmişti ama mutluydu değil mi..?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapılar/Doors
Mystery / ThrillerRoblox/Doors oyununun hikayesidir, okumak için oynamaya ihtiyaç yoktur Tüm Hakları Saklıdır ©