30. kapının kolunu ittirip kapıyı açtılar ve içeri girdiler. 31. kapıdan geçmeden önce çekmeceleri kontrol ettiler. Sonra da 32. kapıya doğru ilerlediler. Burda bir sandık vardı. Mae sandığı açtı ve içinden fener çıkınca üçünün de gözleri doldu. Alex'in de böyle bir feneri vardı. Onu Eda aldı ve tam alırken gözünden bir yaş düştü.0033. kapıyı açtılar ama ışıklar hızlıca yanıp söndü ve duvarda iki göz belirdi. Bu gözler canavarınkinden farklı olarak siyahtı ve onların canını yakmıyordu, onları izliyordu ve duvardayken yanında çatlaklar bırakıyordu
Üçü de donup kaldı, gözlerde hiçbiri duygu belirtisi yoktu, Mae hareket ederek biraz sağa gitti, iki gözün sağda olanı onun olduğu yere baktı, daha solda kalanıysa diğer iki kıza bakmaya devam ediyordu. Mae bir süre sonra, "Hareket edebiliriz," dedi "haberleri hatırlayın, bunun tek nedeni yakında bizi kovalayacak canavara yaklaşıyor olmamızdır. Sanırım bizim yaklaştığımızı farketti..." dedi.
Bunu duyunca diğerleri hareket etmeye ve kapalı olan 34. kapının anahtarını aramaya başladılar, gözler de onları takip etmeye devam etti. Bir süre sonra Noph anahtarı bulduğunu söyledi ve yine o tanıdık 'tık' sesi gelerek kilit düştü.
0034 kapısında ışıklar yine hızlıca yanıp söndü ve odada 5 tane göz farklı yerlerde belirdi. Bu gözler de bir öncekilerle aynıydı. Ama daha da kötüsü, bu odada bir değil iki değil tam üç farklı kapı vardı..!
Mae "Tanrım! Daha az önce kilidini açtık, hatırlıyormusunuz?" Eda ve Noph başını iki yana salladı. Eda kapılara göz gezdirdi. 0034-0035 ve 0037 yazan kapılar vardı. Eda, "Sanırım deneme yanılmayla öğreneceğiz.." dedi ve devam etti "ve ikinizde takdir edersiniz ki bunlara ben sebep olduğum için en çok hakeden benim ölmeyi.." dedi. Diğer ikisi hiçbir şey söylemediler, bunun üzerine Edalyn 0036 yazan kapıyı ittirdi ve yere düştü, "Vay canına, Alex az bile bağırmış" dedi ve sırtüstü yere düşmüş pozusyonunu hiç bozmadan hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı. Noph, "35'i deneyelim." dedi. Mae kapıyı ittirdi ve kapı açıldı, Mae yere düşmedi. Ama üzerindeki 0036 tabelası düşmüş kapının önünde duran Eda'yı kaldırmaya yardım etmek için Noph'un yanına gitti. Eda, Mae ve Noph 35 kapısının uzun bir kolidordan oluştuğunu gördüler. İkisi tam ileri gidecek iken Mae onları durdurdu ve "Bu odada göz yok." dedi. Bunun üzerine Noph, "yani?" diyerek ter ters baktı, Mae, "Anlasana, canavar onun kapısına gelene kadar bizi izledi, şimdi muhtemelen onun kapısındayız" dedi.
Eda, "O zaman haberlerdeki kadın gibi, KOŞALIM!" dedi. Hepsi kolidorda ilerlemeye başladı. Hepsinin bacakları titriyordu, 0036 kapıya girmeden hepsi dönüp arkasına baktı ve siyah bir yaratığın siyah bir maddeyle şekillendiğini gördüler. Kapıyı açıp koşmaya başladılar ama girer girmez bütün dolaplar, avizeler ve askılıklar yere düştü.
Düşen şeylerin köşelerinde eğililirelerek geçilebilecek boşluklar vardı ve boşlukların olduğu yerde bütün gücüyle yanan Yol Gösterici Işık duruyordu. Mae engellerin altından geçti, diğer engele gelmeden önce hızlıca vitamin içti ve bütün gücüyle koştu, kalan iki vitamini yere attı, diğer kızlar onları eğildikleri kısımda alabileceklerdi. Mae çember gibi kolidorda ışığın var gücüyle yaktığı 0037 kapısına girdi. Eda'nın ayak sesleri geliyordu ve arkasında Noph'un daha güçsüz ayak sesleri vardı, Mae 'Eyvah!' diye düşündü, Noph vitamini alamamış mıydı?!
Mae 0037'de engellerin içinden geçerken acı bir feryat duydu, hayır, bu Noph'un sesiydi ve bu sesten sonra sadece canavarın, Eda'nın ve kendisinin ayak sesleri duyulmaya başladı. Mae sanki yapacağı son şey buymuş gibi koşuyordu, ikinci çember kolidora geldi ve hemen tekmelercesine 0038'e daldı, bu odada birden siyah eller pencerelerden çıkmaya başladı ve ortada ateşler yanıyordu, Maedy'nin durup düşünecek zamanı yoktu, yoksa canavar gelecekti. Ellerin altından geçmeye ve ortaya değmemeye çalıştı. 0039'u hâlâ yaşadığına inanamayarak hızla ittirdi. Arkasından Eda içeri daldı, elinde boş vitamin kutusunu sıkı sıkı tutuyordu. Canavar 0039'a girmek üzereydi. Bunun üzerine Eda ve Mae 0039'u hızla kapattı ve kapıdan birkaç adım uzaklaştılar, canavar kapıya birkaç kere sertçe vurdu, sonra gitti. Mae ağlamaya başladı ve ayaklarının bağı çözülmüş gibi yere attı kendini, Eda kendini Mae kadar transa sokmadı ama o da elindeki vitamin şişesini yere attı ve yüksek sesle küfretti. Mae birden bağırmaya başladı;
"SEN BİR CANAVARSIN, BURAYA GELENE KADAR TEK CANAVARLAR ONLAR SANIYORDUM, ONLAR KATİL DEĞİLDİ-KATİL SENDİN-!" devam etti, "KENDİNDEN UTANMALISIN, İKİ KİŞİYİ ÖLDÜRDÜN! İKİ MASUM KIZI ÖLDÜRDÜN SEN!"
Eda ona uzun uzun baktı, sonra hâlâ transa girmiş Maedy'ye daha derin bakarak sakince konuşmaya başladı;
"Seni üzmemek için hemen söylemedim ama Noph'la gerçekten eşit seviyede koşuyorduk, ve Noph senin vitaminine takıldığı için ayağını burktu ve bu yüzden belki normalkinden daha acılı bir ölüm yaşadı." Sonra devam etti, "Kimse sana o şeyi imzala demedi, hatta bakarsan sen bu yolculuk boyunca hiç hasar almaya yeltenmedin, hep biz birşeyler yapmak zorunda kaldık."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapılar/Doors
Gizem / GerilimRoblox/Doors oyununun hikayesidir, okumak için oynamaya ihtiyaç yoktur Tüm Hakları Saklıdır ©