14. Bölüm

131 10 0
                                    

2 Ay Sonra

artık buraya iyice alışmıştım öğrencilerle iyi anlaşıyorduk kahraman olmak üzereydim stajlarımı yapmıştım 3 haftalık staj yapmam gerektiği için kısa bir süre okuldan ayrılmıştım hepsi bana şans dilemişti aizawa dahil bugün geri dönüyordum onları tekrar göreceğim için heyecanlıydım hızlıca hazırlanıp evden çıktım

okula vardığımda öğrenciler yeni toparlanıyordu okula girip öğretmenler odasına gittim içeri girdiğimde herkes bana baktı hizashi nemuri hemen yanıma geldi aizawa ise arkalarından geldi
(nemuri: ee nasıl geçti)
(yume: çok güzeldi sanırım kahraman olabilceğim)
(hizashi: hayalini gerçekleştiriyorsun yani)
aizawa arkadah gülümseyerek bakıyordu hepsi gülümsüyordu ilk defa sevildiğimi hissetmiştim onlarla biraz daha sohbet edip aizawa ile derse gitmek için öğretmenler odasından çıktık
(aizawa: senin adına sevindim yakında kahramanlık kartınıda alırsın)
(yume: teşekkür ederim)
aizawa ile daha yakındık sınıfa girdiğimizde herkes yerine geçti hepsinin yüzünde yine aynı ifade masum masum bakışlar, derse başlamadan üstüme soru yağdırdılar aizawa onları susturdu ama heveslerini kırmamak için teneffüste cevaplayacağımı söyledim ve derse geçtik
(aizawa: herkes kostümlerini giysin servisle 5-10 dakika uzaklıkta bir yere gideceğiz)
(yume: kostümleri mi var?)
bunu nedense çok heyecanlı bir şekilde söylemiştim
herkes sınıftan çıkınca gülerek yanıtladı
(aizawa: evet)

servise geçmiştik tabi servise binmeden hepsinin kostümüne bakmıştım bunu fark ettiklerinde gülmüşlerdi ben ve aizawa önde yan yana öğrenciler arkada karma şeklinde oturuyordu biraz servis yolculuğunun ardından gideceğimiz yere vardık
servisten inip içeri girdik. Burası sanki bir oyundan çıkıp gelmişti similasyon gibi ama gerçek
(aizawa: USJ'ye hoş geldiniz)
hepsi hayran hayran bakıyordu aizawa detayları anlatmaya başlamıştı bende heyecanlanmıştım onlar yerine gerçekten muhteşemdi
(yume: unutmayın karşınızda sizden güçlü bir rakip varsa bir profesyonelden yardım isteyin)
aizawa sırıtarak baktı ve o anda bir mor portal açıldı...

(midoriya: giriş sınavındaki gibi talim mi başladı)
olanları anlamaya çalışıyordum elektrikleri gidip geliyordu ve tamamen gitti ama camlardan ışık geliyordu
(aizawa: kıpırdamayın!)
aizawa gözlüğünü takmıştı ve iplerini eline aldı
(aizawa: bunlar kötü adamlar)
hepsinin yüzünde korku ifadesi vardı giderek çoğalıyorlardı ve buraya yaklaşıyorlardı
(aizawa: öğrenciler sana emanet yume)
(yume: ne?)
ve onların önüne atladı toparlanıp öğrencilerin önüne geçtim
(yume: herkes çıkışa!)
önümüze teleportu açan kişi ışınlandı aizawa aşağıda savaşıyordu öğrencilerini korumak için o halde canım pahasına onları ve onu koruyacaktım villain'in önüne geçtim bıçağımı çıkarttım
(kurogiri: sizi burdan çıkartmayacağım)
bakugou ve kirishima onun üstüne atladı
(yume: Hey!)
villain son anda kaçtı ve etrafa sis yaydı bitksç öğrenciyi alıp sisin dışarısına çektim ve çoğu kişiyi başka yerlere ışınladı az kişiydik ama başka yerlerede pusu kurmuş olmalılardı
(yume: tenya!)
(tenya: evet sensei)
(yume: özgünlüğünü kullanarak karşıya geç ve yardım çağır!)
(tenya: yapamam)
(yume: yaparsın! arkadaşlarını korumak istiyorsan yaparsın)
uraraka villainin üstüne atladı
(uraraka: kaçtığına göre bir bedenin var!)
onu yer çekimsiz bıraktı villainin üstüne atladım onu kendime çekip tenyanın gidebilmesi için yol verdim ve gitti seronun bantları kaçmasını engellesede hala güçlüydü birkaç kişi daha tutmama yardım etti ama aizawaydı
(yume: sero bantlarınla sıkıca bağla kaçmasına sakın izin verme)
sero dediğimi yaptı geri çekildim merdivenlere yöneldim aizawa aşağıdaydı ama arkasında koca bir yaratık vardı
(yume: aizawa arkanda!)
sesimi olabildiğince yüksek tutmaya çalıştım duydu ama dönmeye vakit bulamadan koca yaratık onu eliyle yere serdi
ne hayır hayır hayır hayır! kafasını defalarca yere vurmuştu hiç düşünmeden merdivenlere atladım arkamdan birkaç öğrenci bağırsada aldırış etmedim merdivenlerden hızlı indiğim için adımlarım birbirine dolanmıştı ve ger kalan basamakları yuvarlanarak inmiştim bu benim işime gelirdi öncekinden daha hızlı indim hızlıca kalkıp kolumu kesip katana yaptım ve koca yaratığa doğru koştum tam kılıcı boynuna geçiricekken başları olduğunu düşündüğüm kişi nomu dedi ve ne olduğunu anlayamadan nomu onun yanına gitti aizawanın yanına çöküp bir iki kez seslendim ama hiçbir belirti yoktu ya ona birşey olduysa eğer başlarına saldırsam nomu haraketsiz kalır özgünlüğümün süresi vardı yaklaşık 5 dakika sonunda yaptığım şekil bozulacaktı bu süre içerisinde halletmeliydim zaman kaybetmeden shigarakiye koştum amacım nomunun önüne geçip bana saldırmasıydı istediğim gibi oldu nomunun kafasına asılıp sırtına çıktım beni yakalayacakken zıplayarak shigarakinin üstüne atladım ve kılıcı kalbine geçirdim bir dakika ne? kurogiri kurtulmuş muydu teleport açıp shigarakiyi korumuştu
(shigaraki: son anda kurogiri, aferin)
öğrencilere döndüm hepsi bağlıydı hasar almamışlardı korkulu gözlerle burayı izliyorlardı kılıcı çekip uzaklaştım diğer kötülerde uyanmaya başlamıştı aklımda bir fikir vardı ama çok kan kaybetmeme sebep olucaktı yeni uyananlara saldırmak kolaydı sersemlemiş halleriyle pek birşey yapmazlardı ama onları öldürürsem öğrenciler bana ne gözüyle bakıcaktı kılıcı yok edip kanayan kolumdan bir sopa yaptım ve onlara saldırdımok fazlaydılar hepsini tekrar bayıltmam 5 dakikamı aldı ve silahım bozuldu aizawanın gibi benimde iplerim vardı ama onunkinden çok daha kısaydı geri zıpladım bir kaçını yakın dövüşle hallettim silah oluşturup bir kaç el onlara ateş ettim arkamdan yaklaşanları silahın kabzasıyla vurarak bayılttım shigaraki ve kurogiri saldırmıyordu peki nomu nerde? arkamda... saçlarımdan tutup havaya kaldırdı karnıma yumruk atıyordu canım acısada bağırmamak için direniyordum ve duvara fırlattı geri geldi tekrar saçlarımdan kaldırıp kafamı duvara geçirdi bundan canım acımazdı alışmıştım elinden kurtulamıyordum çok güçlüydü shigaraki villainlerin yanından bir silah aldı aizawaya doğru yaklaşmaya başlamıştı
(shigarki: madem barışın sembolü gelmiyor bizde kahramanlardan birini öldürürüz)
(yume: özgünlük savaşına silah mı getirdin!)
onu oyalayabilirdim zor konuşuyordum çoğu yerim kanıyordu sanırım başta planladığım fikrimi gerçekleştirmeliydim gizlice bıçağımı aldım saçlarımı kestim böylelikle elinden kurtuldum hızlıca ayağa kalkarak onlardan uzak bir yere koştum ve sırtımı kestim nomu gibi ama ondan daha güçlü bir yaratık yapabilirdim sonucunda kan kaybımdan ölebilirdim ama onları korumak benim için büyük birşeydi akan kanımdan nomudan büyük bir canavar oluşturdum bu sırtıma bağlıydı onu ben kontrol ediyordum ilk olarak shigarakiyi geriye fırlattım nomu ve yaratık ismi savagery olsun nomu ve savagery kafa kafaya gelerek kapışmaya başladı
ne zaman yardım gelecek dayanamıyorum artık!
başım feci dönüyordu gözlerim kararıyordu ama vazgeçmiyordum dizlerimin üstüne düştüm yinede vazgeçmedim savagery nomuyu alt etmeyi başarmıştı onu USJ'den dışarıya fırlattı gerçekten çok güçlü bir yaratık oluşturmuştum sonunda yardım geldi bedenim yere yığıldı ve bir girdaba düştüm

aizawa x yn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin