23. Bölüm

87 6 0
                                    

1 AY SONRA

bugün eriyi kurtaracaktık bir sürü kahraman ve birkaç geçici kahramanlık kartı alan velet içeri girmiştik yer altına geçen gizli bir kapıdan geçtik elim sürekli belimdeydi herhangi birşey olursa hemen bıçağımı çıkartmak için önümüze duvarlar çıkıyordu midoriya ve miriyo duvarları kırıyordu sonrasında mirio özgünlüğü ile önden gitmeye başladı tabi bir yere pusan villainler geçmemizi engelliyordu çeşitli özgünlüklerle haraketlerimizi kısıtlıyorlardı çok fazla tuzak vardı tamakiyi geride bırakmıştık o öyle istemişti 3 villainle başa çıkıyordu sonrasında bir tuzakta fat gum ve kirishima bir tuzağa yakalandı ve neresi olduğunu bilmediğimiz duvarlar arasında kayboldu biraz daha yürüdük deku duvarları kırmaktan yorulmuştu ama pes etmiyordu mirio acaba ne yapmıştı ben bunları düşünürken yapılan o tuzak aizawayada yapıldı
Yume: ERASER!
tutmak için peşinden atladım ama yetişemedim duvar çoktan kapanmıştı atlamamla birlikte yere düşmüştüm deku durup beni yerden kaldırdı ya ona birşey olursa sonra duvarları kırmaya devam etti onlar ilerliyordu ben olduğum yerde duruyordum peşinden biri atlayacak olabilirdi dediğim gibide oldu tavandaki borulardan ses geliyordu tavana zıpladım tırmanıp oraya saklandım ve gelmelerini bekledim çok geçmeden gelmişlerdi kapıyı tekrar açıp içeri girdiler peşlerinden atlayıp aşağı birlikte yuvarlandık yere düştüğümüzde bıçağımı elime alıp bacağımı kestim ve bir kılıç yaptım hem villainleri kontrol ediyordum hemde aizawayı arıyordum ikisi üstüme atlayınca saldırdım biraz dövüştükten sonra ikisini doğramıştım heryerim kan olmuştu kılıç çok keskindi tek bir harakkette doğramaya yetiyordu ama bunu dışarda kullanırsam insanlar benden korkarkı yeni daha az zararlı olan şeyler denemeliydim aizawa ona saldıranları halledip yanıma geldi gözleri bağlıydı
Sho: Gözlerimi açar mısın?
uzanıp açtım
Yume: Sen onları gözlerin kapalı mı hallettin
Sho: Evet
elini boynuna götürdü
Yume: sadece bayılmış olmalılar sorun yaratmasınlar
kılıcın kabzasını iyice kavrayıp onlara yaklaştım aizawa ne yaptığımı anlamıştı ama durdurmaya çalışmadı kılıcı kaldırıp onlara sapladım ve iki parçaya ayrıldılar bu görüntü midemi bulandırmıştı arkamı dönüp aizawanın yanına gittim ve kılıcı yok edip ona sarıldım
Sho: Çıkmamız lazım burdan
benden ayrılıp kapı bulmaya çalıştı onun ters yönüne gidip bende bakındım ortam çok loştu görmek epey bi zordu ama şalter indirme sesi duyunca aizawanın kapıyı açtığını anladım onun yanına geri gittim başka bir kapıdan geçip yürümeye başladık kendi bıçaklarımdan birini elime aldım aizawada hazır bekliyordu ve yürüdük ordan kahramanların geçtiği yola çıktık sesler yaklaşıyordu koşmaya başladım aizawa peşimdeydi eri mirionun pelerinine saklanmış ağlıyordu mirio ve deku savaşıyordu aizawa eriyi kucağına alıp geri koşmaya başladı peşinden mi gitmeliydim orda durup savaşmalımıydım karga burunlu adam eriyi göremezse aizawanın peşinden gidecekti bu yüzden kalıp savaşmaya başladım öğrencileri geriye alıp onla savaşıyordum her defasına yenileniyordu daha büyük iki kılıç oluşturup tekrar saldırdım ahtapot kolları saldırmama engel oluyordu her seferinde tekrar yenileniyorlardı overhall'un arkasında tsu vardı onu nasıl gözden kaçırabilmiştim korkuyla bakıyordu ben ona bakarken ürettiği kollardan biri ile beni duvara fırlattı acıyla inledim deku asuiyi kurtarmak için atladı overhaul ona bakarken bende saldırdım kolların altından kayarak kılıcı kalbine sapladım gücüm tükeniyordu yeni bir kılıç yapmak zordu ve en sonunda yok oldular kendi bıçağımla devam ettim bıçağı elimden fırlattı yakın dövüşe geçtim o özgünlüğ ile saldırıyordu bense bıçakla kollarını kesmeye çalışıyordum deku asuiyi kurtarmıştı bina yıkılmak üzereydi mirio arkasından saldırmaya başlamıştı bacaklarım artık bedenimi taşıyamayacak haldeydi ama dayandım ne kadar güçsüz olsamda fırlattığı bıçağa koşarak aldım ve karnıma büyük bir yara açıp USJ de yarattığım yaratığı oluştuturdum ikisi kafa kafaya dövüşüyorlardı deku asui ve mirio arkama geçti beni tutuyorlardı yaratığımın gücü tükenmek üzereydi ek takviye ve polisler baskın atınca overhaul öldü yaratığı yok ettim veletlerden destek alarak yerden kalktım yürümem çok zordu nerdeyse onlar beni taşıyordu dışarı çıktık etrafta ambulans ve polisler vardı yaralanları ambulansa bindirip götürdüler ve bina yıkıldı aizawa dehşetle binaya bakıyordu kaskatı kesilmişti kucağında eri vardı aizawa dizlerinin üstüne düştü aizawaya koşmaya çalıştım adımlarım yarım yarımdı yere düştüm sürünerek ona ulaşmaya çalıştım ama olmadı polislerden biri beni kaldırdı onu ittirip aizawaya koşmaya devam ettim arkamdan bir ses o tarafa döndüm o neydi? overhaul ölmemişti enkaz altından çıktı eriyi görünce özgünlüğünü açtı ve oraya saldırmaya başladı önüne geçtim bizi yok sayıyordu gözü sadece eriyi görüyordu eri çığlık atmaya başladı aizawanın kucağından indi onun ters yönüne doğru koşmaya başladı polisler ateş ediyordu aizawa kulaklarını kapattı polislerden birkaçı aizawayı yerden kaldırmaya çalışıyordu bazılarıda eriyi yakalamaya veletler saldırmaya çalışıyordu ama hepsini sağa sola fırlatıyordu mirio yerin altına girerek altından onu yakalamaya çalıştı ama overhaul uçarak haraketinden kaçtı kanayan yerlerimden kanat yaptım ve bende uçtum iki kılıç oluşturup ona saldırdım o bana vuruyor ben ona vuruyorum iyice havalanmıştık gücüm bitecekti eğer aşağı düşersem ölebilirdim kollarıyla beni tuttu başka bir yöne fırlattı bu hamlesinden kaçmak için kollarından başkasını tuttum o koluna tırmanarak kafasına kılıcı sapladım ve ikiye ayırdım bu sefer öldüğüne emindim beraber aşağı yuvarlandık ve onun kalan bedenini kendime siper ederek yere çakılma hızımı düşürdüm o yere çakıldı ben ise gittikçe yavaşlamıştım aizawa atkısıyla beni tutmuştu o ne zaman ayağa kalkmıştı kahraman işte hayatımı kurtardı yere düşünce kalkamaz haldeydim aizawa yanıma koştu bilincim kapanmak üzereydi beni kucağına aldı bayılmamam için bağırıyordu
Sho: YUME KONUŞ BENLE
Sho: YUME SAKIN BAYILMA BAK HASTANEYE GİDİYORUZ
ama sesler gittikçe boğuklaşıyordu kolumu kaldırıp aizawanın yanağına dokundum düşen göz yaşlarını sildim ve okşadım
Sho: YUME!
etraf simsiyah oldu yanağındaki elim yere düştü artık hiçbir ses gelmiyordu

aizawa x yn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin