🏰6🏰

239 45 45
                                    

"Seungmin! Son kez soruyorum! Chan nerede!"

Kahve saçlı üzerine yatan arkadaşını itmeye çalışsa da sarı saçlıya uykulu olduğu için gücü yetmiyordu.

"Kim Seungmin!"

"Hyunjin... Siktir git... lütfen "

Gözlerine tutulan feneri eliyle itmiş, gözlerini geri kapatmıştı. Hyunjin ofladı ve Seungmin'in karnına bacaklarını iki yana ayırarak oturdu. Sabahtan beri arkadaşını sorguluyordu ama Kim Seungmin ona hiç pas vermiyordu. Küfür etmek haricinde. Chan şu sıralar oldukça tuhaf davranıyordu. Şu sıralar dediği bu bir haftadır böyleydi. Hyunjin kendisinden dolayı olduğunu düşünüyordu artık. Kırmızı saçlı her sabah onlar uyurken erkenden evden ayrılıyordu. Öğlenleri birlikte geçirdikleri zamanları da ekmeye başlamıştı.

Seungmin'de konuşmuyordu. Ofladı.

"Aslında mantıklı bakınca... YA KİM SEUNGMİN!"

Artık aklına teori bile gelmediğini farketmiş, sinirle arkadaşının karnının üzerinde zıplamaya başlamıştı. Ancak Seungmin o kadar yorgundu ki onu itmeyi bile denememiş, uyumaya çalışıyordu.

"Ben grup yaparız dediğimde ciddi değildim..."

Hyunjin duyduğu ses ile hızla kapıya çevirmiş, gördüğü kişiyle hızlıca Seungmin'in üzerinden inmişti. Seungmin gelen rahatlık ile yana dönmüş, Chan ise üzerine atlayan beden ile gerilemişti.

"Neredesin sen?! Beni çocuğumuzla tek bırakıp gittin sandım!"

"Çocuğumuz dediğin az önce üzerinde zıpladığın Seungmin mi?"

"Hayır o çocuğumun ikinci babası"

Chan aldığı cevap ile kahkahasınu tutmaya çalıştı. En sonunda Hyunjin'in susmayacağını anlamış, sarı saçlı olanla birlikte odadan çıkmıştı. Seungmin'in dün gece sürekli uyanıp durduğunu biliyordu.  Şu sıralar uyku sorunları yaşayan beden onu endişelendiriyordu.

Ama bilmiyordu kendisi de Hyunjin'i endişelendiriyordu. İkili kahvaltılarını etmiş, ardından bugün derslerinin olmamasını fırsat bilerek film izlmeye karar vermişlerdi.

Seungmin saat 14.00' a doğru uyanmış, telefonunu zar zor eline almıştı. Kısaca mesajlara bakmış, geri bırakmıştı telefonu. Ancak kafasına dank eden şeyle telefonu geri eline aldı ve yanlış görüp görmediğini anlamaya çalıştı. Doğru görmüştü. Yang Jeongin yazmıştı.

Seungmin-Jeongin

Jeongin:
Selam Seungmin
Nasılsın?
Umarım rahatsız etmiyorumdur
Seni gerçekten bunaltmak istemiyorum ama notları ne zaman verirsin

Kahve saçlı kontrolsüz bir güçle alnına vurdu. Jeongin ile görüşmelerinin üzerine ikş gün geçmişti ve o ona notları vereceğini söylemesine rağmen hâlâ vermemişti.  Hızlı bir cevap yazdı küçük olana.

Seungmin-Jeongin

Jeongin:
Seungmin
Kusuruma bakma rahatsız ediyorum
Acaba notları vermek için hangi gün uygun olursun?

Seungmin:
Selam Jeongin
Gerçekten kusuruma bakma dün fazla yoğundum
Yeni kalktığım için şimdi gördüm mesajını
Bugün ne zaman müsaitsin?
Yani bugün verebilirim
Ne zaman müsaitsen yani
Of||

Yang Jeongin's House || SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin