🪩8🪩

258 42 17
                                    

"Acaba içeri girmesek mi ya?"

Gergince gülen gence karşı kıkırdadı Seungmin.

"Hey sakin ol. Yanında olacağım"

Kıkırdadıktan sonra güven verici bir şekilde konuşan gence şaşkınca baktı Jeongin. Seungmin bununla birlikte kafasını sağa doğru hafifçe eğip, konuştu

"Yüzümde bir şey mi var?"

Jeongin hızlıca kafasını sallamış, ardından elini kahve saçlara daldırmıştı.

"Yaprak vardı."

Sorun kafasını sallamış, diğerinin telaşlı halini dindirmek için gülümsemişti kocaman. Jeongin'in aklı az önce dokunduğu saçların yumuşaklığında kalmıştı. Kafasını iki yana sallamış, koluna giren bedenle kendine gelmişti. Seungmin diğerini sürüklerken Jeongin gergince onu takip ediyordu.

Barın loca kısmından geçmiş, ardından uzun, koyu mor ışıklarla aydınlatılmış koridorun sonundaki girişten girmişlerdi. Jeongin etrafı kısaca inceledi.  Oldukça büyük bir alandı. Lüks klüpte belli yerler koltuklarla döşenmiş, dans pisti için büyük bir alan bırakılmış, belli koltukların ortasında direkler vardı. İnsanlar dans ediyor, farklı renk tonlarının altında bedenlerini sallıyordu.  Büyük alanın sonunda, gece kulübünden farklı ışıklarla süslenmiş, gece kulübünün temasına karşı resmi kalan şık bar bölümü gözüküyordu.

Seungmin diğerinin kaybolmaması için bileğinden tutmuş, arkadaşlarını ararken ona selam verenlere selam veriyordu.

"Oh S-selam Seungmin!"

Jeongin yanlarına gelen heyecanla konuşan kızın yüksek sesi ile yüzünü buruşturmuştu. Kız, onun bu hareketiyle dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Selam Amanda. Acaba Chan ve Hyunjin'i gördün mü?"

Amanda olduğunu öğrendiği kızın yüzünün düşüşünü izledi Jeongin.

"Sağ köşedeler. Chan, Hyunjin'e direk dansı yapıyordu"

Jeongin, kahve saçlının duyduklarıyla yüzünü buruşturmasına kıkırdadı.  İkili birlikte sağa doğru ilerlemeye başladı.

Az ileride kırmızı koltuklara bacaklarını açarak oturmuş Chan'ı ve kucağındaki Hyunjin'i görmüştü. Hemen yanlarında onları görmezden gelen Minho'yu da öyle. Changbin'in ortalıkta olmaması güzeldi. Gerçi Seungmin biliyordu ki Changbin ve Jisung çoktan bir odaya girmiş, birbirini yiyordu.

Daha çok beklemeden o tarafa ilerlemiş, her adımında elinin içindeki elin terleyişini hissesiyordu.

"Hey! İstersen yanlarına gitmeyelim. Sana sormadım özür dilerim."

Sesini duyurabilecek tonda konuşmuştu Seungmin. Jeongin onun bu haline gülümsemiş, başını iki yana sallamıştı olumsuzca

"Gidelim yanlarına!"

Seungmin kafasını sallamış, arkadaşlarının yanına ilerlemeye devam etmişti.

"Selam"

Hyunjin duyduğu sesle hızlıca Chan'ın kucağından inmiş, Seungmin'e sarmıştı kollarını.

"Seungmin'im! O kadar çok dua ettim ki gelmen için. Hatta eve gelmeyi düşündüm"

Chan gözlerini devirdi.

"Yalan söylüyor Seungmin. Sabahtan beri iyi ki geldim diyor"

Seungmin sahte bir sinirle kaşlarını çattığında, Hyunjin sinirle Chan'a döndü.

Yang Jeongin's House || SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin