6

8 0 0
                                    

Pazarzartesi:
Zayn:

Yine bir Pazartesi, yine ofisteydim.
Bütün bu saçmalıklardan bu yana 10 gün geçmişti.
Liam River'ı kovmuştu. Raporlarımı çöpe atıp beni rezil etmişti ve işimizi uzattırmıştı. Bence de kovulmayı hak ediyordu.
Ve bu 10 gün içinde 1 gün arayla her gün Patronum canım Liam nasıl olduğumla ilgilenmişti.
Dün gece ise Louis'in inadı yüzünden geceye kadar film izlemiştik Harry'de bizdeydi. Şimdi ise çok uykusuzdum.

Dosyaları düzenliyordum. O sırada Maya geldi.
"O içerde mi?" Dedi yüzünde aşağılayıcı bir ifade vardı.
"İçerde buyurun." Dedim hızlı adımlarla yürüdü.
Telefonuma gelen sese baktım.

"Artık sana dokunmak istiyorum..."
Gerçekten bu her kimse bıktırdı.
"Benden ne istiyorsun artık rahat bıraksan!"
Diye yazdım.. neden rahat bırakıyorki? Ömrümün sonuna kadar belki birileri beni fark eder diye mi bekliyeceğim?
"Sadece seni istiyorum.. her dakika seni düşünüyorum."
Telefon sapığı, dolandırıcı falan olabilir mi?
Denemeye değer.
"Tanışalım o zaman sapık insan."
Yazdım ve cevabı bekledim.
"Benim adım James. 27 yaşındayım. Sana 1 yıldır aşığım ve peşindeyim ama görmüyorsun."
Dediğinde  sırıtmaya başladım. Hoşuma gitmişti ki Liam'ın sesiyle irkildim.
"Kolay gelsin... üzgünüm araya giricem ama bize iki kahve getir Zayn."
Dedi.
Ayağa kalktım.
"Kusura bakmayın." Dediğimde kafasını salladı ve gitti.

Gidip iki kahve alıp geldim. Kapıyı tıklattım ve içeri girdim.
"Kahveler.." dedim ve masaya bıraktım.
"Benimki Latte değil mi?" Dedi Maya aşağılayıcı bir ifadeyle. Bok iç.
"Evet öyle." Dedim tam çıkacekken Liam tekrar seslendi.
"Benim kahvem nasıl?"
"Bu saatlerde genelde Cappuccino tercih edersiniz." Dediğimde yüzünde şirin bi gülümseme belirdi.
"Teşekkürler Zayn, bi tanesin."
Tanrım.. bi tane miyim? Cidden mi?
Odadan çıktım ve masama döndüm.
İçimdeki kıvılcımlar harekete geçmişti.
Adam sadece arkadaşça "bi tanesin" demişti, içimde bir şeyler oynuyordu.

Tekrar telefona döndüm.
"Teşekkürler James. Ne zaman buluşup cidden tanışabiliriz?"

"Gerçekten mi?"

"Tabii ki gerçekten James."

"Bu akşam, bi konum atıcam gelirsin."

"Olur James, görüşürüz şimdi işteyim."

"Görüşürüz meleğim."
İnsanlara yüz vermeye gelmiyor...
Telefonu cebime attım. Tanrım resmen randevum var. Başkasına aşıkken nasıl farklı biriyle randevuya çıkar ki bi insan...
Linda hızlı adımlarla yanıma geldi.
"Zayyyn, nasılsın?"
Ona gülümsedim.
"İyiyim bebeğim sen ?"
Saçlarıyla oynarken cevap verdi.
"River tatildeymiş gördün mü?"
Kaşlarımı çattım.
"ah, ne tatili ? "
Dediğimde şaşırmış bir surat ifadesi yaptı.
"Geçen Ayın elemanı seçildi ya, patron tatile gönderdi."
Şaka mı bu ?
"Nasıl yani? River kovulmadı mı ?"
"Ne kovulması Zayn, Maya'nın kuzeni o Liam onu asla kovamaz yoksa batarız."
"Yani kovulmadı?"
"Hayır Zayn bunu nerden çıkardın."
Bana yalan söylemişti. Ama niye ?
"Öyle sandım sanki boşver gitsin."
Linda gülmeye başladı.
"Çok garipsin Zayn,akşam yemek var bu ayın elemanı seçilmiş ve ödülü Paraymış. Geliceksin değil mi?"
Ciddi anlamda canım sıkılmıştı.
"E-Evet gelirim bana da davet gelmişti."
"Orda görüşürüz" dedi ve uzaklaştı.

Bana neden kovdum dedi. Niye ama ?
Sinirden vücudumdaki kan hızlı hızlı akıyor resmen. Odasına girip "neden" diye bağırıp her yeri dağıtmak istiyorum. Filmlerdeki gibi.

-Akşam Yemeği Saat 6.-

Herkes aşırı şık bir şekilde masada Liam'ı bekliyordu. Maya'da buradaydı. Her zamanki gibi.
Halsizdim. Öylece oturuyordum. Liam içeri geldi.
"Hepiniz hoş geldiniz, yemeğe başlamadan önce biliyorsunuz ayın elemanını açıklamam gerek." Dedi ve elindeki zarfı açtı.
"Bu ayın elemanı, yaptığı düzenli işler ve disiplinli çalışma sebebiyle,Zayn oldu." Dedi ve eliyle beni gösterdi. Herkes alkışlamaya başladı. Lanet olsun.
Ayağa kalktım ve yanına doğru gittim.
Hâla herkes alkışlıyordu. Elini uzattı ve elini sıktım. Hafifçe ona yaklaştım ve fısıldadım.
"Beni de River'ın gittiği ülkeye gönderin çok eğlenirim." Dedim ve geri çekilip gülümsedim.
İfadesi değişmişti.
"N-Ne?" Dedi ve hiçbir şey yokmuş gibi gülümsemeye başladı.
Alkışlar durdu.
"Bu senin ödülün Zayn, tebrikler" dedi ve diğer zarfı bana uzattı ve konuşmaya devam etti.
"Zayn olmasa bu ay Linda seçilecekti bu arada sana da tebrikler Linda" dedi ve gülümsedi.
"Teşekkür ederim Bay.Payne ama bu ödülü Linda'ya verelim -herkes sessizlik içinde bize bakıyordu- Çünkü ben istifa ediyorum." Dediğimde herkes toplu bir ağızdan "aaaa" dedi.
Tamamen fazla sinirle o an karar vermiştim ve kelimler ağzımdan dökülüvermişti.
"Na-hahah-Nasıl?" Dedi Liam ve şaşkın bi ifadeyle gülüyordu.
"Evet,iyi aşkamlar ve afiyet olsun herkese." Dedim ve gülümseyip elimi havaya kaldırdım.
Linda ayağa kalktı "Zayn."

Onları duymazdan gelerek salondan çıktım.
Aniden kolumun tutulmasıyla sarsıldım.
"İstifa da ne demek?" Yüksek ses tonu ve sinirli ifadesiyle Liam bana bakıyordu.
"İstifa sözlük anlamıyla, görevinden, işinden kendi isteğiyle ayrılma demek."

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Artık patronum olmadığına göre, elimden geldiği kadar saygı çerçevesinde konuşuyorum."

Sertçe alnına vurdu.
"Zayn, biri nasıl ayın elemanı olup işten ayrılır sen manyak mısın?"

"Ben bana yalan söylemeyen,güvenilir insanlara emek vermek istiyorum Bay.Payne, yalancılara aklımı ve vaktimi hercamak aptallıktan başka birşey değil."
Vay canına çok iyi konuştum. Kalbim ağzımda atıyordu ama kızgındım.

"Ne yalanı Zayn?"

"Bana Rver'ı kovmadığınızı söyleyebilirdiniz.Tatilde olduğunu da söyleyebilirdiniz."

"Bu bir ceza tatil değil."

"Lütfen kendinizi kandırmayın. Ceza sıkıcı bir yerde olur deniz kenarlarında değil, herneyse. Benden daha iyi elemanlar çıkacaktır."

Arkamı döndüğümde tekrar kolumdan çekti.

"Ceza yani ben onu uzaklaştırdım nereye gideceğini kendi bilir ben göndermedim tatile falan"

Tekrar gitmeye çalıştım. Kolumu sertçe tutuyordu. Bir adım daha yakına geldi.

"Zayn.. gitme."

——————

Heheehhehheheh
Böyle bişi oldu.
Eğer okuyan varsa iyi okumalar 💛

Wrong Men - Ziam // (maybe texting sometimes) Where stories live. Discover now